Haberler

Asya'dan Balkanlar'a mimarlık

Tarih: 28 Şubat 2008 Kaynak: Cumhuriyet Yazan: Oktay Ekinci
Balkanlar, Karadeniz, Doğu Akdeniz, Kafkasya, Ortadoğu ve Asya'dan mimarlar İstanbul'daydılar.

Uluslararası Mimarlar Birliği (UIA), 100'den fazla ülkede 1.2 milyona yakın mimarı temsil eden meslek kuruluşlarının örgütü. Balkanlar, Karadeniz, Doğu Akdeniz, Kafkasya, Ortadoğu ve Batı Asya ülkeleri ise UIA'nın "2. Bölge" sini oluşturuyorlar.

Bu haritanın dünya kültür coğrafyasındaki en zengin birikimleri içermesi, ülkemize ayrı bir önem kazandırıyor; çünkü Türkiye, Asya ile Avrupa uygarlıklarını buluşturan konumuyla, bölgenin "merkez" inde.

Bu nedenle UIA 2. Bölge'nin geçen hafta İstanbul'da yapılan "Çalışma Toplantısı" son yılların en geniş katılımıyla gerçekleşti.

Toplantının yapıldığı Boğaziçi'ndeki Ortaköy-Feriye Kültür Merkezi, aynı zamanda "Avrupa" daydı... Karşı kıyıdaki Asya'yı da seyrederek dünya mimarlığını tartışmak, "başka hangi ülke" de olabilirdi ki?

Nitekim 2005 yılında yine İstanbul'da, ev sahibi olduğumuz UIA Dünya Mimarlık Kongresi de rekor katılımla yaşanmış; böylesi bir "dünya mirası" nı gözetmeyen uygulamalardan vazgeçilmesi istenmişti.

"İstanbul" Üzerine
Aynı dilekler, UIA 2. Bölge çalışmasının basın toplantısında da yinelendi. Mimarlar Odası Genel Başkanı Bülend Tuna 'nın yönettiği toplantıda, gazetecilerimizin "İstanbul'daki yeni mimariyi nasıl buldunuz" sorusuna, UIA Başkanı Gaetan Siew özetle şu yanıtı verdi:

"Dünya kentleri küreselleşme yatırımlarını değişik özellikleriyle kendilerine çekme yarışındalar. İstanbul'un çekiciliği ise öncelikle eşsiz bir kültür mirası olmasından kaynaklanıyor. Bunu tüketen değil, 'yaşatarak sürdüren bir denge' yi sağlamak, piyasa ekonomisi ile kültürel değerler arasındaki çatışmada, tarihin yanında yer almak, rekabet üstünlüğünü de sürekli kılar..."

Yine gazetecilerimizin, "kentsel dönüşüm projelerimiz tartışmalı..." demeleri üzerine de Başkan Siew'in anımsattığı "küresel gerçek" Türkiye için de çok önemliydi: "Politikacılar kısa vadeli ve iktidarları süresinde sonuçlanacak projeler peşindedirler. Mimarlar ise uzun vadeli ve geleceğin de yaşanılır mekânlarını sağlayacak tasarımlar için vardırlar. Bu çelişkide, politika ağır bastığında, kente ve topluma zarar veren sonuçlar ortaya çıkar ki özellikle basının mimarlara daha fazla itibar etmesi gerekir..."

UIA'nın 2. Bölge'den sorumlu Başkan Yardımcısı Martin Drahovksy ise "Eski ile yeni yapıların bu kadar yan yana, hatta iç içe olduğu bir başka kent yok" diyordu... Bu durumun kültürü olumsuz etkilememesi için, İstanbul'daki "dönüşüm" süreci hakkında da şunları söyledi:

"Bu birliktelikte, eski ihmal edilip sadece modern yapılara özen gösterilmesi, yeni yatırımların kent ile kültürel değerleri arasındaki felsefi bütünlüğe saygısını tartışmalı kılıyor. Bu nedenle kentsel dönüşüm, özgün dokulara ve kentin tarihiyle bütünleşmeyi hedefleyen çağdaş felsefeye uyumlu olmalı; 'sadece kazanç' amaçlı bir yenileme olmamalı..."

