Haberler

Bienalde kadın komplosu

Tarih: 14 Ocak 2008 Kaynak: Radikal Yazan: Kemal Yılmaz
10'uncu Uluslararası İstanbul Bienali'nin Türk sanat hayatında yaşattığı titreşimin daha boyaları kurumadan, 11'sinin tartışmaları başlayacak. Niye, çünkü 11. Bienal'in küratörü belli oldu. Önce yeni küratörü daha doğrusu küratörleri açıklıyorum: WHW. Bu kısaltma dört Hırvat kadından oluşan bir küratöryal insiyatifi simgeliyor. Hanımların isimleri Ivet Curlin, Ana Devic, Natasa Ilic ve Sabina Sabolovic. Kendileri What, How & For Whom (yani Ne, Nasıl ve Kimin İçin) ifadesinin baş harflerini kendilerine imza seçmişler. Bu ifade aslında birlikte düzenledikleri ilk serginin ismiymiş. Sonra devam eden güzel işbirliğinin ismi de WHW kalmış. O ilk serginin konusu neymiş derseniz, 'Komünist Manifesto' diye cevap vermem gerekir. Hakikaten sergi, ak sakallı bilge Karl Marx'ın, kadim dostu Engels'le birlikte kaleme aldığı kitabın 153. yılı münasebetiyle Zagrep'te düzenlenmiş.

Şimdi 'geçen sene bir Çinli geldi, bizim moderleşmemiz hakkında ahkam kesti vay haddini bilmez diyenler' şöyle bir yerlerinden kımıldamışlardır. Onları biraz daha huzursuz etme pahasına küratöryal quartet hakkında bilgiler vermeyi sürdüreyim. Efendim kendileri aslında bize o kadar da yabancı değiller. Bir kere Platform'da onların hazırladığı video gösterileri yapılmıştı, ama daha ilginci 10. Bienal'in kataloğunun bir nevi kapanış yazısını, yani katalogtaki son yazıyı da onların kaleme almış olması. 11. Bienal'in katoloğunda da açılış yazısını kaleme alacaklarına göre çember tamamlanacaktır. Peki bu yazıda neler demişler? Bir kere söze "İnsan bu yakınlarda çok fazla mücadelenin kaybedildiği hissine kapılıyor; üstelik bu mesaj pek çok farklı cepheden gelmekte." diye başlayıp 'gerici ve muhafazakar ters tepkilere' solun tavır alamamasından dem vurup, sanat kolektiflerinin önemini ve işlevini uzun uzun tartışıp "Her yerel merkezdeki sanatçılar ve kültür emekçileri genel kültürel ve daha özgül olarak kurumsal koşullara karşı durup kuralları çiğneyecek kendi modellerini yaratmak ve sanat aracılığıyla yeni eylem yöntemlerini oluşturmanın olanaklarını aramak zorunda" diye devam eden bir metin bu.

Yani anlayacağınız bir kez daha bizi hop oturtup hop kaldıracak bir Bienal ve bu kez bir de değil dört tane küratör birden ufukta görünmüş durumda. Bu bağlamda hiçbir kinaye yapmadan (yanlış anlamaya yer vermemek için özellikle vurguluyorum) bu 'devrimci' tercihleri dolayısıyla İstanbul Bienali'ni düzenleyenleri tekrar tekrar (mesela WHW'nin her bir mensubu için bir kere) hararetle tebrik ediyorum.

Yerinde duramayan dostlarımız, Türkiye'de son yılların modasına uygun olarak bu tercihlerin ardında bir komplo arayacaklardır, biliyorum. O nedenle kendilerini fazla zorlamadan hemen bu komployu da açıklıyorum. Efendim bu bir kadın komplosudur. Bu küratör tercihiyle birlikte, kadınlar İstanbul Bienali'ni tamamen ele geçirmiştir. Nitekim daha önce Beral Madra, Rosa Martinez, Yuko Hasegawa gibi çeşitli milletlerden kadın küratörler bulunup teşebbüste bulunulmuş ancak muvaffak olunamamıştı. Onlar da önce alt yapıyı ele geçirmeye karar verdiler. Açın Bienal kataloğuna bakın, direktör Çelenk Bafra, direktör yardımcısı Bilge Uğurlar, sergi yönetimi Ceren Erdem, uluslararası ilişkiler Bilge Örer, katoloğun editörü İlkay Baliç Ayvaz, tasarımcısı Esen Karol... Şimdi dört cevval kadın küratörle birlikte artık bu yapı tamamen kadınların eline geçmiştir. Bunun sonuçları n'olur şimdiden bilinmez. Ama kentin tüm maçoları ve sert erkekleri yarın öbür gün ayrımcılığa maruz kaldıkları için feryad edecek olan erkek sanatçılar tüm tedbirlerini şimdiden almalıdır. Benden söylemesi.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.