Haberler

Şirketler sanatı görünür kılıyor

Tarih: 31 Aralık 2007 Kaynak: Milliyet Yazan: Özge Gözke


Türkiye’de müzeciliğin gelişmesine önemli katkı sağlayan kurumların başında şirketler ve özel kurumlar geliyor. Özellikle İstanbul’daki birçok önemli müzenin arkasında büyük gruplar var. İstanbul Modern Sanat Müzesi, Yapı Kredi Vedat Nedim Tör Müzesi, Osmanlı Bankası Müzesi ilk akla gelenler. Sakıp Sabancı’nın kurduğu Sabancı Müzesi, Suna ve İnan Kıraç Vakfı’nca kurulan Pera Müzesi, Vehbi Koç Vakfı’nca kurulan Rahmi Koç Müzesi de son yıllarda İstanbul’un kültür hayatını renklendiren önemli müzeler olarak dikkat çekiyor.

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Kültür ve Sanat işletmesi Genel Müdürü M. Özalp Birol dünyada büyük grupların iki yolla müze açtığını söylüyor. İlki köklü kuruluşların zaman içindeki gelişimlerini, zengin bilgi ve belge arşivlerini, yani kendi tarihlerini yansıttıkları müzeler. Atlanta’daki Coca-Cola müzesi, Türkiye’de ise geçtiğimiz günlerde açılan İş Bankası müzesi bunlardan ikisi. Özalp Birol diğer tarafta, sanatı, kurumsal ve pazarlama iletişimi stratejilerinin önemli bir enstrümanı olarak gören kuruluşların veya bu kuruluşların kurucularının, itibar amacıyla kendi adlarını doğrudan vererek veya dolaylı yoldan destekledikleri müzelerin yer aldığını belirtiyor.

Dünyada adını müzeye veren şirket ve kurumların olduğunu hatırlatan Santralistanbul Direktörü Dr. Serhan Ada ise, bunları sanatı gerçekten seven insanların servetlerinin önemli bir kısmını 'vakfettikleri' sanat kurumları olarak tanımlıyor.

İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı, müzelerin Avrupa’da daha çok devlet ya da yerel yönetimler tarafından kurulurken, özellikle Amerika’da hemen hemen tüm önde gelen sanat müzelerinin özel girişimcilerin önderliğinde kurulduğunu söylüyor. Özel kuruluşların öncülüğünde yaşama kavuşan müzelerin en ünlüleri, büyük servet sahibi ailelerin çekirdek koleksiyonlarını da içeren New York’ta ki Metropolitan Sanat, Modern Sanat ve Guggenheim müzeleri. Eczacıbaşı, ticari kuruluşların müze kurmalarının arkasında, içlerinde yaşadıkları toplumlara karşı duydukları sorumluluğun önemli yer tuttuğunu belirtiyor.

Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere’ye göre günümüzde tüm dünyada özel sektörün müzelere ve sergilere karşı ilgisi artmış durumda ve bu global değişime paralel olarak Türkiye’de de bir hareketlenme gözlemleniyor. Karadere bunun nedenlerini topluma değer katmak, kurum kültürüne ve imajına katkıda bulunmak, uluslararası projelerle ülkenin tanıtımında rol almak şeklinde sıralıyor.

Karadere şirketlerin müzelere yaptığı destek sayesinde Türkiye’de müzeciliğin gelişme kaydettiğini söylüyor: “Verilen destek sayesinde müzeler uluslararası sanat kurumlarıyla işbirliğine girmek gibi büyük projelerin finansmanı için kaynak bulabiliyor. Finansman kaynağındaki artış, sanatçıları motive ederken sergi ve izleyici sayılarının da artmasını sağlıyor, sanat kurumlarının ve etkinliklerinin daha iyi tanıtılmasına ve daha fazla insana etkin şekilde ulaşılmasına önayak oluyor.”

