
Gazeteci-yazar Uğur Mumcu'nun ağabeyi Ceyhan Mumcu'nun eşi Naciye Mumcu, 45 yıl boyunca, altın ve gümüş sim sırmaları elinde nakış nakış işleyerek her biri özgün tablolar yaptı.
Sim sırmalarla Atatürk, Mevlana, Yunus Emre gibi Türk büyüklerini resmeden ve geleneksel Türk el sanatlarının motiflerini yeniden yorumlayan Mumcu'nun "Bin Daldan Bin Söze, Sim Sırmanın Dili" adlı sergisi, Atatürk'ün Ankara'ya gelişinin 88. yıl dönümü etkinlikleri çerçevesinde Abidinpaşa Köşkü'nde açıldı.
Sergide, altın ve gümüş sim sırmalarla işlenmiş, Atatürk, Mevlana, Yunus Emre ve Hasrettin Hoca gibi Türk büyüklerinin tabloları bulunuyor, saat ve kitap yüzleri işlemeleri sergileniyor.
Ayrıca, Türk el sanatının zengin motif örnekleri farklı bir yorumla sunuluyor.
45 yıllık emek...
Naciye Mumcu, sim sırma işlemeleri üzerine 25. sergisini açtığını söyledi.
Bu işe 45 yıl emek verdiğini ve birçok fedakarlık yaparak bu sanata kendini adadığını ifade eden Mumcu, "Eskiden annelerimizin, ninelerimizin çok güzel kıyafetleri vardı. Buralarda çok güzel stilize edilmiş Türk desenleri vardı. Bunlar o kadar güzeldi ki... Fakat, bu güzellikleri, ben atalarımızın dedelerimizin bıraktıkları şekliyle değil de, kendi öz üretimimle, özel çizerek ve çağdaş yorumlamaya çalışarak üretmeye çalıştım" dedi.
Tablolarını altın ve gümüş sim sırma kullanarak sanatçı titizliğiyle tek tek, nakış nakış elde işlediğini belirten Mumcu, bir tablonun ancak birkaç ayda yapılabildiğini anlattı. Mumcu, "Önce çiziyorum, ondan sonra çizimleri oyup kesiyorum. Sonra ipek, kadife gibi kumaşlara yapıştırıyorum. Elimle tek tek işliyorum" diye konuştu.
Atatürk ve Mevlana sim sırma
Eserlerinin her birinde mesajlar vermeye çalıştığını da vurgulayan Mumcu, Türkiye haritasını güneş ışıkları gibi gösterip, ortasına Atatürk portresini yerleştirdiği eseriyle, Atatürk'ün "Türkiye'ye doğan güneş olduğunu" anlattığını dile getirdi.
Atatürk'ün Kocatepe'deki resmini altın ve gümüş sim sırmayla ele aldığı eserle, "Her gecenin bir sabahı var" demek istediğini bildiren Mumcu, "Bu sene Mevlana yılıydı, Mevlana'yı altın ve gümüş sim sırmalarla işledim. Burada 'Ne olursan ol yine gel' özdeyişinden hareketle kompozisyon yarattım.
Resimde, türbesinin kapısında herkesi karşılayan silueti, semazenleri, çiçekleri yer aldı. Bu eser benim 5 ayımı aldı" dedi.
Mumcu, üzerinde 4-5 ay çalıştığı ve Yunus Emre'yi etrafında daire biçimini oluşturan zeytin dalı, güvercin ve kalplerle resmettiği tablosunda "dünya sevgiyle dönmeli özlemini dile getirdiğini" anlattı.
Ayrıca, yurt dışında 12 sergi açtığını ve altısı yurt dışından olmak üzere 12 ödül kazandığını da belirten Mumcu, "Yurtdışında çok ilgi gördüm, bunun sonucu da hep ödüllerle döndüm.
Yabancılar, tabloları ilk gördüklerinde makine işi zannediyorlardı. Fakat ben önlerinde uygulama yaparak, bunun tamamen el işi olduğunu kanıtlayınca olağanüstü ilgi oluyordu" dedi.