Haberler

Bırakın Mimarlar Her Açıdan Çalışsın

Tarih: 24 Aralık 2007 Kaynak: New York Times Yazan: Nicolai Ouroussoff Çeviren: Zeynep Güney
”Star mimar” kelimesi bir alay terimi olarak kulanıldığında tanımını yapmak oldukça zorlaşıyor. Kaba eleştirmenlerin; tasarladıkları frapan binaların fonksiyonlardan çok moda ve parayla ilgili olduğunu düşünen mimarlarla dalga geçmek için kullandıkları bir terim “star mimarlar”.

Bu tür saldırılar daha çok eski klişelerin tekrar tekrar gündeme getirilmesinden ibaret. Pahalı kaplamalar ve sızdıran çatılar, bizim gibi küçük insanlarla ilgilenmeyen kendini beğenmiş sanatçılar için eleştirilerinde kullandıkları birer kanıt unsuru. (Kural olarak; Frank Gehry’nin yapılarından birinin çatısı akıyorsa bu manşetlere taşınır, fakat eğer bina ticari kaygılar taşıyan herhangi bir mimar tarafından tasarlandıysa sızıntı görmezden gelinir) Boston Üniversitesi’nin eski müdürü John Silber da, çağdaş mimarları ele alarak tasarımlarındaki aşırılıkları eleştirdiği, pek de inandrıcı olmayan kitabı “Architecture of the Absurd” (Saçmalığın Mimarisi) ile bu oyuna katıldı.


Frank Gehry'nin Kaliforniya, Santa Monica'daki evi
Fotoğraf: Gehry Partners


Daha ciddi eleştiriler, hakim eğilimi bir tür pazarlama yöntemi olarak yorumlayan meslekte profesyonelleşmiş insanlardan geliyor. Onlara göre; yüksek mimarlar ile yükleniciler arasındaki bu anlaşma, projeden mümkün olan en büyük kazancı koparmaya çalışan yüklenicinin, kültürel eksikliğini kapatmak için mimarı pazarlama aracı olarak kullandığı bir tür satış yöntemi.


Fotoğraflar: Erik Jacobs, John Marshall Mantel, Richard Pierce

Tabi ki bu yorumun haklı olduğu yanlar var. Örnek olarak Santiago Calatrava’nın, Aşağı Manhattan’da tasarladığı abartılı istasyon projesi, kamu gururundan çok mimarın egosunu simgeleyen bir anıt. Üstelik mimarlar her zaman kendileri için tasarlamıyorlar. Geçen yıl Gehry, Tiffany için mücevher tasarladığında hayranlarının çoğunu şaşırtmıştı. Kontrplak ve galvanize metal plakaların zincir gibi sıralandığı kaba kompozisyonuyla tutucu banliyö değerlerinin yüzüne bir tokat gibi çarpan Santa Monica'daki eviyle Gehry, nasıl olur da Connecticut’ta yeni evlenen çiftler için adeta bir tür statü sembolü haline gelen bir objeyi tasarlar?

Genel olarak ben bu tür saldırıları şaşırtıcı buluyorum. Yıllar boyunca insanlar anonim şirketler tarafından inşa edilen monoton, insanın ruhunu tüketen binalardan şikayet ettiler. Bu arada bizim en önemli mimari yeteneklerimiz üniversite atölyelerinde ve nadiren gerçek bir komisyon tarafından izlenen yarışmalarda sanatlarını sadeleştirerek, belirsizlik içinde çalıştılar. Eğer bu çalışmalarının bir etkisi olsaydı, yolunu kaybetmiş profesyonellik, tasarımların ve fikirlerin keskin birer kritik olarak sunulduğu krallık dönemini yaşardı.

Günümüzde çoğu 60-70'li yaşlarda olan bu mimarlar, günlük yaşamın etkilerini büyük ölçüde test edebiliyorlar. Şimdilerde izlenen, mimarlık tarihinin en son ve en heyecanlı periyotları. Yeniliklerden etkilenen kültürün her yüzeysel ifadesi için, çarpıcı derecede orijinal çalışmalar öne çıkıyor.

Hepsinden önemlisi; profesyonellik daha demokratik hale geldi. Manifesto çağı öldü ve artık baskın bir stil kalmadı. Bunun yerine sabit bir kültür akışını delip geçecek anlayıştaki, en iyi ve en yaratıcı seslerin birbiriyle yarıştığı bir zamanda yaşıyoruz.


Seattle Halk Kütüphanesi, Rem Koolhaas
Fotoğraflar: Lara Swimmer, Robert Caplin

Örnek olarak Rem Koolhaas’ın Seattle Halk Kütüphanesi’ni beğenmeyebilirsiniz. Fakat, ancak bir budala, mimarın binanın fonksiyonu hakkında ilgisiz olduğunu iddia edebilir. Binanın formu gergin bir ağ ile sarılı uyumsuz panolarıyla, müşterinin eski kitapları korumak ve aynı zamanda bilgi teknolojilerini sunmak konusunda çelişen ihtiyaçlarını gözler önüne seriyor. Binanın tuhaf yanı; birçok çağdaş mimarda olduğu gibi Koolhaas’ın da tasarımındaki bu gerilimi düzeltmek yerine vurgulamış olmayı tercih etmiş olması.

