İzmir’in Bergama ilçesine 20 kilometre uzaklıkta bulunan Kozak Yaylası’nda Koza Altın Madenciliği İşletmeleri’nin başlattığı altın arama faaliyetlerine karşı çıkan Kozak Yaylası Çevre Koruma Kültür ve Turizm Derneği Başkanı Taner Tekin, altın madenciliği yapmanın çevre cinayeti anlamına geleceğini söyledi.
Koza Altın Madencilik İşletmeleri’nin Bergama Ovacık’ta yürüttüğü madencilik faaliyetlerine karşı çıkan köylülerin mücadelesi devam ederken, şirket Kozak Yaylası’nda da altın aramaya başladı.
Bergama Ovacık’ta her türlü yargı kararına rağmen bir şekilde faaliyetlerine devam eden Koza Altın Madenciliği, Kozak Yaylası’nda da hakkında açılan davalara rağmen çalışmalarını aralıksız olarak sürdürüyor. Uzmanlar, Koza Madencilik’in yürüttüğü bu faaliyetler sırasında yeraltı sularını kirlettiğini ve akış yönlerine doğrudan müdahale ederek, kaynakları yok edebileceğini ve doğal dokunun bozulacağını vurgulayarak, maden arama faaliyetinin derhal durdurulmasını istiyor.
Köylüler Koza Madencilik’e karşı örgütlendi
Köylüler için gerek ekonomik, gerekse de kültürel olarak vazgeçilmez bir alan olan Kozak Yaylası’nda Koza Altın Madencilik İşletmeleri’nin başlattığı altın arama-çıkarma faaliyetlerine karşı köylüler örgütlendi. Madene karşı faaliyet yürüten Kozak Yaylası Çevre Koruma Kültür ve Turizm Derneği, hem halkı bilinçlendirmeye çalışıyor, hem de hukuki mücadele yürütüyor. Konuyla ilgili görüştüğümüz Dernek Başkanı Taner Tekin, madene karşı Madra Çayı’ndan kum taşınması ve doğal dokunun bozulması ile ilgili olarak Kemalpaşa Bölge İdare Mahkemesi’ne dava açtıklarını belirterek, “Yargı sürecindeyiz. Madene karşı mücadelemiz devam edecek” dedi. Çıkarılacak olan altının köylüler içi bir anlam taşımadığını dile getiren Tekin, şunları söyledi: “Köylüler için asıl altın, maden faaliyetleri sırasında talan edilecek olan çam fıstığı ağaçlarıdır. Köylülerin geçim kaynağı yok ediliyor.”