Benzer sorulara "Mimarlar Odanız bunların yanıtını mükemmel veriyor" diyen Avrupa Mimarlar Konseyi (ACE) Başkanı Juani Katainen de aynı gözlemini nasıl edindiğini şöyle anlattı:

"Ülkenize ilk kez geliyorum; 2005'teki İstanbul Dünya Mimarlık Kongresi'ne ulusal hazırlık için, 2004'te 7 ayrı bölgede düzenlediğiniz Türkiye Kongreleri'nin kitaplarını inceledim. Mimarlık ve kentleşmeyle ilgili tüm sorunlarınız gerçekçi olarak saptanmış; nedenleri ve çözümleri için de mükemmel değerlendirmeler yapılmış... Türk basınına tavsiyem, bu kitapları siz de rehber alın; sorularınıza en doğru yanıtları bulacaksınız..."

Ülkelerde Durum
Toplantının genel oturumu da Balkanlar'dan Asya'ya mimarlık gündeminde hem farklı, hem de benzer sorunların bulunduğunu gösterdi.

Ermenistan, Azerbaycan, Belarus, Bosna Hersek, Bulgaristan, Hırvatistan, Kıbrıs, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Yunanistan, Gürcistan, Macaristan, Kazakistan, Kırgızistan, Letonya, Lübnan, Litvanya, Makedonya, Filistin, Polonya, Romanya, Rusya, Sırbistan Karadağ, Slovakya, Slovenya, Suriye, Özbekistan ve Ukrayna temsilcileri, kendi ülkelerinden ilginç bilgilendirmeler yaptılar.

Örneğin Kazakistan, başkentini Astana'ya taşıyınca, resmi ve özel yeni binaların büyük projeleri için yabancılar yeğlenmeye başlanmış. Bunu eleştiren Kazak mimarların temsilcisi, UIA'nın da müdahale ederek hükümetlerini uyarmasını istedi.

Geçen yıl 100. yaşını kutlayan Macaristan Mimarlar Odası temsilcisinin açıklamaları ise ülkesindeki durumun "tam tersi" olduğunu gösteriyordu. Savaş yıkımlarından sonra kentleri yeniden kurmak için mimarlığa verilen değerin, son yıllarda daha da arttığını; mimarlık ve şehircilik alanında artık tam ve etkin söz sahibi olduklarını belirtiyordu.

Adriyatik Denizi kıyısındaki Dubrovnik kentinin korunmasıyla ün yapan Hırvatistanlı mimarlar da mimarlığın topluma ve çevreye saygılı olmasının yetmediğini, halkın ve yöneticilerin de mimarlığı daha fazla önemsemeleri için çalışmalar yaptıklarını söyledi.

Toplantıya Filistin'den katılan mimarlar ise başta Kudüs olmak üzere tüm kentlerinin tarihsel önem taşıdığına dikkat çektiler. Bu nedenle özellikle İsrailli meslektaşlarıyla kültürel mirasın korunmasına yönelik ortak çalışmalar yaptıklarını belirtmeleri, uygarlık birikimlerine duyarlı bir mimarlığın aynı zamanda barışın da güvencesi olduğunu anımsattı.

Bunların yanı sıra Polonyalıların, kentsel kimlik için önemsedikleri "mimarlıkta dışa vuran duygular" konulu seminerleri; Makedonyalıların "sosyalizmden kapitalizme geçiş" sürecindeki "sanatsal" kaygılarını paylaşmaları da önemliydi. Baltık mimarlarının Estonya, Litvanya ve Letonya'daki "mortgage kredileri çılgınlığı" yla doruğa çıkan konut fazlasından ve hızla artan "otomobilleşme" den yakınmaları, Türkiye için de "ders" alınacak saptamalardı.

Prag'ı yaratan ve yaşatan kültürleriyle övünen Çek mimarların ise "devlet planlama konseyi" nde bile resmen temsil edildikleri; dahası devletin mimarlığa desteğinin sürekli bir ulusal politikaya dönüşmüş olması da yine Türk mimarların imrenerek dinledikleri açıklamalardı.

UIA 2. Bölge toplantısı, "Karadeniz Bölgesi Mimarlar Forumu" ve haziranda Torino'da yapılacak UIA-2008 Dünya Mimarlık Kongresi hazırlıklarının görüşülmesiyle sona erdi.

Küreselleşmeye Kültürel Direniş
Doğu ve Batı uygarlıklarının buluştuğu coğrafyadaki mimarların küresel gündemi İstanbul'da tartışıldı. Filistinli mimarlar, kentlerinin tarihsel dokusunu korumayı öncelikli görevleri sayıyorlar. Kazakistanlı mimarlar, yeni başkentleri Astana'da yabancı mimarlara rağbet edilmesinden yakınıyorlar. Çek mimarlar kültürel kimliğin sürdürülmesinin kuşaktan kuşağa geleneğini yaşatıyorlar.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.