Haberler

Adana Ziyapaşa Mahallesi Kentsel Tasarım Yarışması Kolokyumu’na Şartnamedeki Belirsizlikler Damga Vurdu

Tarih: 31 Mart 2008 Yazan: Derya Karadağ



Adana Büyükşehir Belediyesi ve Mimarlar Odası Adana Şubesi tarafından Kasım 2007'de açılan ve "Adana kentinin Seyhan Nehri vadisi boyunca ağırlık kazanan rekreasyon alanının, kent bütünü ve Adana halkı adına ağırlıkla kültür, turizm, alışveriş, yeşil ve açık alan gibi işlevlerle yeniden düzenlenerek farklı bir kimlikle kente kazandırılması"nı amaçlayan Ziyapaşa Mahallesi Mimar Sinan Parkı Kesimi Kentsel Tasarım Ulusal Proje Yarışması geçtiğimiz günlerde sonuçlanmıştı. Dereceye giren proje sahiplerine ödüllerinin verildiği tören ve kolokyum 29 Mart 2008 tarihinde TÜYAP Adana Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlendi.

Dereceye giren adaylara ödüllerinin verilmesinin ardından kolokyumun soru cevap kısmına geçildi. Bu bölümde kolokyuma katılanlar ve yarışmacılar jüriye yarışma süreciyle ilgili merak ettiklerini sorma ve eleştirilerini dile getirme fırsatı yakaladı.

Jüri Başkanı Baran İdil, Adana’da gerçekleştirilen yarışmaların tarihçesi hakkında bilgi vererek sözlerine başladı. 1984 senesinde, Seyhan Bölgesi’nde şimdiki yarışma alanının 20 katını içeren bir yarışmada jüri üyeliği yaptığını belirten İdil, aradan 24 yıl geçmesine rağmen, o zamanki yarışmanın sonuçlarının uygulanmadığını ve başka yarışma açılmadığını söyledi. Bu zaman zarfında, Adana’da hiç yarışma açılmamış olmasını bir handikap olarak nitelendiren İdil, bu açığı kapatmanın Ziyapaşa Mahallesi Mimar Sinan Parkı Kesimi Kentsel Tasarım Ulusal Proje Yarışması’nın başarısına bağlı olduğuna değindi. Jüri olarak, bu yarışmanın gelecekteki yarışmalar için katılım sayısı ve nitelik açısından tetikleyici olmasını istediklerini de sözlerine ekledi.



Yarışma alanının özelliklerine de değinen jüri başkanı, Seyhan Bölgesi’nde değişmekte olan konut ve gelişmekte olan ticaret alanı içerisinde, yarışmacılardan çok amaçlı tesisler ve bir cami önerisi istediklerini belirtti. Baran İdil, kentsel tasarım yarışmalarında, alanın geniş olmasının, jürinin tariflemesi açısından sıkıntı yaratabildiğini, bu nedenle aslında yarışmacıların, bölgenin kentsel sorunlarını deşifre etmelerinin gerektiğini söyledi. Soru-yanıt sürecinde, yarışmacılardan gelen netlik isteyen sorulara yanıt olarak, bu durumun çok iyi aydınlatılamayacağını, ortak ve somut bir program haline getirilemeyeceğini söylediklerini belirten jüri başkanı, yarışmanın genel kriterleri üzerinden değerlendirme yapıldığının altını çizdi. Jüri değerlendirmesi esnasında, altı önemli maddenin hangisinin bir diğerinden ağırlıklı olduğu ise, gelen projelerin niteliğine göre değişmiş. Bu kriterler içinde özgünlük ve kimliğin önemli bir yerde olduğunu belirten İdil, bir diğer önemli kriterin su-mekan ilişkisi olduğunu söyledi.


