Milli Reasürans'taki Karadeniz evleri fotoğraflarında da 'Koyuncu'nun ezgileri'ni duyabilirsiniz...
'İnanç' lar kimileri için yaşamın 'anlam' ı, kimileri için de 'anlamsız' saplantıları.
Hangi tarafta yer alırsanız alın, sizi sarsan, durgunlaştıran, dalıp bir yerlere götüren kimi 'aynı anda' lar vardır ki, bunun mutlaka bir anlamı olduğunu da düşünmeden edemezsiniz.
Bugünlerde, Milli Reasürans Sanat Galerisi'nde sergilenen 'Doğu Karadeniz'de Kırsal Mimari' fotoğraflarına bakanlar arasında da aynı duruma düşenler olduğundan eminim.
Kimler mi? Yine bugünlerde Kazım Koyuncu 'dan ayrılmanın hüznünü yaşayanlar... O duygu yüklü coşkulu türküleri en 'modern' lerimize bile sevdiren 'devrimci delikanlıyı' da anarak, 'sisli yaylaların güleç yüzlü evleri' ni seyredenler.
Böylesi bir buluşma, gerçekten rastlantı mıydı?
Halkın yaratıcılığı
Ali Konyalı 'nın, ülkemizdeki en çarpıcı doğayı bezeyen 'halk yapı sanatı' nı ustaca yorumladığı fotoğraf sergisi, İstanbul'da 27 Haziran 2005 Pazartesi günü açıldı... Dünya Mimarlık Kongresi'yle eşzamanlı düzenlenen sergi, mimarlığın aslında 'toplumun yaşama kültürü' olduğunu da gösteriyor.
Aynı gün, aynı kültürün yarattığı çağdaş bir halk sanatçısı ise 'memleketi' olan Hopa'da aynı doğanın bağrına emanet edildi...
Koyuncu'nun ezgilerinde de müziğin aslında 'toplumun yaşama sevinci' olduğu dur durak bilinmeden izleniyor, söyleniyor ve oynanıyordu...
Hele şu en 'oturaklı' olanlarımızı bile yerlerinden kaldıran Narino'su, tam bir yıl önce yine Trabzon'da Mimarlar Odası'nca düzenlenen 'Türkiye Kongresi' nin adeta 'resmi müziği' olmuştu. Dünya Mimarlık Kongresi'ne ulusal hazırlık için 2004'ün haziran ayındaki 'Karadeniz Buluşması' na katılanlar, ardından yine onun 'Hayde' albümünü edinme yarışına girmişlerdi.
'İnsan tutkunu'
'Denizde var karaltı; şu gelen kayık midur...' unu dinleyenler ise gözyaşlarını Laz fıkralarıyla gizlemişlerdi...
Şimdi dünya mimarları, işte bu 'insan tutkunu' kültürün sarp yamaçlara ve puslu dağlara armağan ettiği Doğu Karadeniz evlerini hayranlıkla izlerken Kazım Koyuncu'yu tanımasalar bile, kim bilir belki de 'sesini duyar' gibi olacaklar!
Küratörlüğünü Amelie Edgü 'nün üstlendiği, Prof. Dr. Afife Batur 'un yönetiminde ve Prof. Dr. Şengül Öymen Gür 'ün akademik katkılarıyla gerçekleşen sergiyi, 15 Temmuz 2005 tarihine kadar görebilirsiniz.
Ardından aynı evlerin, Ali Konyalı'nın fotoğraflarındaki kadar güzel ve Kazım'ın ezgileriyle birlikte kuşaktan kuşağa yaşamalarını da yürekten 'diler' seniz, inansanız da inanmasanız da, en anlamlı duayı yapmış olursunuz.