Hep eleştiriyor ve belediye başkanlarına çatıyoruz. Ama en azından benim son günlerde gözlemlediğim birkaç güzel gelişmeyi de, ölümsüz kent İstanbul'un âşıklarına duyurmak istiyorum. Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal'ı, Levent Meydanı için az eleştirmedim; daha çok ve yerin altını hiç kullanmadığı için... Ama en azından kamuoyuna söz verdiği o yeraltı otoparkı, dört yıl kadar kapalı kaldıktan sonra, geçen günlerde açılmış. 130 arabalık otopark, yiyip içmek ya da alışveriş için Levent'e gelenlere büyük kolaylık sağlayacak. Ayrıca başkanın Beşiktaş'taki Atatürk anıtı çevresindeki çer-çöp binaları ve Tansaş'ı yıkarak yarattığı meydan da çok hoş. Böyle alanlara kentin gerçekten ihtiyacı var. Şişli Belediye Başkanı da iyi çalışıyor. Özellikle Nişantaşı semti bir mücevher gibi parlıyor. Hele o gece aydınlatması... Böyle ışıl ışıl bir semt, 'ışık şehri' Paris'te bile azdır. Mustafa Sarıgül'ü içtenlikle kutluyorum. Ve de bu kez özel sektörün yarattığı bir mucize. Beşiktaş, Akaretler'deki ünlü Sıraevler'in onarımı bitiyor. Çok uzun sürdü, ama artık sona gelindi. 1870'lerde Dolmabahçe Sarayı çalışanları için yapılan 'Türkiye'nin ilk lojman evleri', ünlü mimar Serkis Balyan imzasını taşıyor. 120 küsur evin onarımına yıllar önce Net grubu talip olmuş, sonra Garanti Bankası'na devredilmişti. En son Hayat A.Ş adlı bir şirketin yüklendiği iş sona erdi. İçinde ünlü bir otel (W Hotel), bir Atatürk müzesi ve bürolar bulunan evlerin uzaktan görünüşü görkemli. Tam bir uyum, bir mimari bütünlük ve yenilenen renkleriyle, bir düş gibi sanki... Emeği geçenlere sonsuz teşekkürler.