Bana göre eğer bu mimarlar da pastadan bir pay alacaklarsa niye bunu onlara çok görelim? 17. yy Barok heykeltıraş ve mimar Giovanni Lorenzo Bernini yorulmak bilmeyen, papalar ve prensler tarafından aranan bir şöhretti ve bu durum çalışmalarının kalitesini hiçbir zaman bozmadı. Neden günümüzün mimari yetenekleri de kendi başarıları için kutlanmasınlar?

Buradaki asıl konu mimarların egoları değil beraber çalıştıkları müşterilerdeki anlamlı değişim. Amerika’da yıllar önce mimarlık komisyonlarını oluşturan aydın ev sahipleri ve yüce gönüllü kültürel enstitüler, günümüzde Forets City Ratner ya da Hines gibi, ünlü mimarlarla çalışmanın kendi kalitesini artıracağına ve bu durumun projelerinin kamusal eleştiri sürecinden kolayca geçmesine yardımcı olacağını düşünen, multi milyar Dolarlık yüklenici şirketlere katıldılar.


BMW Dünyası (BMW World) - Münih, Wolf D. Prix
Fotoğraf: Johannes Simon


Aynı zamanda daha önce burada bulunan - 1990’ların sonunda ve 2000’lerin başında bir dönem etkileyici hükümet binalarının üretilmesini sağlayan, federal hükümetin ünlü “Design Excellence” (Üstün Tasarım) programı gibi - az sayıdaki hırslı kamusal mimarlık çalışmaları da zamanla tükendi. Geleneksel olarak kamusal mimarinin daha kaliteli olduğu Avrupa’da bile, 1980 – 1990’lardaki önemli kültürel çalışmalar yerini, BMW ve Avrupa Merkez Bankası gibi birleşik ofislerin yükselen kulelerinin tasarımına bıraktı.

Bu yeni dünyada hiçbir el temiz değil, her yanda iyi adamlar ve kötü adamlar var. Mimarların dekoratör seviyesine indirgendiği sayısız dava var. Burada amaç, halkın artan olumsuz gelişimleri sindirmesine yardımcı olan kültürel yağcılar için elverişli ortamlar doğurmak. (Görünüşe göre, proje ne kadar büyükse ve ne kadar çok para içeriyorsa, mimarlara da o kadar uşak gibi davranılıyor.)


Merkez Manhattan'daki gökdelen rezidans projesi, Jean Nouvel
Görseller: Jean Nouvel, Fotoğraf: Julian Martin


Mimarın perspektifinden baktığımızda; orta karar yüklenicilerle çalışmanın, yüksek kültürün dar sınırlarının dışına çıkmak için iyi bir fırsat olduğunu ve böylece tasarımlarının, alışveriş merkezlerinden ofis alanlarına kadar daha önce ulaşamadıkları günlük hayata daha doğrudan etkisi olduğunu görüyoruz.

Gelişimler büyümeye devam ettikçe bunun doğruluğu da artıyor. Sadece New York bile önümüzdeki yıllarda ticaret alanını en az 3 milyon metrekare artırmayı planlıyor. Bu ticaret alanlarının büyük çoğunluğu Batı Yakası demiryolu istasyonlarında ve yer altında toplanacak. Kentler Orta Doğu ve Çin’de ise neredeyse gelişigüzel karalamalar üzerinden inşa ediliyor.

Mimarların yüklenicinin ağırlığı ve ölçüsü üzerinde bir kontrolü olamaz. Aynı zamanda bunu şekillendiren ve temelini oluşturan sosyal ve ekonomik gerçekleri de kontrol edemezler. Fakat hangi ciddi mimar bu şansı kullanıp meydan okumak istemez ki? Ve neden böyle büyük bir sorumluluk yanlış kişilere bırakılır? Neden en yaratıcı yeteneklerin çabaları nezaketle karşılanmaz? Burada önemli olan bu yeteneklerin en iyi işlerini üretecekleri bir çevre, ortam yaratabilmek.


Santiago Calatrava, Dünya Ticaret Merkezi yakınındaki istasyon projesi
Fotoğraf: Suzanne DeChillo, Görsel: Santiago Calatrava


Sonuçlar her zaman görüldüğü gibi olmuyor. Geçenlerde Hines, Fransız mimar Jean Nouvel tarafından tasarlanan enfes bir konut gökdelen projesini halka sundu. İnşa edildiğinde bu bina Chrysler Binası’ndan sonra Manhattan’nın merkezindeki en zarif kule olacak. Bu projeyle karşılaştıracak olursak, Calatrava’nın gösterişli istasyon projesi, kamu yatırımlarının utanç verici şekilde boşa harcanması olarak görülebilir. Bu istasyon binası sözde, hevesli bir yüklenici müteahhit tarafından değil hükümet bürokrasisinin nadiren oluşturduğu anlamlı bir komisyon tarafından hazırlanmıştı. İstasyon 2 milyar Dolar’dan fazla tutan maliyetiyle PATH trenlerinin ve metronun az sayıdaki yolcusuna hizmet edecek. Tasarımın ilk modellerinde devasa bir mağaraya benzeyen ana salonda bir kafeterya bile bulunmuyordu. (Pennsylvania İstasyonu onarılıp yenilenseydi, hemen hemen on kat daha fazla yolcuya hizmet edebilirdi.)

Sonuçta gizli saklı işleri örtmek amacıyla hazırlanan yüzeysel tasarımlarla, acımasızca gelişen dünyada, aydınlık bir medeni görüş oluşturmayı amaçlayan samimi ve gerçek çabaları ayırt etmek halka düşüyor.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.