Haberler

Süleymaniye, 450 yıl sonra restorasyonda

Tarih: 11 Mart 2008 Kaynak: Zaman Yazan: Gülizar Baki


Dünya mimarisinin en seçkin eserlerinden Süleymaniye Camii'nin inşasından (1550-1557) sonraki en kapsamlı bakım ve onarımı bu yıl başında başladı. Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de ziyaret ettiği restorasyon çalışmaları sonucunda elde edilen bilgiler, Mimar Sinan'ın muhteşem yapısı hakkında söylenegelen efsanelerin doğruluğunu ispatlıyor. Restorasyon çalışmalarının henüz başında olunmasına rağmen şimdiden mimarları ve sanatçıları şaşırtan ayrıntılar tespit edilmiş. Restorasyonu yürüten ekip, zamanında yapılan bilinçsizce müdahaleler karşısında da hayal kırıklığına uğruyor. Mesela Gazze, Mersin ve Selanik'teki antik kentlerden getirilen taşlar delinip elektrik kabloları geçirilmiş. 1965 yılında yapılan restorasyonda yıpranan mermerlerin yerine beton sıva yapılmış. Şimdi o sıvalar sökülüyor. Yerlerine orijinal taşları konulacak. Bütün bunlara rağmen dimdik ayakta duran eser bu son restorasyonuyla eski ihtişamlı günlerine geri dönecek. Ve restorasyon 450 yaşındaki binanın bu zamana kadar neler yaşadığı gün yüzüne çıkartacak. Bunun yanında caminin inşası sırasında yapıldığı gibi, restorasyon çalışmalarını yürüten Gür Yapı İnşaat da ehl-i hiref defteri tutuluyor. Çalışmalarda kaç mimar, usta, işçi çalışıyor, nereliler, neler yapıyorlar hepsi kayıt altına alınıyor. Ve yıl sonunda bu bir kitap halinde yayınlanacak.

Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün ihale ettiği ve İstanbul Vakıf Bölge Müdürlüğü denetiminde gerçekleşen restorasyon çalışmalarının başında mimar Nilgün Olgun bulunuyor. Kalemkâr Kaya Üçer, mimar Nilgün Hanım için "Cami inşaatı sırasında Sinan ne ise restorasyon sırasında da Nilgün Hanım o." diyor. Çünkü bütün işleri organize eden Nilgün Olgun her şeyin orijinaline uygun olması için titiz bir çalışma yürütüyor. Aslında her mimar, taş, ahşap ya da kurşun ustası, restorasyon ekibinin, Süleymaniye'de çalışmak hayalidir. Şimdi birçok insan, gerçekleşmesi imkânsız gibi gördükleri bu hayalini yaşıyor. Mimar Nilgün Olgun "45 yaşında bu camide çalışıyor olmak benim için muhteşem bir tecrübe. Ben herkesin efsane olarak bildiği is odasına girebiliyorum, isli duvarlarına dokunabiliyorum. Orta kubbesindeki işlemelere yakından bakabiliyorum. Minaresine çıkıp İstanbul'u izleyebiliyorum. Sinan'ın bu muhteşem eserini yakından inceleyebiliyorum. Bunu başka hiçbir şekilde yaşayamazdım." derken kalemkâr Kaya Üçer, "Ancak emeklilik hayalim olabilirdi Süleymaniye'de çalışmak. Topkapı Sarayı'nda, Ayasofya'da çalıştım ama Süleymaniye bu işin zirvesidir. Çok heyecanlı ve mutluyum burada çalışmaktan. Ve her gün şaşırtıcı bir bulguyla karşılaşmak çok heyecan verici. Her sıvanın altında farklı daha önce görmediğimiz tarzda yeni kalem işleri görüyoruz. Bu bulgular sanat tarihinde önemli değişikliklere sebep olacak." diyor. Resmî olarak 2008'de bitecek ama işin gidişatı kendini gösterecek.

Efsane değil gerçekmiş!
Cami içindeki kandillerin isinin mürekkep olarak kullanılması efsane değil gerçekmiş. Restorasyon ekibi bu is odasına girebilmiş. Sistem şöyle çalışıyor: Kandillerin yanmasından oluşan is, hava akımı ile bir odaya taşınıyormuş. Bu oda içinde üç adet toprak boruda biriken isler daha sonra toplanarak mürekkep yapımında kullanılıyormuş.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.