Türkiye ve dünyadaki birçok şirket ve büyük grubun ellerindeki koleksiyonu değerlendirmek ve kamuoyuyla paylaşmak üzere müze kurma girişiminde bulunduğunu söyleyen Sakıp Sabancı Müzesi Müdürü Dr. Nazan Ölçer, bu kurumların koleksiyon sergilemekle kalmayıp, ciddi bir müze kimliğine kavuşmasının gerekli olduğuna dikkat çekiyor. Ölçer büyük grupların niye müze kurmaya yöneldiği sorumuzu ise “Toplumların tarihsel ve kültürel bilince sahip olması ile toplumsal hafızanın taze tutulması konusunda, ekonomik gücün yanı sıra toplumsal önderlik misyonuna sahip olan şirketlere ve şahıslara önemli sorumluluk düşüyor” şeklinde yanıtlıyor.

Rahmi Koç Müzesi Genel Müdür Yardımcısı Mahmut Zeytinoğlu ise şirketlerin müze kurmaya yönelmesinin nedenleri arasında, müzelerin kuruluş ve işletme giderlerinin fazlalığı nedeniyle devletin bu alandan çekilmesini, özel kuruluşlarında sosyal sorumluluk ve topluma katkı bilinciyle bu alana yönelmesini gösteriyor.

Yapı Kredi Kurumsal Kimlik ve İletişim Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Tülay Güngen de “Kültür sanat konusunda yoğun çalışmaları bulunan özel şirketlerin, bu çalışmalar neticesinde oluşan kültürel kazanımları toplumla paylaşabilmelerinin en iyi şekilde müzeler sağlıyor. Böylelikle şirket faaliyetini içinde yürüttüğü topluma kültürel anlamda ciddi bir katkı sağlamış oluyor” diyor.

Büyük grupların desteğiyle açılan müzelerin yöneticilerine, görev yaptıkları müzelerin hangi düşüncelerle açıldığını sorduk.

Kim Neden Müze Açtı?
Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere: “Garanti Bankası, Osmanlı Bankası Müzesi’ni (OBM), Osmanlı Bankası’yla birleştikten kısa bir süre sonra, 1997’de kurulan Osmanlı Bankası Arşiv ve Araştırma Merkezi’ne sahip çıkmak ve Osmanlı Bankası’nın faaliyette olduğu dönemin tarihine ışık tutmak amacıyla 2002’de kurdu. Müze o günden bu yana düzenli olarak gerçekleştirdiği etkinliklerle tarihin, kültürün, sanatın ve ekonominin tartışıldığı, bireylerin fikir hayatına zenginlik katan, hareketli bir merkez haline geldi. OBM, bir yandan Garanti’nin ‘topluma sürekli ve be lirgin bir şekilde değer katmak’ misyonuna hizmet ederken, diğer yandan da kurum kültürünü daha ileriye taşıyor.”

İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı: “İstanbul gibi önemli bir metropolde bir modern sanat müzesi olmaması, düşünülemeyecek bir eksiklikti. Böyle bir müze olmadan, görsel sanatların toplumun geniş kesimleriyle buluşması, bu alanda ortak bir belleğin ve ölçütlerin oluşması, belki de en önemlisi ülkemizin görsel sanatlardaki düzeyinin ve sanatçılarımızın dünyada tanınması mümkün değildi. Bu düşünceden hareketle, Eczacıbaşı Topluluğu’nda, İstanbul’un bir modern sanat müzesine kavuşturulması, adeta bir görev olarak kabul edildi ve çalışmalar, daha 1980’li yıllarda başladı. Sonunda, 2004 yılında, kamu yönetiminin ve sorumluluk sahibi bazı girişimcilerin de önemli desteğiyle, İstanbul Modern Sanat Müzesi kuruldu.”

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Kültür ve Sanat işletmesi Genel Müdür M. Özalp Birol: "Pera Müzesi, Suna ve İnan Kıraç Vakfı'nın kültür ve sanat alanındaki ilk girişimi ve Haziran 2005'te açıldı. Müze, Suna ve İnan Kıraç tarafından vakfa bağışlanan Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri, Kütahya Çini ve Seramikleri ve Oryantalist Resim koleksiyonlarını koruyarak, geliştirerek ve sergileyerek kamuyla buluşturmayı ve bu değerli kültür mirasını yaşatarak gelecek kuşaklara tanıtmayı hedefliyor. Ayrıca sanatın tüm renklerine ve disiplinlerine açık sergi salonlarında düzenlediği kısa dönemli ulusal ve uluslararası sergiler düzenliyoruz.”

