Haberler

Canaydın'ın Gurur Günü...

Tarih: 14 Aralık 2007 Kaynak: Akşam Yazan: Yavuz Semerci
Beşiktaş-Porto maçı Estadio do Drago stadında oynandı. 350 bin nüfuslu bir şehirde 52 bin kişilik bir stat şaşırtıcı gelebilir. Ancak Porto-Beşiktaş maçını 40 bine yakın insan seyredince bu şehrin futbolla yatıp kalktığını anlıyorsunuz.

İki dakika içinde boşalan stada giriş öyle kolay ki kıskanmamak mümkün değil. Türkiye’de milyonlarca taraftarı olan kulüplerin kendi seyircilerine çektirdiği işkenceyi daha iyi anlıyorsunuz.

İstanbul’daki statların yüz akı denilebilecek Fenerbahçe Stadı’nda Fenerium Tribünü’ne bir Şampiyonlar Ligi maçı öncesi girmeyi deneyin bakalım... Tek kapıdan geçip merdivenden tribüne tırmanmak (ezilmeden geçebilirseniz tabii) en az 40 dakikanızı alıyor. Ya da İnönü Stadı numaralı tribününde Şampiyonlar Ligi maçı öncesi polis kontrolü nedeniyle tek kapıdan alınan taraftarların çektiği sıkıntıyı gidip görün. Üstelik didik didik aranıp üzerinizden bozuk para toplanırken, stattaki büfelerde para üzerini bozuk olarak alabiliyorsunuz. Ayakta saatlerce bekleyip bir yandan da didiklendiğinizle kalıyorsunuz.

Estadio do Drago’nun maliyeti 98 milyon euro. İstanbul’da biri yenilenmiş 3 stat var. Bir de akılsız yöneticilerin hangi akla hizmet yaptıkları anlaşılmayan, kullanılamayan ve kullanılması da zor gözüken Atatürk Olimpiyat Stadı var. Bu stat da çevre bağlantı yollarına yatırılan kaynakla yaklaşık 100 milyon euroya mal oldu.

Portekiz Avrupa’nın en fakir ülkelerinden. Avrupa Birliği fonları kullanarak kalkınıyorlar. Porto stadı ile Atatürk Olimpiyat Stadı’nı karşılaştırdığımızda, kalkınmışlığın sadece para ile açıklanamayacağını görüyorsunuz. Akıl ve planlama kaynaktan daha önemli. Bir yandan 100 milyon euroluk yatırımı her hafta yavaş yavaş geri alan bir stat, diğer yanda İstanbul’da toprağa gömülmesinden farkı olmayan 100 milyon euroluk başka bir stat.

Atatürk Olimpiyat Stadı, hiçbir bilimsel dayanağı olmayan statların şehrin dışına çıkarılarak (rüzgarın durumu bile tespit edilmeden) yoğunluğun azaltılacağı tezine göre yapıldı. Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki bu 100 milyon euroluk fiyaskonun hesabı bile sorulamadı. Stat önce G.Saray’a yamanmaya çalışıldı. Seyirci tepki gösterdi. Kimse gitmedi. Oyuncular rüzgardan topu bile kontrol etmekte zorlandı. Sonunda stat ölüme terk edilirken, Galatasaray Seyrantepe’de (Adı Aslantepe oldu) stadının temelini attı.

İnanıyorum ki, 24 ay sonra Türkiye ilk modern stadına kavuşacak. Kimse Fenerbahçe Stadı’nı örnek olarak göstermesin. Elbette Aziz Yıldırım ve ekibi, Türkiye standartların üstünde bir stadyum inşa etti. Ama Avrupa örnekleriyle karşılaştırdığınızda sınıfta kalacak nitelikte olduğunu söylemeliyim. Fenerbahçe Stadı’nın, giriş-çıkış ve park sorunları nedeniyle Avrupalı eşdeğerlerinin altında olduğunu düşünüyorum. Beşiktaş stadının sadece konumu süper. Gerisini unut gitsin. Ali Sami Yen konuşulamaz bile.

Aslantepe Stadı’nın inşasının gecikmesinde payı olan gazetecilerdenim. 3 yıl önce, devlete ait arazinin hediye edilecek bir formülle GS’ye verilmesine karşı çıkmıştım. O gün çalıştığım Sabah Gazetesi’nde kampanya düzenlemiştik. Bu arazinin üst kullanım hakkının (Fenerbahçeli Başbakan Tayyip Erdoğan’ın emriyle) GS’ye verilmesi, GS’nin bu araziyi satın alacak kooperatifler üzerinden yüz milyonlarca dolarlık rant elde etmesinin haksızlık olacağını belgeleriyle yazmıştım. AKP iktidarı (Fenerbahçe’nin sessiz direnişinin de etkisiyle) tepkilerden çekindi ve sistem değişti. Sonunda GS, Ali Sami Yen’in arazisi üzerindeki üst kullanım hakkından vazgeçti. Pürüzler giderildi ve dün Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Erentalu-Alke firmasına yaptırdığı stadın temeli atıldı. 52 bin kişilik stadın temel atma töreninde “İstanbul’a Avrupalı stadyum” yazısı vardı. Sakın Fenerbahçeli taraflar “Canım bizimkisi Avrupalı stadyum değil mi” demesinler. Çünkü değil.

Gerçek şu ki Türkiye’ye ilk kez Avrupa kupası getiren GS, ilk kez de gerçek anlamda modern ve işlevsel bir stat hediye edecek. Böylece GS taraftarları yıllarca çektikleri işkenceden kurtulacak.

Olayın tatlıya bağlanması, İstanbul’un gerçek anlamda bir stada kavuşmasını sağlayacak Galatasaray yönetimini ve Başkan Özhan Canaydın’ı tebrik ediyorum. Atatürk Olimpiyat Stadı’nın da “Türklerin akılsızlığına” örnek teşkil edecek bir anıt mezar haline getirilmesini öneriyorum.
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.