Haberler

"Ankara çürük yapılarla dolu"

Tarih: 4 Ocak 2008 Kaynak: Cumhuriyet Yazan: Zeynep Şahin
Başkentte 1 - 29 Aralık tarihleri arasında 169'u Bala, biri Elmadağ, biri de Haymana merkez üslü olmak üzere 171 deprem meydana geldi. Sarsıntılar Ankara'nın olası bir depreme ne kadar hazır olduğu sorusunu gündeme getirdi.

Ankara'nın "deprem riski bulunmadığı" yönündeki kanının yanlış olduğuna dikkat çeken uzmanlar, bu yanlış düşünce nedeniyle başkentin yıllarca "çürük yapılarla" doldurulduğuna işaret etti. Özellikle Demetevler - Karşıyaka bölgesinin önemli tehlike altında bulunduğuna dikkat çekilerek, kent genelinde başta bu bölge ile kamu binalarında olmak üzere "deprem analizi" çalışması başlatılması gerektiğinin, bunun için de Anakent Belediyesi'ne görev düştüğünün altını çizdi. Başkentin bir hafta arayla merkez üssü Bala olan 5.7 ve 5.5'lik depremlerle sarsılması korkuttu. Pek çok kesimce dillendirilen, "Ankara'da büyük deprem olmaz" söyleminin büyük hata olduğunun altını çizen uzmanlar ise önce bu yanlış düşünceden vazgeçilmesi sonra da bir an önce gerekli çalışmaların başlatılması gerektiğini vurguladı. Özellikle çarpık yapılaşma ve uygun olmamasına karşın fazla kat çıkılmasına izin verilen yapılar nedeniyle, olası şiddetli bir depremde, istenmeyen sonuçlarla karşılaşılacağı uyarısında bulunuldu.

Tuz Gölü Fayı
Ankara'nın deprem riski üzerine uzun yıllardır çalışma yürüten Gazi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Pampal , başkentin deprem açısından en az İstanbul kadar tehlikeli bir bölgede bulunduğunu söyledi. Pampal, Ankara için asıl tehlike oluşturan 3 fay hattı bulunduğunu, bunların "Niksar - Erdağ", "Keskin" ve "Tuzgölü" fayları olduğunu belirtirken, "En tehlikelisi Tuzgölü Fayı. Burada meydana gelecek bir deprem Ankara için çok kötü sonuçlara yol açabilir" uyarısında bulundu. Pampal, bu fayın Ankara'ya uzaklığının 100 km. civarında olduğunu ifade etti.

"1996'dan Önceki Yapılar Riskli"
Prof. Süleyman Pampal, başkentin aktif faylarla çevrili olmasına karşın,1996'ya kadar hazırlanan deprem haritalarında "Ankara'nın risksizmiş" gibi gösterildiğine değinirken "Bu çok büyük bir yanlış" görüşünün altını çizdi. Pampal, bu yanlış nedeniyle 1996'ya kadar Ankara'da verilen imar izinlerinde, yapılan binalarda "depremin hesaba katılmadığını" vurgularken, başkentin çürük yapılarla doldurulduğunu söyledi. Pampal, "1996'dan sonra yapılanlarda, depreme dayanıklılık esas alınmışsa ve gerekli ölçütlere uyulmuşsa sorun olmaz. Ancak 1996'dan önceki eski yapılar risk taşıyor" dedi.

Başkentin en riskli bölgesinin "Demetevler" olduğunu da kaydederek, buradaki evleri "15 - 16 katlı gecekondular" olarak niteleyen Prof. Pampal, merkezi vuracak olası bir depremde, Demetevler'de neredeyse hiç sağlam yapı kalmayacağına işaret etti. Pampal, "Acilen okullar, hastaneler, alışveriş merkezleri olmak üzere kamunun kullandığı binaların deprem dayanıklılığının test edilmesi; sonuca göre ya sağlamlaştırma çalışması yapılması ya da dayanıklıysa tescillenip ilan edilmesi ve buraları kullanan yurttaşların içinin rahat olması sağlanmalı. Ondan sonra da başta Demetevler ve 1996 öncesi yapılar olmak üzere Ankara'daki binaların depreme dayanıklılığını ölçmek üzere çalışma yürütülmeli, gerekenlere sağlamlaştırma yapılmalı, yıkılacak olanlar yıkılmalı" uyarısında bulundu.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.