Haberler

İzmir’in kaderi önümüzdeki üç ay içinde çizilecek

Tarih: 8 Ocak 2008 Kaynak: Akşam Yazan: Nedim Atilla
Burası Homeros’un yaşadığı, Aelius Aristides’in Marcus Aurelius’e, o kadar güzel ki, güzelliğe emsal olabilir” dediği kent. Büyük İskender bu kenti öylesine sevdi ki, yeni baştan imar etti. Victor Hugo, “İzmir bir prensestir” diyordu. Öyle bir kent düşünün ki, sakinleri dünyanın bütün kıtalarının çocukları olsun.

Bu sözlerle başlamıştı Mark Levi, Paris’teki son İzmir sunumundaki konuşmasına... Ve şöyle sürdürmüştü: “Yine öyle bir kent düşünün ki, bütün kültürler farklılıklarına saygı ve sevgide buluşsunlar. Düşünün yine, öyle bir kent düşünün ki, dünyanın en güzel körfezlerinden birinin kıyısına yerleşmiş olsun, sizi, batan güneşe, ellerinizle dokununcaya kadar yürüyebileceğinize inandıracak bir yer olsun. Ve öyle bir kent düşünün ki, kiliseler, camiler, sinagoglar dar sokaklarında birbirine yaslanmış olsun, birlikte dua etmeyenler, yan yana dua ediyor olsun. İzmir toprakları işte bu değerlerin beşiği, halkların, kültürlerin ve dinlerin kıtalar ötesinden birbirine hoşgörüyle kavuştuğu topraklar. İzmir, sürekli icad etmemiz gereken yeni dünyanın çerçevesini belirleyen en kadim geçmişimizin, çağdaş uygarlıkları geleceğe olan yolculuklarını sürdürmeye davet ettiği kent.”

Kitapları on milyonlarca satmış bir yazarın bu sözlerini dünyaya “gerekli” ve “yeterli” bir şekilde anlatmaya çalışıyor İzmir... “Diplomasinin ince ve kıvrımlı yolları” bir yana bu sözleri gerçekten anlatabilecek miyiz önümüzdeki üç ay içinde...

En başından beri söylüyoruz, İzmir’in kaderini değiştirecek bir proje EXPO... Cumhurbaşkanı Gül’ün sözleriyle, “Türk hükümetinin ve devletinin bu projeye sadakatle bağlandığını” bir kez daha ilan ettik. Cumhurbaşkanı, “EXPO 2015 Türk toplumunun her kesiminin desteğini alan, bir Ulusal Öncelikli Proje halini almıştır. İzmir’i EXPO 2015’e ev sahipliği yapmaya hazırlama çabalarımızda, düzenleme kurulu gerekli tüm yasal, örgütsel ve mali tedbirleri göz önünde bulundurmuştur” demişti.

Delegeler geliyor
Önümüzdeki 13 Şubat’ta BIE delegelerinin “hayli kalabalık” olarak İzmir’e gelmelerini bekliyoruz. 14-15 Şubat tarihlerinde onlara “Daha iyi bir dünya için daha sağlıklı yollar” tezimizi bir kez daha anlatacağız. Bu çerçevede dünyanın en eski sağlık yurtlarından biri olan Bergama Asklepionu’na onları mutlaka götüreceğiz. İsteyen delegelere 16 Şubat tarihi itibarıyla neredeyse 2500 yıldır aralıksız sağlık dağıtan Pamukkale programı da düzenlendi. Benzeri bir bilimsel sempozyumu 2-5 Şubat tarihleri arasında Milano yapacak.

Ve her şey 31 Mart 2008 günü belli olacak. İzmirlilerin umudu Başbakan Erdoğan’ın bu etkinliğe katılması yönünde... Ve 31 Mart günü akşam saatlerinde 140 belki de sayıları o günlerde daha da artmış olabilecek BIE delegesi “Ya İzmir ya Milano” diyecek...

Başlığımıza taşıdığımız gibi İzmir’in kaderi önümüzdeki üç ay içinde çizilmiş olacak.

Milano’dan iyi bir örnek
EXPO konusu ile ilgili İzmirli gazeteciler olarak hemen her şeyi yakından izlemeye çalışıyoruz.. Elbette rakibimiz Milano’nun yaptıklarını da... Önceki gün ajanslardan düşen bir haber Milanoluların aldığı enteresan bir kararı yansıtıyordu.

Milano Belediyesi, hava kirliliği ve trafik sıkışıklığını azaltmak için kent merkezine giren araçlara 2 Ocak 2008 tarihinden itibaren harç uygulamaya başlamıştı. Deneme amaçlı uygulama kapsamında, hafta içi 07:30’dan 19:30’a kadar şehir merkezine giren araçlardan karbon salım oranlarına bağlı olarak 10 euroya kadar ücret alınacağı duyuruluyordu.

Karbon salımı düşük olan araçlar bu ücreti ödemeyecek; aynı şekilde, elektrikli ve hibrid otomobiller de harçtan muaf tutulacaktı. Yakından biliyoruz ki, ‘Ecopass’ adı verilen uygulamaya dahil olan alanın büyüklüğü yaklaşık sekiz kilometre kare. Milano, İtalya’da hava kirliliğinin en fazla olduğu kentlerden biri. Kentteki kirlilik oranı, Avrupa Birliği standartlarının üstünde.

Yetkililer, bu uygulamayla hava kirliliğini üçte bir oranında azaltmayı, kamu taşımacılığını özendirmeyi ve kent içinde daha fazla yeşil alan yaratmayı umuyorlarmış...

Daha önce Roma ve Torino kentleri de benzer kararlar almıştı. Hemen hatırlatalım, İngiltere’nin başkenti Londra’da 2003 yılından bu yana kent merkezine giren araçlardan ücret alınıyor. Londra Belediyesi yetkilileri, bu uygulamayla kent merkezindeki araç trafiğinin beşte bir oranında azaldığını söylüyorlar.

Türkiye’ye örnek olur diye umuyoruz.
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.