Haberler

Tijuana’nın Öğrettikleri: Hudson New York - Farklı Konut Modelleri Üzerine Düşünceler

Tarih: 21 Şubat 2008 Kaynak: New York Times Yazan: Nicolai Ouroussoff Çeviren: İlhan Düz


Teddy Cruz’un Hudson, New York için önerdiği konutlar. Plan oyunlarını, açık bir amfi tiyatroyu, meslek eğitimi ve sanatsal faaliyetler için kullanılabilecek mekânları içeriyor.

Tijuana’nın harabe gecekondu mahallelerinin, yüksek gelirli kesimin oturduğu Hudson River Valley’nin dönüşümü için bir model oluşturabileceğine dair şüpheleriniz varsa, Teddy Cruz’u hafife almanız muhtemel.

San Diego, Kaliforniya Üniversitesi’nde mimar ve profesör olan Cruz, on yıla yakın bir süredir Meksika sınırında hızla değişen kentlerden ilham kaynağı olabilecek bir fikir çıkarabilmek için çalışıyor. Herkesin yıkım ve sefalet gördüğü yerde, o sınırın hemen diğer yanında birbirinin benzeri banliyö kentlerinin canlanmasında öncü olabilecek sosyal ve mimari bir modelin tohumlarını görüyor.



“Tijuana’daki planlamacılara kalsa, bütün mahalleyi Amerikan banliyölerinin minyatür bir benzeri, 40 metrekarelik konutlarla donatırlardı,” diyor Cruz bir söyleşide. “Planlamanın mahalle sakinleri tarafından çok hızlı bir şekilde uygulandığını fark ettim.” Kaçak tamirciler, dükkânlar, tako tezgâhları, konutlar ve çimler arasında yerlerini hemen alarak çok katmanlı bir mekân yaratıyorlar.

Cruz burada öğrendiklerini, tekil konutları kamusal alan içine yerleştirebilmeyi, San Diego’nun banliyölerinde Latin göçmenler için planlanan konutların tasarımında uygulayarak bir ün kazandı.



Cruz bir buçuk sene kadar önce, Hudson, New York’ta sanat programlarına sponsorluk eden ve kar amacı gütmeyen bir vakfı yöneten sanatçı David Deutsch tarafından beklenmedik bir davet aldı. Deutsch, soylulaştırmanın, çoğu hafta sonları antika eşya mağazalarını aheste aheste dolaşan New Yorkluların az ötesinde kötü koşullarda yaşayan şehrin yoksul kesimler üzerindeki etkileri konusunda endişeli.

Cruz ve Deutsch, yoksul ve mülksüz bu kesimi Hudson’un günlük yaşantısına dâhil edebilmek için alışılmadık bir plan tasarlamak üzere harekete geçtiler. (Belediye başkanı Richard Scalera tarafından desteklenen plan, birkaç hafta içinde belediye meclisine sunulacak.)



İşe sanatsal faaliyetler ve meslek eğitimi için “kuluçka makinesi” gibi çalışacak mekânlar, kooperatif bir market, açık bir amfi tiyatro, oyun olanları, bahçeler gibi kamusal mekânlar içeren bir plan geliştirmek için Bangladeş ve İspanyol kökenli göçmenler, Afro-Amerikan ve yaşlı mahalle sakinleriyle birlikte atölyeler düzenleyerek başladılar.

Cruz, projeyi şehrin dokusuyla en uygun biçimde bütünleşebilmesi için altı farklı aşamaya bölmüş. Daha sonra tüm dikkatini elden ayaktan düşmüş işçilerin oturduğu konutların bulunduğu State Caddesi ile Warren Caddesi boyunca pahalı kafeler ve antikacılar arasında gayri resmi bir sınır gibi duran kendisinin “artık kent parçaları” dediği boş araziler üzerine yoğunlaştırmış.

Amacı, doğu ile batı, zengin ile fakir arasında, umulmayan ama öte yandan incelikle düşünülmüş bir takım bağlantılar kurabilmek. Örneğin, birkaç parsel boyunca uzanan, Warren ve State caddelerini birbirine bağlayacak küçük bir park öneriliyor. Parkın doğu tarafında, kamusal alanlarla içli dışlı, karma fonksiyonlu bir konut yerleşimi yer alacak.

Kompleksin merkezinde, sakinlerin oturup parkın etrafında olan biteni izleyebilecekleri bir amfi tiyatro yer alıyor. Çevredeki apartmanların küçük terasları, amfi tiyatroya bakacak şekilde düzenlenmiş. Her birimin kendi girişi var.



Cruz, kuzey tarafta birkaç parsel genişliğindeki parkı da, üç tarafını konut ve kamusal donatılarla çevreleyerek korumayı öneriyor. İçinde bir sera da bulunan park, bir kenarı boyunca bir sundurma tarafından sınırlanıyor. Sundurma insanların gezinebileceği, bir şeyler atıştırabileceği, satranç oynayabileceği bir mekân olacak. Parkın diğer kenarı boyunca ise, insanların site içine ulaşabilecekleri dar patikalarla sonlanan üç katlı bir dizi ev bulunuyor.

Cruz’un Tijuana araştırmasının çok daha doğrudan sonuçları da var. Bir öneride, yaşlılar için apartmanlarda hizmet veren bir merkezin, garaj benzeri konutların küçük bir oyun alanı etrafına yerleştirilmesi öngörülüyor. Kimi zaman alt katı dükkân olarak kullanmak üzere çelik taşıyıcılar üzerinde yükselen birimler, Tijuana’daki sıva kaplı bungalovları anımsatıyor.

Kimi daireler, geçici olmak üzere parkın içine bir parmak gibi uzanmış. Ortaklaşa kullanılan küçük teraslar, kamusal bir alan yaratacak şekilde birbiriyle bağlantılı. Piyasada üst gelir seviyelerine yönelik apartmanların terasları ise sözde mahremiyet yaratmak adına müstakil.

Gelenek karşıtları içinse Cruz’un tasarımları mimari kalıpları çok da zorlamıyor. Ama onun buradaki amacı estetik deneylerden çok, son zamanlarda şehir plancıların oldukça rağbet ettiği küçük Amerikan şehirlerinin iç sıkan taklitlerine karşı bir panzehir bulabilmek. Önerisi eski ile yeni, zengin ile fakir, kamusal ile özel arasında ilişki kurabilen, her ilmeğin kendine has bir kimliğinin olduğu bir doku.

Böyle bir mimari deneyin sonuçları, Amerika’nın banliyölerine yeni göçmenler gelmeye devam etmesiyle ortaya çıkacak ve Cruz’un öngörüleri daha da anlam kazanacak.

YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.