Satınalma Projesi (Özgür Bingöl-İlke Barka-Emre Savga-Tuba Türkmen-Berna Göl)

Yarışmada satınalma kazanan projelerden birisinin müellifi olan Özgür Bingöl, kentsel biçim açısından, inceledikleri yarışma projelerinden çok azında kentin okunarak, kentin zenginliğinin sonuca yansıtıldığını söyledi. Yerin kültürü, iklimi ve değerleri göz önünde bulundurulmadan, seri bir yapılaşma ile oluşturulan boşlukta yüzen “kondominyum”ların kentsel yaşamı bitirdiğini belirten Bingöl, yarışmadaki pek çok projenin de kentsel alanı bitirdiğini vurguladı. Özgür Bingöl’ün değindiği bir diğer konu ise, yolun yer altına alınması hususundaydı. Yolun yer altına alınması için noktasal bir yerin atfedilmemesi durumunda, lineer bir sistemin ortasında operasyonun yapılması için doğru noktanın burası olup olmadığı sorusunu yöneltti. Kıyı kenar çizgisi konusunda ise, mevcut kanunlar çerçevesinde bir tasarım mı yoksa daha kökten bir değişiklik mi yapılması gerektiğini sorguladı.


İkinci Mansiyon (Y. Kenan Güvenç, Recep Üstün, Coşkun Üreyen, Nazmiye Öztürk)

Aynı konular üzerinde konuşmak istediğini söyleyerek söz alan, ikinci mansiyon projesinin müellifi Kenan Güvenç, Özgür Bingöl’ün iki önemli konuya değindiğini ve kendisine katıldığını belirtti. Bu meselelerin, yalnızca söz konusu yarışmaya özgü olmadığının altını çizen Güvenç, 30 yıllık bir anlayışın yeni kuşak tarafından da sürdürüldüğüne değindi. Şartnamenin 8. maddesinde de görülebilecek bir ucu açıklık ve ileriye dönüklük tanımı olduğunu söyledi. Jürinin alanı okumakta zorlandığını söyleyen Güvenç, 1. Mansiyonu alan Ayhan Usta’nın projesinin Başakşehir Projesi’nin bir kopyası olduğunu belirtti. Jürinin bunu bilmiyor olabileceğini, ancak başka bir büyüklükte, başka bir yerde ve başka amaçlarla ortaya konan bir projenin nasıl burada barınabileceğini sordu. Jürinin alanı okuyabilmesi halinde, bu projenin dışarıda kalacağını söyleyen Güvenç, jürinin yalnızca kafasındaki şablonun dolup dolmadığına baktığını sözlerine ekledi. Projede, arterleri yok sayamayacaklarını, ancak bunun farkında olarak mimariyi aşan bir kentsel hayat ile karşılaşılabileceğini belirten Güvenç, jürinin tavır aromalı tavırsızlık sergilediğini belirtti.

Bu sorulara ve konuşmalara karşılık söz alan jüri başkanı Baran İdil, aslında Kenan Güvenç’in sorusunun Özgür Bingöl’ün sorularıyla bağlantılı olmadığını düşündüğünü belirterek sözlerine başladı. Burada bir proje yapıldığının ve pek çok sorunsalla meşgul olunduğunun altını çizen jüri başkanı, sorunsallara ait cevapları bulmakta zorlanılırken jüriyi tavırsızlıkla suçlamanın haksızlık olduğunu söyledi. Daha net bulduğu Özgür Bingöl’ün sorusunu ise, bu alanın bir pilot bölge olarak seçildiğini ve aslında doğru bir seçim olduğunu söyleyerek yanıtladı. Yaya ve rekreasyon alanı arasında yoğun bir trafik olduğunu, Adana’da araçların yaya bölgelerinde dahi çok hızlı kullanıldığını gözlemlediğini söyleyen İdil, bu nedenle araç yolunun yolun altına alınmasının önemli olduğunu vurguladı.

Yarışma alanının, zaten kendiliğinden dönüşmekte olan bir bölge olduğunu söyleyen jüri başkanı, cadde boyunca zaten eldeki imar planına göre dönüşmekte olan bu alan için kesinlikle kafalarında bir şablon olmadığını söyleyerek konuşmasını bitirdi.

