Haberler

Ankaralılar cezalı mı?

Tarih: 25 Haziran 2008 Kaynak: Evrensel Yazan: Necati Uyar
Ankara’nın en hareketli caddelerinden olan Tunalıhilmi Caddesi’nden her geçişimde aynı şeyi düşünüyorum ve soruyorum kendi kendime: Ankaralılar cezalı mı?

Ankara’nın, uzun yıllardan bu yana insanı en çok kendine çeken caddelerinden biridir Tunalıhilmi. Bir ucunda yer alan Kuğulu Park ile bütünleşen bu cadde, son yıllarda izlenen yanlış ulaşım politikalarının da etkisiyle, aynı zamanda en çok araç çeken caddelerden biri bugün.

Ancak, son yıllarda gerek yayalar ve gerekse motorlu taşıtlar açısından cadde üzerinden erişim sorunu ciddi boyutlarda. Cadde boyunca, zaman zaman ikiye hatta üçe çıkan otopark sırası, tek yönlü olan trafiğin akmasını engellerken, onlarca engel barındıran dar yaya kaldırımları da tam bir felaket. Yetersiz yaya kaldırımlarından alışveriş amaçlı karşılıklı geçişler, trafiğin yoğun olmadığı saatlerde hızlanan trafik yüzünden oldukça tehlikeli.

Bu caddeyi gerek alışveriş ve gerekse gezi amacıyla yoğun biçimde kullanan, bu haliyle kullanmak zorunda bırakılan Ankaralıları izledikçe, başlangıçta yer alan soru ister istemez insanın aklına bir kez daha takılıyor. Gerçekten Ankaralılar cezalı mı?

Oysa kentlerimizde gerçekleştirilen olumlu pek çok uygulama açısından ilklerin kentidir Ankara, zaman içinde yozlaşmış ve önemli bozulmalara uğramış olsa da. Ankara’da gerçekleştirilen ilkler, pek çok kentimizde örnek alınmıştır zaman içinde. Ankara örneğinden yola çıkarak gerçekleştirilen pek çok benzer proje yüz akı olmuştur uygulandığı kentin.

Cumhuriyetin ilk planlı kentidir Ankara, zaman içinde başka planların kararlarıyla bozulmuş da olsa. Yenişehir, Bahçelievler gibi semtler, planlı kentleşmenin ilk ve önemli örneklerindendir ülkemizde. Sonraki yıllarda gerçekleşen Batıkent örneğiyle de dünya ölçeğinde bir ilki başarmıştır Ankara, halkın kendi kooperatifleriyle. Batıkent örnek alınarak, benzer örgütlenme modelleriyle yeni yeni kentler kurulmuştur pek çok Anadolu kentimizde.

Kent içi ulaşım sistemlerinde de ilklerin gerçekleştirildiği kenttir Ankara. Toplu taşıma araçlarının hızlandırılmasının, erişimin kolaylaştırılmasının, kullanımının özendirilmesinin ilk örneklerinden olan “tahsisli yol” uygulaması bunlardan biridir örneğin. Ülkemizde çağdaş toplu ulaşımla da ilk tanışan kenttir diğer yandan. Cumhuriyet döneminde kent içi raylı sistem tartışmalarının ilk yaşandığı, halkın çağdaş toplu taşımacılığı, metroyu ilk kullandığı kenttir aynı zamanda. Son yıllarda yeni bir hat eklenmese de, metro için kullanılması gereken kamusal kaynaklar, plastik toplara, kışlık kömürlere, Ramazan paketlerine ayrılıyor olsa da, bugün bile ülkemizin en uzun metro hattıdır Kızılay-Batıkent hattı.

Ülkemiz kentlerinin geleneksel yapısında geçmişten günümüze var olan, İzmir’in Kemeraltı Çarşısı gibi örnekleri dışında tutacak olursak, Cumhuriyet dönemi içinde kent merkezinde yayalaştırmanın da ilk gerçekleştirildiği kenttir Ankara. Kızılay’da Sakarya Caddesi ve bu caddeye çıkan sokaklarda gerçekleştirilen uygulama, izleyen yıllarda örnek alınmıştır pek çok kentte yaya bölgelerine, sevgi yollarına.

Ancak, olumlu anlamda saydığımız tüm bu ilkler gerilerde, hem de çok gerilerde kaldı. Son 14 yıldır başka ilkleri yaşıyor Ankara ve ne yazık ki bunlar da örnek alınıyor diğer bazı kentlerimizde.

Son 14 yıldır izlenen politikalarla artık toplu taşımacılıkta, raylı sistemlerde örnek olmuyor Ankara. Şimdi moda, battı-çıktı alt geçitler, katlı kavşaklar... Yapımcısı açısından bol kazançlı, kentli kullanıcısı açısından ise ölümcül nitelikteki bu moda Ankara’yı tarlaya, Ankaralıyı köstebeklere çevirmiş durumda.

İlk yayalaştırma uygulamalarının gerçekleştirildiği, insana saygılı kentleşme örneklerinin yaşandığı kentte, yeni yayalaştırma şöyle dursun, var olanlar yozlaştırılmış ve araçların girişine açılmış, araçlar yaya yollarında, otomobiller baş tacı, yayalar bol merdivenli üst geçitlerde.

Ankaralı başına gelen cezayı çekerken, başta İstanbul, İzmir olmak üzere pek çok kentimizde yeni alanlar yaya kullanımına açılıp, trafikten arındırılmış geniş yaya bölgeleri oluşturulmuş durumda. İstanbul’da İstiklal Caddesi ve çevresi, İzmir’de Kıbrıs Şehitleri Caddesi ve çevresi, binlerce insanın günün her saati kullandığı çok geniş yaya bölgelerine dönüşürken, Sakarya Caddesi ile çevresini günlük koşuşturmaya ve birahanelere kaptıran Ankaralılar, otomobillerden kaçarak, engellerden sekerek Tunalıhilmi Caddesi’nin kaldırımlarında.

Yaşananlara, Ankaralıya yaşatılanlara bakıldığında, başlangıçtaki soru bir kez daha akla geliyor: Ankaralı cezalı mı? Eğer cezalıysa bu ceza nereden geldi, bu cezayı kim verdi? Küresel marketler mi, iş bilmez işbirlikçi yöneticiler mi? Dayatılan bu cezadan kurtuluş yine Ankaralının elinde!..
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.