İzmir ili, Bergama ilçesi sınırları içinde, Yortanlı Barajı gölet alanının tam ortasında, Helenistik döneme ait bir uygarlığı kurtarmaya çalışıyor birileri... Çünkü Allianoi üşüyor... Allianoi sular altında kalacak sırlarıyla, yaşama sevinciyle...

Allianoi kazısı Bilimsel Heyet Başkanı Ahmet Yaraş kazıların henüz bitmediğinden söz ediyor. Ancak, Yortanlı Barajı’nı kuracakların gözü kara... Suyu en kısa zamanda Allianoi’nin üşümesi, hasta olması yani ölmesi için bırakacaklarını söylüyorlar. Oysa, o güzelim kentte daha ne anılar var gün ışığına çıkmayı bekleyen... İzmir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, Allianoi’yi SİT alanı ilan etmiş, kimin umurunda? Kurtarma kazılarında, barajın azgın sularıyla, gelmeyen ödeneklerle ve duyarsızlıklarla boğuşuyor Yaraş Hoca.

Anadolu topraklarında, günümüzden asırlar öncesine uzanan uygarlık izlerinden biri Allianoi. Doğanın koynuna saklanmış bu belde, bulgulara göre 1800-2000 yıllık direnciyle, asırlardır, sağlık merkezi olmuş kendini sevenlere.

Anadolu’da taşı kazsan uygarlık fışkırır derler, doğrudur. Toprağı verimli, suyu bol, bitki örtüsü halı gibi olan, coğrafi konumu nedeniyle de her zaman göz kamaştıran Anadolu kimlere ev sahipliği yapmamış ki...

Anadolu’da bir kent Allianoi... Yüzyıllardır direnmiş insanın nobranlığına, üstünü örtme çabasına. Gün ışığına ulaşmışken umutları, Yortanlı Barajı’nın getireceği topraklarla gömülecek tekrar yerkürenin bilinmez noktasına...

Allianoi’nin toprakla sıvanması, sular altında kalması demek, uluslararası anlaşmalara uymamak demek... Oysa, insanlığın açtığı büyük uygarlık yelpazesinde önemli bir yere sahiptir Allianoi... Tıpkı Hasankeyf ve Zeugma antik kentleri gibi...

Şimdilerde, Anadolu’nun bir uçtan bir uca uzanan uygarlık adımlarının kalıtlarını korumak için gönüllüler aranıyor. Allianoi’yi sevenler, sevenlerinden bir destek bekliyor. Sanal ağdan gelen ve destekçisi olduğum iletiyi yayınlıyorum:

“Allianoi kentinde büyüdük, mektuplar yazdık yeniden gelmeyi özlemle hayal ederek kışı bahara çevirdik. Allianoi’nin sokaklarında eskisi gibi yeni doğmuş gülücüklerin oynanacağı oyunları düşledik. Hayaller cesaret sahibi olanlara aittir çığlığını bırakırken geride sevenlerinden isteğimiz var. Bize kumaş parçaları yollar mısınız? Evimizi, okulumuzu, aklımızı çamurla kapatmaya çalışıyorlar. Yardım eder misiniz? En koyusundan en renklisine sanki yağmurdan sonraki gökkuşağı gibi Allianoi’un üstüne örtelim. Üşümesin, korkmasın, kendini yalnız hissetmesin.

Eğer hâlâ duruyorsa kıyıda köşede bebeğinizin patiği, kitabınızın arasına sıkıştırdığınız eski bir fotoğraf sahi gönderebilir misiniz? Siyahın yanında umut olsun diye bütün çabamız. Kumaş parçaları tek tek birleştirilecek. Kocaman bir yorgan olacak. Adı Umut, adı Sevgi. Üzerine fotoğraflarınız, bebek patikleri dikilecek ve 13 Nisan 2008 Pazar günü su perisinin orada sergilenecek. Sonra kardeşim Hasankeyf’e gidecek. Orada Dicle kıyısında bir kez daha gün ışığı’na göz kırpacak. Hazır mısınız paketler yapmaya. Mart ayının sonuna kadar göndermelisiniz. Sakın unutmayın ALLIANOI üşüyor.”

Hızla yok edilen kültürel kalıtlarımızda başka tragedyaların yaşanmasını istemiyorsak, çocuklarımızın için binlerce yıl öncesinin heyecanını korumak istiyorsak bu önemli çabaya katkıda bulunmalıyız: bir patik, bir siyah kumaş parçası, bir fotoğrafla... Çünkü, insanoğlu için en büyük felaket kafasını kuma, aklını suya gömmesidir.

(Gönderiler için: İffet Diler / Müzeyyen Senar cad. Gül Sitesi no 41 Güzelbahçe-İzmir adresini kullanabilirsiniz.)