Biliyorum, şimdi bizim belde belediye başkanları yine bana bozulacaklar. Hatta içlerinden sinkaf edenler bile çıkacaktır.
Ama yerel yönetimlerde bildiğimizi, gördüğümüzü, yanlış bulduğumuzu, ya da ne bileyim alkışladıklarımızı yazmak için bu sütunlardayız.

20 yıldır böyle yapıyoruz, fırsat buldukça da buna devam edeceğiz. Bugünlerde, yerel gazetelerin sayfalarını çevirdiğinizde, Bursa'nın çevresindeki alt kademe belediyelerinin arsa satış ilanlarını görürsünüz.

Bunların tamamı Bursa Büyükşehir Belediyesi'ne bağlıyken, tüzel kişilikleri kaldırılacak olan beldeler. Hemen her sayfada, ya Barakfakih, ya, Çalı, ya Ovaakça, ya Hasanağa, ya Akçalar, ya da Kayapa belediyelerinin Basın İlan Kurumu aracılığıyla çıktıkları satış ihalesi ilanlarına rastlıyoruz.

Kapatılacak ne kadar belde varsa, hepsine yakını ellerindeki belediye arsalarını arka arkaya satışa çıkarmaya başladılar. Acaba Bursa dışındaki diğer kentlerde de durum böyle mi, doğrusu merak ediyoruz? Ne tesadüf değil mi?

Durup durup tam belediyeleri kapatacak yasanın çıkmasına günler kala, hele hele TBMM'nde taslak görüşülürken beldelerinin envanterindeki değerleri trilyonları bulan irili ufaklı arsalar satışa çıkarılmış. Burada siz iyi niyet görebiliyor musunuz?

Ben göremiyorum. Çünkü belde belediyelerini kapatan yasa yürürlüğe girdikten sonra başkanların görevi 28 Mart 2009'a kadar devam edecek.

İşte bu sürede arsa satmak, araç almak, eleman almak, plan yapmak ve plan değişikliği gerçekleştirmek, mal ve hizmet satın almak için Büyükşehir Belediyesi'nin ya da İl Özel İdaresi'nin izni gerekecek.

Başkanlar bu tehlikeyi sezdikleri ve taslaktaki düzenlemeyi gördükleri için şimdiden arsalarını bir bir satışa çıkarmaya başladılar.

Çünkü şimdi satarlarsa, Büyükşehir'den izin almalarına gerek yok. Sadece onay için gönderecekler. Valla böyle giderse yasa yürürlüğe girene kadar belki de belediye binalarını bile satacaklar.

Hükümete kızdıkları için beldelerinde ne kadar gayrimenkul varsa satıp savuracaklar. Elbette satıştan sağlanan gelir yine o belde için kullanılacak?

Ama durum gerçekten eğer öyle ise, bunların satışını tam yasanın çıkmak üzere olduğu birkaç güne sığdırmak ta neyin nesi? Haklı bir gerekçesi var mı bu işin?

Düzenlemenin mimarı hükümete ateş püskürüp, beldelerde bir karış bile belediye arsası bırakmamak ne kadar doğru bir girişimdir? İhtiyaç varsa elbette belediye mülklerinin satışı gündeme gelecektir.

Bizim merak ettiğimiz şey, emlakçılığa soyunan belde belediye başkanları, niye bu işi daha önce değil de şimdi yapmaya kalktılar? Belediyeleri kapanmış olsa bile, yarın bağlandıkları ilçe oraya bir hizmet getirmeye kalktığında arsa için kamulaştırma mı yapmak durumunda kalacak?

Gazetelere yansıyan metrekare ve satış rakamlarını görünce şaşırırsınız. Beldenin çok değerli arsaları, belediye meclisinin ve başkanın hissi davranışı sonucu elden çıkartılıyor. Eğer bu yasa yargıdan dönerse o zaman arsaların satılmış olmasına üzülmeyecek misiniz?

Satış ilanları devam edecektir. Belediye mülklerinin, TBMM'nden çıkması muhtemel bir yasadan etkilenecekleri için satıp savrulmasını doğru bulmayanlardanız. Eminim, gün gelecek o arsalar aranacaktır.

Burada aklı selimle hareket edilmesinden yanayız. 'Bizden sonrası tufan' düşüncesiyle hareket etmek, o beldelerde oturanlara da büyük haksızlık olacaktır.

İz bırakan başkanlar...
Kentlerin tarihiyle anılan belediye başkanları vardır. Onlar ölse bile, kentliler, orada oturan ve ürettiği projelerden yararlanmış insanlar başkanlarını unutmazlar. Gazetelerde İzmir`in tarihine iz düşmüş başkanlarından İhsan Alyanak'ın ölüm haberlerini okuyoruz.

1973-1980 arası İzmir Belediye Başkanlığı'nı yapan Alyanak'ın kurduğu Tansaş bugün dev bir mağaza zincirine dönüştü.
Papa'yı İzmir'e davet edecek kadar cesur bir isim olan Alyanak'a Büyükşehir Belediyesi de sahip çıkmış.

Büyükşehir Belediyesi'nin gazetelere verdiği başsağlığı ilanları, Alyanak'a bir kentin nasıl sahiplendiğini ortaya koyuyor. Kentlerimiz Alyanak gibi başkanlar arıyor. İzmir'in ve Türk belediyeciliğinin başı sağolsun.