Rahmi Koç Müzesi Genel Müdür Yardımcısı Mahmut Zeytinoğlu: "Müzemiz Türkiye’nin ilk ve tek sanayi müzesi. Örneğin Türkiye’deki otomobil sanayinin nasıl geliştiğinin örnekleri burada görülebiliyor. Müzeler belirli bir değerin korunması ve ileriki kuşaklara aktarılması işlevini taşıyor ama biz diğer yandan müzelerin bir eğitim kurumu olması işlevini de benimsedik. Öğrenciler derslerini burada örneklerle işleyebiliyor. Ayrıca Müzebus projemizle, müzeden objeler Türkiye’nin çeşitli şehirlerini geziyor.”

Sakıp Sabancı Müzesi Müdürü Dr. Nazan Ölçer: “Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi, Sabancı Ailesi tarafından konut olarak kullanılan Emirgan’daki köşkte, holding değil Sakıp Sabancı tarafından kuruldu. Sakıp Sabancı’nın sağlığında oluşturduğu ve müzeye bağışladığı hat ve resim koleksiyonuyla, yurtiçi ve yurtdışından getirilen kapsamlı sergilerle, yapılan satın alma ve bağışlarla, laboratuarları ve yetkin uzman kadrosuyla kendini yenileyen bir müze olarak faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Ayrıca uluslararası nitelikte bir müze olan SSM aracılığıyla, doğu ve batı kültürleri arasındaki diyalogun geliştirilmesi de hedefleniyor.”

Yapı Kredi Kurumsal Kimlik ve İletişim Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Tülay Güngen: "Vedat Nedim Tör Müzesi, esas olarak Yapı Kredi’nin sahip olduğu koleksiyonların bilimsel açıdan değerlendirilmesi ve sergilenerek ülke kültür hayatına katkıda bulunmasını sağlamak amacıyla kuruldu. Bankanın 1950'li yıllardan itibaren oluşturduğu sikke, işleme, kumaş, yazma, tombak, tespih, karagöz oyunu koleksiyonlarının yanı sıra başka koleksiyonların eserleri de konulu bütünlük içinde dönüşümlü olarak burada sergileniyor. Müzede dünya çapında ses getiren önemli parçalar arasında sikke ve etnografik eser koleksiyonları ve özel Atatürk Bölümü bulunuyor. ”

Santralistanbul Direktörü Dr. Serhan Ada: “İstanbul Bilgi Üniversitesi (BİLGİ) santralistanbul’da bir müze kurmayı amaçlamıyor. santralistanbul, BİLGİ’nin daha önce yaptığı etkinliklerin eğitimin, sanatın ve kent kültürünün şimdi Haliç’in en ucundaki Silahtarağa Elektirk Fabrikası’nın yenilenmesiyle bir araya getirip açık bir platforma dönüştürülmesini amaçlıyor. Yine üniversitenin kaynakları, vizyonu ve yapabildiklerini dikkate alarak araştırmayı, eleştirmeyi, sorgulamayı hatta muhalif olmayı öne çıkaran, bu anlamda klasik deyimiyle ‘müzelik’ olmayan işlerin, sergilerin, projelerin yer bulabileceği sanat mekânları yaratmaya çalışıyoruz.”

İş Bankası'nın Müzesi
İş Bankası geçtiğimiz günlerde, bankanın ve bankacılığın tarihi anlatan kendi müzesini açtı. Türkiye İş Bankası Müzesi, bankanın şube olarak kullanılan Karaköy’deki binasında hayat buldu. Müze 83 yıllık kurumun tarihi, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin ekonomik ve sosyal gelişiminin evrelerini de içinde barındırıyor. Müze hazırlanırken, bankanın köklü geçmişini yansıtacak eksiksiz bir müze olması amacıyla yola çıkılmış ve yurdun dört bir yanındaki şubelerden derlenen, emekliye ayrılmış, vefat etmiş mensupların ailelerin ellerinde bulunan malzemelerden yararlanılmış. www.muze.isbank.com.tr
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.