Haberler

Tarih toprağa gömülür mü?

Tarih: 19 Şubat 2008 Kaynak: Radikal Yazan: Nevzat Çağlar Tüfekçi
Kültür ve Turizm Bakanlığı kazıda çıkan kalıntıyı toprağa gömmek yerine, günyüzünde tutulmasını ve insanların ziyaretine açılmasını sağlamalı.

Pek çok yerde, yeni yerleşimler, eski dönemlere ait yerleşimlerin yanında veya uzağında kurulmuş olmasına rağmen Milas, antik Mylasa'nın üzerine kurulmuştur. Bu nedenle, Milas'ta nereye bir kazma vurulsa, nerede bir hafriyat çalışması olsa, mutlaka eski dönemlere ait bir kalıntı ile karşılaşılır. Temel kazma veya bir kanal çalışması sırasında ya lahit(ler), ya bir oda mezar, ya bir mozaikli alan ya da bir tapınağın temeli ortaya çıkar... Ortaya çıkan bu tarihi eserler veya bunların içindeki buluntular, geçmiş dönemler hakkında bizlere bilgi veren değerli şeylerdir.

Bulunan bu tarihi eserlerin bir kısmı (lahit, vb.), Milas Müzesi'nin bahçesi çok yetersiz olduğu için başka mekânlara taşınarak oralarda muhafaza veya teşhir ediliyor. Değerli eserler ise çevredeki başka müzelere gönderiliyor.

Geçtiğimiz aylarda, Milas merkezde, Şevketiye mahallesinde, belediye ek binasının yan tarafında, kat karşılığı verilen ve iki blok halinde inşa edilecek bir inşaatın temel kazısı sırasında, ilkçağlardan kalma bir tarihi eser ortaya çıktı. Bir yapının kalıntısı olduğu anlaşılan eser, Roma döneminden kalma İS 2. yüzyıla tarihlenen, 3 kilometre uzunluğundaki "su kemerleri"ne yakın bir bölgedeydi. Milas Müze Müdürlüğü, bu bölgede yaptığı kazı çalışmasıyla, yüzyıllar boyu toprağın altında kalmış olan bu kalıntıyı tüm özellikleriyle ortaya çıkardı. Ortaya çıkan bu kalıntıların ne olduğu konusunda kesin bir yargıya varılamamış olsa da, bunun bir ayazma, bir değirmen, bir işlik veya bir hamam olabileceği konusunda tahminler yapılıyor.

Gömün gitsin!
Yüzyıllar boyu toprak altında kalan ve günyüzüne çıkarılmayı bekleyen (tıpkı depremin yıkıntıları arasından gözleriyle bir ışık sızması arayan insanın, kendisine uzanacak eli, tekrar hayata dönmeyi umutla ve özlemle beklemesi gibi) ve bir inşaatın temel kazısı sırasında tesadüfen ortaya çıkan bu tarihi değeri şimdi başka bir kötü son bekliyor. "Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu" bu tarihi buluntunun "korunamayacağı" gerekçesiyle üzerinin tekrar toprakla örtülmesine karar vermiş.

Bu eseri, insanlığın hizmetine sunmak, onların ziyaretine açmak varken, üzerini toprakla örterek, onu yine karanlık bir sürece mahkum etmenin mantığı olabilir mi? Böyle bir karar nasıl açıklanabilir?

Kültür ve Turizm Bakanlığı, böylesi yerleri mal sahiplerini mağdur etmeyecek şekilde kamulaştırarak, eserlerin günyüzünde tutulmasını ve insanların ziyaretine açılmasını sağlamalı. Tesadüfen bulunan eserler, "korunamaz" diye üstüne toprak atılarak tekrar karanlığa mahkum edilmemeli. Tarihe ve kültüre karşı olan sorumluluğumuz, tarihimizi ve kültürümüzü toprak altında tutarak korumayı değil, onları toprağın yüzeyine çıkarmayı ve onlara bu şekliyle sahip çıkmamızı gerekli kılıyor...

"Muğla Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu"nun bu kararı, bir zamanlar, Bodrum Müze Müdürlüğü'nün raporu doğrultusunda (9.2.1972), "Başbakanlık Kültür Müsteşarlığı Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu"nun şehir imar planında eski eser olarak gösterilen iki havra (sinagog) binası hakkında, "sinagogların korunması gerekli eski eserler olmadığı" şeklinde karar vermesine benziyor. (8.9.1972 tarih ve 225 sayılı, yine 9.9.1972 tarih ve 6655 sayılı kararları) Daha sonra, bu karar doğrultusunda, iki havra binası yıkılarak, buraya şimdiki Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü binası inşa edildi. (36 yıl arayla aynı yerde iki kurul kararı: Biri yıkılmasına, diğeri de toprakla örtülmesine zemin hazırlıyor.) Eğer havralar yıkılmayıp restore edilseydi, şu anda varolan Yahudi mezarlığı ile birlikte Milas, kültür turizmine ev sahipliği yapan bir kent olacaktı...
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.