İki gündür Ankara Yolu trafiği felç. Önceki gün ilk sıkışıklığı Otosansit batçığında yaşadık. Neden olduğunu anlayamadığımız bir biçimde,ki yağışın da muhtemel etkisi vardı bu aksaklıkta, kamyonun biri öyle yanlamasına bölmüş yolu, batçığa giren gerisin geri çıkmak zorunda kalıyor.

Zira kamyon hal yolunu bulup şeridine giremediği gibi, sizi bekleyen bu sürprizi ancak batçığın içine daldığınızda görüyorsunuz. Dolayısıyla hemen her araç önce bu sürprizle burun buruna geliyor, ardından da korna sesleri arasında geri çıkıp batçık üzerinden yol arıyor.

İkincisi tam da Hacivat köprüsü üzerinde. Talihsiz bir kaza.Yaşlı bir adam özel otomobilin çarpması sonucu dereye uçmuş ve hayatını kaybetmiş.

Zira tam da köprü girişinde zaten iyiden iyiye bozulmuş olan yol hem biranda daralıyor, hem de az ilerideki üst geçite rağmen vatandaşa sanki karşıya geçilebilirmiş hissi veriyor. Önce otosantit batçığı ardından Hacivat Köprüsü üzerindeki kaza, bir taraftan sağanak yağış, diğer taraftan bilhassa minibüs ve kamyonların pervasız manevraları yüzünden önceki günün Ankara yolu trafiği insanı hasta edecek kadar içinden çıkılmaz haldeydi.

Ve dün...Yağış dindi, güneş yeni bir yağışın habercisi bulutların arasından yüzünü gösterme telaşında.
Sabahın erken saatleri. Bu kentin cumartesi kâbusunu bilenler için, yola çıkılacak en uygun zaman dilimi.

Ve fakat...Yine otosansit batçığı. Yine kaza. Yine sıkışıklık. Yine bir karmaşa, yine iç içe geçmiş araçlar silsilesi, yine minibüslerin pervasızlığı, yine kamyonların umursamazlığı, yine ilerleyemeyen uzun konvoylar, yine kornalar, yine selektörler, yine zıvanadan çıkmalar.

Küçük bir esle geçen haftaya dönelim. Geçen hafta içinde Büyükşehir yönetimi bir açıklama yapmıştı. Bursaray’ın Yıldırım etabı test sürüşlerine başladı ya, hemen akabinde metroyu Görükle’ye götürecek olan C etabının müjdesi verildi.

Denildi ki; ‘Büyükşehir Belediyesi Meclisi, C etabı için Avrupa Yatırım Bankası’ndan ön oluru alınan yaklaşık 100 milyon Euro’luk borç için Hazine ile garanti sözleşmesinin yapılması ve dış borç hesabının oluşturulmasını onayladı.’

Sonra eklendi;’Bursaray, nüfusa oranla Türkiye’nin en uzun raylı sistemi olacak. Etapları tamamlandığında uzunluğu 22 kilometreyi bulacak’ Şimdi...

Yine aynı açıklamadan küçük bir alıntıya hatırlatma ve dahi altını çizme ihtiyacı hissediyorum; Büyükşehir yönetimi ısrarla Bursaray çalışmalarını iki de bir önümüze koyup duruyor, kent trafiğinin nasıl çağ atlayacağından falan söz ediyor ya... İşte o açıklamadan bir satır; ‘Raylı sistemler başkanların ya da dönemlerin yarıştırılması için yapılmaz. Kentlerin ihtiyaçlarına göre yapılır’ Sözün sahibi AK Parti Meclis Üyesi ve Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Recai Ekmekçi.

Bu önemli açıklamayı hatırlattıktan sonra dönüyorum kent trafiğinin son iki günde karşımıza çıkardığı sürprizlere. Ne hikmetse o sürprizlere istisnasız ev sahipliği yapan, büyükşehir yönetiminin ulaşım mucizesi diye yaptırdığı ve de kent trafiğinin havalandırma bacaları diye adlandırdığı batçıklar...
Bu durum size de bir garip gelmiyor mu?