Ege Çevre ve Kültür Derneği, Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği’nin bu haliyle suların korunmasını sağlayamayacağı gerekçesi ile bazı maddelerinin iptali için dava açtı. Dernek adına Av. Arif Ali Cangı imzası ile Danıştay Başkanlığı’na gönderilen dava dilekçesinde yüzyılın en önemli sorunlarından birinin, temiz su kaynaklarının azalması, suya erişimin zorlaşması ve su yoksulluğunun giderek artması olduğunun altı çizildi.

2030 yılına kadar ülkemizde kişi başına su miktarının 1/3 oranında azalarak bin metreküpün altına ineceği uyarısında bulunduğunu aktaran Cangı, Türkiye’nin çöl halini alacağı tahminlerinin yapıldığı bir ortamda dava konusu Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği’nin daha bir önem kazandığına dikkat çekti.

Yönetmeliğin uzun mesafeli koruma alanlarındaki, 04.09.1988 tarihinden önce kurulmuş olan kirletici faaliyet yapan tesislerin ürettikleri atıkları havza dışına çıkarmadan çalışmalarına olanak sağladığına işaret eden Cangı, bu şekilde özellikle yüzeysel sularla beslenen baraj havzalarının kirlenmesine yol açılacağı uyarısında bulundu. Yine yönetmeliğin atık su deşarjı ile ilgili düzenlemesinde getirilen yaptırımların yetersiz olduğunu belirten Cangı, hükümlere aykırı davrananlara bu kusurlarını gidermek için 1 yıl süre tanınmasının kirletmeyi serbest bırakma anlamı taşıdığını söyledi.