Haberler

Tamamı "Birinci Sınıf" Havaalanı

Tarih: 15 Ocak 2008 Kaynak: Guardian Yazan: Jonathan Glancey Çeviren: Gökçe Aras, Gül Keskin

Fotoğraf: David Levene

David Bartlett 4,3 milyar Pound’luk Heathrow Havaalanı’nı ziyareti sırasında BAA’nın tasarım direktörüne “Banyomun penceresinden sizi görebiliyorum” dedi. Bartlett de “Biz de sizi” diyerek yanıtladı. Heathrow’un oldukça batısında kalan ve yeşil bir banta hakim olan Colne Vadisi’nde konumlanan terminalin büyük teslimat kısmından Windsor Castle’ı gayet iyi görebiliyorsunuz. Terminal (T5) son teknolojilerle üretilmiş bir güvenlik sistemine sahip. BAA size Bartlett'in hangi marka diş macunu kullandığını bile söyleyebilir.

Kraliçe buradaki ilk kalıcı binanın açılışını 1955 yılında yapmış. Tipik İngiliz modasına da uygun olarak, havaalanı dokuz yıl önce sivil yolculara da açılmış. Mimarın dahi bulunmadığı Heathrow’daki bu havaalanı akrobatik uçuş gösterilerinin yapıldığı, ordunun fazla eşyalarının depolandığı, karavanlar ve üç katlı kontrol kulesinden oluşan bir yapıymış.

Eğer her şeyin kıt olduğu bir dönemdeyseniz dokuz yıl çok uzun bir süre gibi görünebilir. Hele her şeyin geçici olduğu bir dönemde havaalanını inşa etmek de oldukça uzun sürebilir. 1989 yılında Richard Rogers ve Ortakları’nın sadece İngiliz Havayolları’nın kullanacağı havaalanı yarışmasını kazanması tasarımcılara da yol göstermiş oldu. Burada benim düşündüğüm mimarı nasıl uzak mesafeye çağırabilirsiniz? 27 Mayıs’ta Hong Kong’tan gerçekleşen ilk uçuşta malzemeler depoya bırakıldı. En büyük soru ise şuydu: Bu malzemeler bekleyince kötüleşir mi? 2001 yılında 20.000 inşaat işçisi bölgeye gelerek çalışmaya başladılar. Bu terminalin inşası ilk ortaya atıldığı 1982 yılından beri orada olan ve projenin başından sonuna kadar sorumlu mimar olarak görev yapan Mike Davies buranın hikayesini anlatabilir.

Kuşkusuz yıllar sonra Heathrow’da gördüğünüz mimarlık ve inşaat becerileri ile yapılan çalışma hakikaten oldukça etkileyici. Bütün bunlar İngiliz havaalanı tasarım standartlarını da 100% oranında yükseltti. Terminal (T5), binlerce feet yukarıdaki tasarım dalgası, büyüklüğüyle ve Heathrow’daki mal sahiplerine alay konusu olarak, kalabalıklığın ve bakımsızlığının da öncülüğünde, Foster tarafından tasarlanan London Stansted Havalimanı’nın da açığa çıkmasıyla gölgede kalıyor.

Yolcular ilk adımda modern Britanya’da nefes kesici adamlar tarafından tasarlanan bir yapıya girmiş oluyorlar. Girişteki devasa check-in salonunda sadece yüksekliğin kudretini değil süslenmiş camların aralara cömertçe dağıtıldığı ve beyaz çelik bağlamaların kullanıldığı çatıyı da görebiliyorsunuz. Bu camlara rağmen beş katlı bina aydınlatma elemanları ile doldurulmuş. Terminal (T5) 40 metre yüksekliğinde, 176 metre genişliğinde ve 396 metre uzunluğunda. Bavies binanın çok geniş olduğunu, sadece bagaj alma salonunun içinde binayı kendi etrafında kaydırarak üç adet Empire State binası ve iki buçuk tane Pompidou Kültür Merkezi elde edilebileceğini söylüyor.

Sadece bakın. Yarım mil uzunluğundaki terminal boyunca uzanan masif çatı kirişlerini, beyaz çelikten 22 “ağaç” destekliyor. Bu adeta, yetişkin bir mimara oynaması için verilebilecek en büyük ve mükemmel Meccano setine benziyor. Zemin parlak mermer ve cilalı ahşapla kaplı. Duvarlar ise opak cam panellerle kaplanmış. Görüntüyü bozacak herhangi bir floresan ışık yok. Yüksek tavanlar, net işaretler, görünmeyen havalandırma birimleri. Sakin ve, Roger için, dikkat çekecek derecede sade, Yves Klein mavisi benekler ile temelde gri ve beyazdan oluşan bir renk düzeni. Dev pencerelerin etrafında yer alan, Foster & Partners’ın (Heathrow East’in çalışkan mimarları) tasarladığı, zarif deri oturma birimleri, 1,5 milyar Pound değerinde ve 2012 Londra Olimpiyatları’nda kullanılacak terminal iki ve Queen’s Building için tasarlananlarla aynı mimari standarta sahip.