Jüri üyesi Murat Uluğ, mevcut yapıya dokunuşları bakımından Özgür Bingöl ile Kenan Güvenç’in projelerinin çok heyecan verici olduğunu dile getirdi. Bu heyecana rağmen, alanı yalnızca bir bölge olarak gören projelerin kıyıya pek dokunmamasının hayal kırıklığı yarattığını söyledi.

Jüri üyesi Selami Demiralp, yarışma alanının doğusu ile batısını ayıran bulvarın, hızlı bir trafiğe sahip olduğunu ve transit geçişe uygun olduğunu belirtti. Belediye yetkililerinin de yolun alta alınması konusundaki isteklerinin göz önüne alındığını söyledi. Kıyı kenar çizgisi için ise DSİ’den gelen bir bilgi doğrultusunda, nehrin asla daraltılamayacağının göz önünde bulundurulduğuna değindi.

Yarışma katılımcılarından Ahmet Turan Köksal, şartnamenin çok belirsiz olduğunu, soru cevap kısmında da net yanıtlar alamadıklarını belirtti. Yolun alta alınması konusunun konuşulduğunu ve araç trafiğinden bu kadar korkulurken, otopark meselesi üzerinde hiç durulmadığını belirten Köksal, 1. ve 2. projenin şartnamede geçen 500 otopark kuralına uymadığını söyledi. Etaplamanın ise projelerde dikkate alınmadığını gözlemlediğini söyleyen Köksal, bunun uygulama açısından problemlere yol açacağından bahsetti. Ahmet Turan Köksal, Türkiye’de tasarlanmış cami olmadığına, yarışmacıların da şartnamede yer almasına rağmen cami tasarımından uzak durduğuna dikkat çekerken, uygulanacak olan projenin camisinin net bir biçimde tanımlanmamış oluşundan dolayı, Sabancı Cami’nin bir küçüğünün oraya konulma riski olduğunun altını çizdi.


1. Ödül (Ervin Garip, S. Banu Başeskici Garip)

Murat Uluğ, bu soru karşısında, otoparkın 1. proje için problem olmadığını, yeterince yer bırakıldığını düşündüğünü söyledi. 2. projenin ise otopark diye bir problemi olamayan tek proje olduğunu belirten Uluğ, zaten servis yolları ile kentsel yaşamın çok güzel kurgulanmış olduğuna değindi.

Yine bu sorulara karşılık söz alan jüri başkanı Baran İdil, otopark konusundaki soruya katıldığını söylerken, 1. Ve 2. projelerde yeşil strüktür altında otoparkın sağlanabileceğini, yine de tasarlanmamış olması eksiğini gidermediğini belirtti. Buna rağmen otoparktan çok proje geneline göre karar verildiğini sözlerine ekledi. İdil, etaplama konusundaki soruya katılmadığını, bu konunun üzerinde belediyeyi de ilgilendirdiğinden dolayı oldukça çok durduklarını ve projelerin etaplama meselesini karşılayabildiğini düşündüğünü söyledi.

Cami konusunun ise kendileri için önemli bir konu olduğunun altını çizen jüri başkanı, aslında daha iyi bir cami oluşumu beklediklerini fakat sonucun hedefledikleri gibi olmadığını belirtti. Projelerde yer alan camilerin tasarlanmamış oldunu ve bununla ilgili sürecin bitmediğini söyleyen İdil, bundan sonraki süreçte eksiklerin tamamlanacağını düşündüğünün altını çizdi.

Kolokyuma başkanlık eden, Mimarlar Odası Adana Şubesi Başkanı Samet Karyaldız, bu tür yarışmaların Adana’da bundan sonra açılacak yarışmalar için bir başlangıç olduğunun sinyalini verdi. Yarışmanın en az kendisi kadar önemli olan kolokyum, yalnızca yarışmanın sonuçlarının değil Adana’da meydana gelmekte olan dönüşümün irdelenmesiyle oldukça verimliydi.

YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.