İznik çinileri, farklı alanlarda çalışmalar üreten 16 sanatçı tarafından tekrar yorumlandı
"Çiniiçin/Bir Yüzey Problemi Olarak Sonsuz Tekrar", Ayasofya Müzesi'nde sergileniyor. Geleneksel formlarla bezeli İznik çinisine çağdaş yorum getiren sanatçıların tasarımlarının çiniler üzerine uygulamaları İznik Vakfı tarafından gerçekleştirildi. Eserler, Canan Tolon, Nevzat Sayın, Emre Senan, Ömer Uluç, Akın Akbaygil, Mine Ertan, Bülent Erkmen, Han Tümertekin, Murat Morova, Ebru Tabak, Ettore Sottsass, Zaha Hadid, Günnur Özsoy, Canan Dağdelen, İsmet Doğan ve Osman Dinç'in yorumladığı çinilerden oluşuyor. Serginin küratörü Nevzat Sayın, sergiyi ve İznik çinilerinin kazandığı boyutu anlattı.
Nasıl bir sergidir "Çiniiçin"?
Geçmişteki bir teknolojinin ve malzemenin bugüne getirilmesi ve bugünün anlayışıyla yorumlanması olarak tanımlanabilir. Sergiyi birkaç problem üzerinde oluşturdum.
'Unutmak gerekir'
Nedir o problemler?
Malzeme olarak çini. Birbirini tekrar eden desenler üzerinde çalışılan bir şey çini. Ben bunu başı, sonu, odağı, merkezi olmayan ve sonsuz kere devam edebilen bir bezeme ve yüzey kaplama problemi olarak ele aldım. Geleneksel anlamda çiniyle uğraşan insanlarla değil, çiniyi daha az bilen mimar, endüstri tasarımcısı, grafik tasarımcısı, ressam ve heykeltıraşlarla çalışmak istedik.
Neden çiniyle çalışmamış sanatçıları tercih ettiniz?
Bu sonsuz tekrarın tam karşıtı bir şey yapabilmek için. Yeni bir şey oluşturabilmek için bugüne kadar yapılanları unutmak gerekir.
Sanatçıları belirlerken nelere dikkat ettiniz?
Sergiye katılan sanatçılar kendi işlerini yaparken de bu tekrar prensibiyle yoğun olarak uğraşıyorlar. Onun için aynı ilkeyi çininin üzerinde denemelerini istedik. Ve onlara şöyle bir takım engeller koyduk: Mesela her biri tek karo tasarladılar ve bu karo yan yana ya da alt alta sonsuz kere tekrar edebilmeliydi. Karoların boyutu değişmedi. Klasik Osmanlı çinisinin boyutu olan 23,5 x 23,5 olan boyut tercih edildi. Desenlerdeki bu tekrarı belirli bir kural çerçevesinde yapıyor olsalar bile, bu kuralı değiştirip o desenleri başka türlü yan yana getirdiğimizde de yine belirli sonuçlara ulaşabilmeliydik.
Serginin İznik çinisine yeni bir açılım sunduğunu söyleyebilir miyiz?
Bazı ürünler vardır; halı, çini, ahşap oymacılığı gibi. Bütün hayatiyetini belirli dönemlerde yaşamış, bugün geleneksel adı altında anılan şeyler acaba bugüne taşınabilir mi diye baktık. Sergi yeni bir açılım sundu. Eski teknolojiyle üretilen ve eski alışkanlıklarla yapılan bir şey bugünün ürünü olabilir miydi? Sonuçlara bakınca oldu diye düşünüyorum.
Sergi, 7 Ağustos'a kadar Ayasofya'da ücretsiz olarak izlenebilecek.