Deniz bilimci Doç. Dr. Yaşar Doğan’ın gönderdiği mektubu aynen yayımlıyorum. Merhaba Orhan, EXPO 2015’i sonuçta kaybettik ama fırtınası bitmedi. İzmir EXPO 2015’i neden kaybetti sorularına buradan başlanması gerekli. Aslında ekonomisi bizden çok daha iyi olan bir ülkeye karşı EXPO 2015 yarışını kaybettik. Yine de buna üzülmemek elde değil ama bu yarış bize, İzmir’de birlik ve beraberliğin yani gerçek anlamda bir “İzmir Takımının” olmadığını gösterdi sanırım. Bu takımın en önemli öğeleri olan üniversiteler, ticaret odaları, sanayi odaları, STK’lar ile belediye arasında çok da (hiç de diyebilirim) işbirliği olmadığını gördük. Herkes ferdi oynamaya çalışıyor, paslaşma hemen hemen hiç yok. Bırakın yardımlaşmayı paslaşmayı, oyun oynanırken, İzmir Takımındaki oyuncular birbirlerinin gırtlağına sarılmış durumda. Ben bunun nedeni olarak, bu takımın teknik direktörü olması gereken İzmir Vali’sinin son 7 yılda 5 defa değişmesi olarak görüyorum. Yani ortada bir görev paylaşımı yapacak ve gerektiğinde oyuncuları uyaracak yetkili olması gereken İzmir Valisi maalesef çok sık değişiyor.

Sağlık teması ile yarışa girdik ama ortalarda Sağlık Bakanı’mız dahi yoktu, sağlık ile pek bir şey de göremedim. Bir yarışa girdik ve kaybettik ama çok daha fazla şeyleri kaybetmişiz de haberimiz yokmuş. Beni asıl üzen de bu. Türkiye’de işsizlik oranlarının hızla yukarılara tırmandığı bir dönemde İzmir’e nefes aldırabilmek, İzmir gençliğine iş sahaları yaratabilmek için gerçekte İzmir’in elinde 10 tane EXPO potansiyeli bulunuyor. Neden İzmir Körfezi’ni paraya çevirmiyoruz. İzmir Körfezi’nde olan potansiyel turizm olanakları dünyanın hiçbir körfezinde yok. Bugün bizden çok daha az jeotermale sahip İtalya, termal turizmden yılda 5 milyar dolar kazanırken biz bakıyoruz... Bugün İnciraltı ve çevresinde tarım amaçlı bağ bahçeler doğal olarak azalıyor. Çünkü yeraltı suları tuzlandı ve Balçova Barajı da bu alanı sulayabilmek için oldukça küçük. Ayrıca bu alan yavaş yavaş villalarla ile dolmaya başladı. Neden bu alanda en az 5 yıldızlı ve termal hizmeti verecek otellere yer açılmıyor. Biz sağlık kenti İzmir diyoruz ama düzenlemelerde de geç kalıyoruz. Dalyanı, Tuzlası, Kuş Cenneti, olta balıkçılığı turizmi, İç Körfezi, sörf yapılabilecek İmbatı ve gerek kendi içinde ve gerekse çevresi tarihi kentlerle dolu olan bir körfezi olan İzmir’in bu hallere düşmesine üzülüyorum. Başarı için önce iyi bir takıma sahip olmamız gerekiyor.

İzmir EXPO 2015 kitabını yerine, sanki birileri “Milano” kitabını hazırlamış. İçinde 8-10 şeritli yollar (İzmir’de böyle otoban yok), plakaları silinmiş arabalar (küçük İtalyan arabaları) civciv sarısı saçlı ve masmavi gözlü tipik İskandinav çocukları, bisiklete binen ve yine kuzeyli oldukları çevredeki bitki örtüsünden de rahatlıkla anlaşılabilecek insan resimleri ve İzmir’de olmayan villa tipi evler vs.

İzmir için hazırlanan bir tanıtım kitabında İzmir yok, sanki birileri İzmir’den utanmış. Tamamen masa başında bilgisayarda yapılmış, arabaların plakaları dahi silinmiş bir tanıtım kitabı. Ben aslında bu kitaba ödenen ücreti de çok merak ediyorum.

EXPO fırtınası bir müddet daha devam edeceğe benziyor. Doç. Dr. Doğan Yaşar’ın dediği gibi takım kurma işini ciddiye almamız gerekiyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nı eski parlak günlerine çevirmek için yaptığı çalışmaları önemsiyorum. Anafartalar Caddesi’nin Konak tarafında başlatılan çalışmalara hız kazandırmak için, çalışmanın diğer ayağı Basmane’den başlatılamaz mı? Her iki taraftan başlayacak çalışma Mezarlıkbaşı’nda buluşsun.