Yanlış okumadınız. Beşinci Hyde Park’ımız geliyor. "Bizim hiç Hyde Park’ımız yok ki" diyebilirsiniz. Evet aslında yok. Ama tarihinde, hayali olarak kurulmuş en az 4 Hyde Park vaadine tanık oldu Başkent.

1. Bahçelievler Son Durak yakınında boşaltılan TUSLOG arazisi.
2. Hipodrom.
3. Mamak Çöplüğü.
4. Gençlik Parkı.

Bu dört alana da geçmişte farklı dönemlerde, "Hyde Park" benzeri parklar kurulacaktı. Olmadı. Şimdi beşincisi geliyor. AOÇ’ye...

AOÇ’de belki 10 binden fazla insanın yararlandığı, kitabını okuduğu, kent yaşamından biraz uzaklaşıp eli-ayağı toprağa değdiği, nefes aldığı, çiçek hatta domates, biber, soğan yetiştirip doğayla buluştuğu hobi bahçeleri kapatıldı.

Şimdi yerine yine Hyde Park yapılacakmış.

AOÇ’nin Hyde Park vaati, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın İzmit’teki SEKA arazisine Hyde Park yapılacağını açıklamasıyla aynı zamana denk geldi.

Aslında sık sık dile getirilen Hyde Park hülyamızı anlamış da değilim. Diyelim ki bu kez vaat tutulacak. Hyde Park, AOÇ’ye yapılacak.

Çimlik bir alan, çiçek, böcek yetecek mi o parkın Hyde Park gibi olması için. Hyde Park çimeniyle, çiçeğiyle değil, serbest kürsüleri, herkese ifade özgürlüğü sağlayan dokusuyla bir semboldür.

Özgür, yasaksız, konserleriyle. Yeşile uzanan sevgilileriyle. Bir düşünün.

İşi halkı haberdar etmek olan gazetelerdeki haberlere, yazılara bile tahammül gösteremeyen her düzeyden yetkililer, Hyde Park’taki gibi bir serbest kürsüde aklına geleni söyleyenlere, protest konserlere, sarmaşdolaş gezinen sevgililere, hoşgörüyle, olgunlukla bakacaklar!

Bizi Hyde Park değil, ancak Lunapark (p)aklar. Lunapark’taki dev aynaları...