Özellikle büyük şehirlerde çoğu genç mimar kendi binalarında çalışmayı sadece hayal edebilirler. Bu hayali gerçekleştirebilmek için çoğunlukla başka hiç kimse tarafından istenmeyen, çevre etkenleri sebebiyle az talep gören bir bölgede bir bina edinmek gerekiyor. Yocum ve partneri Brian Bell de kendi binalarında çalışma hayallerine bu yolla ulaştı. Firmaları, Bldgs, Atlanta’nın eskiden otomotiv elektrik parçaları satılan bir bölgede yer alıyor. Dışarıdan; terk edilmiş, hayaletli gibi görünse de kapıyı açtığınızda kendinizi üç tarafı paslı duvarlarla çevrilmiş geniş açık bir avlunun içinde buluyorsunuz. En dipte yer alan cam kapılar firmanın ön kısmını güneşli bir ofise çeviriyor.
Yocum ve Bell 200 yılında şehrin batı sınırındaki bu binayı bulduklarında Mimar Mack Scogin ve Merrill Elam’in yanında çalışıyorlardı. Zemin planının ön kısmında 1947 yapımı tamirhane, arka kısmında ise 1960’da ilave edilen bir depo bulunuyordu. Yapı yıllar önce terk edilmiş, çatı ve binanın ana strüktür çökmüş durumdaydı. Bu durumu Bell “Hiç olmayacak yerden gün ışığının içeri sızdığını görebiliyorduk” diyerek açıklıyor. Yapının ek kısmı drenajı tıkıyor ve su baskınlarına sebep oluyordu . Yocum diyor ki “İnsanların binayı ayakta tutmak için yıllar boyu koydukları destekleri görebiliyordunuz.”
Ancak binanın fiyatı sadece $40.000 olduğu için Yocum satın aldı ve 8 ay boyunca boş zamanlarını enkazı kaldırıp araziyi boşaltmak için harcadı çünkü o haliyle yapının içine o şekilde girmek çok tehlikeli idi. Yıkım çok güç bir işti, ama bu iş Yocum’a ne yapmak istediğini düşünmek için zaman verdi. Yıkım ve boşaltma işini Yocum “Orada olan bitenin farkına varmak - duvarlar, pas, ışık” olarak tanımlıyordu.. Çalışanlarını boşaltılmış binayı göstermek için getirdiğinde, Elam çatısız ana mekana baktı ve “Çok hoş. Bu şekilde bırakmalısınız”dedi. Yocum Elam’ın tavsiyesini aldı ve 153 metrekare olan tamirhane’yi avluya; 182 metrekare ekleme mekanı da yaşama-çalışma mekanına çevirdi. Yaptığından memnun olarak “İyi fikirleri değerlendirmeyi bilmelisin,” diyor. “Her sezon daha fazla boya duvardan dökülür ve daha fazla pas oluşur. Buradaki bu oluşum bir nevi yavaşlatılmış bir sanat şovu gibi.”
Yocum dış mekan şöminesi oluşturmak için avluya odunla yanan ocak koydu ve betonarme döşemeyi parçalayarak yerlerini bitkilendirip atık betonlardan da bahçeden stüdyoya ulaşımı sağlayan bir taş yol oluşturdu.
Arka bina penceresiz bir şekilde inşa edilirken, avluya seyir imkanı veren tümden cam ön cephe binaya eklendi ve çatı pencereleri çatıya monte edildi. Mekanın geniş bir kısmını çalışma mekanı oluşturuyor; Yocum ve öğretmen olan eşi Leah Cauley’in şu an yaşamakta oldukları uzun dar arka alan konferans odasına dönüştürülecek. Ön ve arka kısmlardaki farklı kullanımlar arasında tampon görevi gören bölge banyo, tuvalet, mutfak ve mekanik odayı içeriyor ve bu bölgeyi ayıran duvar stüdyonun ön kısmını ve avlunun ötesini görmeyi sağlayan açıklıklara sahip.
Yakın tarihte bir sanat galerisi projesi tamamlayan ve halen üzerinde çalıştıkları iki konut ve mevcut bir konuta büyük bir ek projelerini yürütmekte olan Yocum ve Bell, binalarındaki etkinin işlerinde kendilerini etkilediğini hissediyorlar Özellikle bakış açısında nasıl çeşitlilik sağlanabileceği konusunda faydalı olduğunu düşünüyorlar. Ayrıca iç mekanın dış mekana oranla daha çok odak noktası olduğunu söylüyorlar. Bu durum bu mimarlara beceriyle azdan daha çok elde etme konusunda da şans veriyor.