Bunların tümü gerçekten olağanüstü. Bu bina, kusursuz mimari ve mühendislik yapısıyla, tümü Davies’in favorisi olan, son 150 yılın önemli yapıları arasında anılıyor. “Karşılaştırma yapmaya gerçekten kalkışmam, fakat Barlow'un train-shed St. Pancras’taki tren hangarı, 1889 Paris Dünya Fuarı için inşa edilen Galeries des Machines ve Eyfel, Massif Central’daki Koechlin'in Garabit Viyadüğü’nden esinlendiğimizi ve meydan okuduğumuzu düşünmekten hoşlanıyorum. Ve tabi ki, Stansted’ın tek yönlü ya da bir başka şekilde etkisinde kaldık.”

Bu mükemmel çatının altında gördüğünüz şey, mimari bir buz dağının yalnızca tepesi. Yeraltı ulaşım sistemi yolcuları iki T5 uydudan ilkinde vınlıyor. Biri tamamlanan, diğerin ise 2011’de tamamlanması öngörülen, minyatür, soyulmuş T5 replikalarının her ikisi de terminalin 4 katı uzunluğunda. Ayrıca, zeminin altında, fakat ETFE çatı –Cornwall’daki Eden Centre’ın kubbesini kaplayan köpük benzeri bir yarı saydam malzeme– ile aydınlatılmış, Piccadilly Hattı’na, Heathrow Express’e ve ileride Heathrow’dan batıya uzanacak ana hatta ait 6 platform yer alıyor. Beton ek binalarda ise, havalimanının başka bir yerindeki sıcak hava ile T5’i ısıtan, ısıtıcılar bulunuyor. Kendi hırslı tanımlamasıyla, bina olabildiğince “yeşil”.

Beton rampa, er geç dört kişilik, elektrikle çalışan “pod”ları, T5’in uzun vadeli araba parklarından, check-in salonlarına götürecek. Yeni umumi yol, T5’i doğrudan M25’e bağlıyor. Ve siz yalnızca iki nehrin güzergahı değiştirilerek yapılmış bu iki kanalı farkedebilirsiniz. Bu proje kendi başına 74 milyon Pound’a mal oldu ve 18 ay sürdü. İkiz kanallar işlenmiş ahşapla yapıldı ve sazan, gümüş balığı, turna balığı, levrek, kefal, karides, salyangoz, nimfa ve midyeleri Colne Nehri’nde hapsetti.

Batıya doğru uzayan yeşil kemerin görünüşü projenin gelitirilmesine getirilen kısıtlamaları hatırlatıyor. Bu da genelin aksine neden 5 katlı olarak tercih edildiğini gösteriyor. Söylemesi garip gelebilir fakat T5 kompakt bir tasarıma sahip, ne gerekiyorsa yapılmış. Ve burada düşünemiyorum, güçlük çekiyorum. T5 garip bir şekilde çok büyük çünkü biz İngilizler havaalanlarımızı yönetmeye karar verdik.

Diğer rakiplerinin aksine BAA 1987 yılında özelleştirildi ve uzunca bir süre ticari çizgide yürümek zorunda. Havaalanı vergilerini ve böylelikle fiyatları korumak için BAA havalimanlarını özellikle Heathrow’u alışveriş merkezine dönüştürdü. T5’in içinde 144 küçük mağaza ve fast food’un kötü kokusu olmasın diye Mc Donalds dışındaki restoranlar bulunuyor. Yolcular Paul Smith’in mağazasını bulabilecekleri gibi, bütçelerine göre Cafe Costa ile Gordon Ramsey's Plane Food’da yemek yiyebiliyorlar. İyi ya da kötü devasa binada check-in’den kalkışa ve gelişten çıkışa kadar giden uzun yolda bütün mağazalara ihtiyaç var.

Eğer havalimanlarımızı insafsızca ticari bir şekilde düşünmeden tasarlarsak yapay, dev hayvani alışveriş merkezleri yerine daha ufak ve yön bulması daha kolay binalar inşa edebiliriz. Fransız Rivierası’na hizmet eden MP2 (Marseilles-Provence Terminal 2) alternatif bir öneri ve kavramsal olarak T5’e göz kamaştırıcı bir örnek sunuyor. Fırfırsız havayolları için tasarlanmamış olan MP2’de yolcular kendi çantalarını kendileri taşıyarak uçağa biniyorlar. Bir kafeden, bir gazete bayisinden ve temiz tuvaletlerden fazlasına kimin ihtiyacı var ki? MP2 12,5 milyon Pound’un biraz üzerinde bir paraya malolmuş. Neden Heatrow’un 60 sene önceki hali olan tenteli, karavanlı, büyük çadırlı haline dönmüyoruz? Heathrow ilk senesinde 60.000 yolcuya hizmet etmişti, 2008’de 67 milyondan fazla kişi bekleniyor.

Bazen, yakıt fiyatlarının hızlıca yükselmesine karşın dış etkilerin artması düşündürüyor ve bize istemeyerek daha ucuza uçmak sebeplerimizi sorduruyor. 3. bir piste ya da Heathrow’da 6. terminale ihtiyacımız var mı? Eğer hep beraber uçmayı bırakırsak T5 yeniden kullanılabilir. Havalimanı ekipmanlarının her biri –bütün dükkanlar, restoranlar, loungelar, bagaj, pasaport kontrol alanları, binanın dışına alınabilirdi.

Ve David Bartlett banyo penceresinden onları görebilir.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.