Haberler

Gökçek tarzı belediyecilik

Tarih: 10 Temmuz 2008 Kaynak: Radikal Yazan: Muhlis Özkan
Yerel seçimlere az kala, yerel yönetimlerin ve belediyeciliğin ne denli öneme ve güce sahip olduğunu görmek açısından Dikili Belediyesi ve uygulamaları en güzel örnek. Dikili’yi beğenmeyen Gökçek de karpuz dağıtarak“sosyal belediyecilik” yapıyor!

Bir belediye düşünün ki ayda 10 tona kadar su için ücret almıyor, belediye otobüslerini ücretsiz yapıyor, sağlık merkezlerinde muayene ücretini 1 YTL’ye çekiyor ve belediye fırınından ucuz ekmek satıyor. Bu hizmetlerle personelinin maaşlarını ödeyebiliyor, borcum var diye söylenmiyor, ödenek ve kaynak yetersizliğinden bahsetmiyor, hizmet önünde bir engel tanımadığından bahane üretmiyor. Türkiye’deki günümüz siyasetçilerine, bir kısım belediye başkanlarına ve belediyelerin işleyişlerine baktığımız zaman ütopya gibi geliyor bu hizmetler ama bu ütopya değil, gerçek. Türkiye’de varolan bir yer burası, İzmir’in Dikili Belediyesi ve Başkanı SHP’li Osman Özgüven.

Bir başka belediye düşünün şimdi, halkına en pahalı ulaşımı sunan, yetmezmiş gibi ulaşım sorununu çözeceğim diye tarihi yapıları yokeden, her yeri tünele çeviren, su sıkıntısı için personeline ve halkına şehir dışına çıkmasını öneren, yetmezmiş gibi “su sorununu çözdüm” diyerek vatandaşlarına zararlı olduğu söylenen su içiren, arkasındaki iktidarın gücüne güvenerek devletten doğalgaz alan ancak vatandaşına satmasına rağmen devletin parasını vermeyen, kendi egosu yüzünden halkın EGO’sunu batıran, belediye bünyesindeki yolsuzlukları, usulsüzlükleri görmezden gelip doğal karşılayan bir belediye. Günümüz Türkiye siyasetçileri, belediye başkanları ve belediyeleri için ne kadar da tanıdık bir model değil mi? Bu modelin kahramanı da Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek.

Muhtarlar ve karpuz
Melih Gökçek, Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven’i “Biz fakire fukaraya yardım ettiğimizde ‘Seçim yatırımı, fakirlik edebiyatı yapıyorlar’ diyorlar. Ama sosyal demokrat bir belediye başkanı bu işi yaptığı zaman sosyal demokrasi adına sosyal belediyecilik yapmış oluyor. Bu belediye başkanı şov peşinde. Burada bir çifte standart var” diye eleştiriyor. Arkasından belediyeden bir açıklama geliyor: “Mahalle muhtarları ile yapılan ortak çalışma sonucu belirlenen yardıma muhtaç kişilere 500 ton bedava karpuz verilecek”. Kış döneminde yoksul vatandaşlara, günde 20 araçla ortalama 80 ton patates ve soğan dağıtıldığı da anımsatılıyor açıklamada.

Yıllardır belediyecilik yapan Melih Gökçek’in sosyal ve sosyal olmayan belediyecilik anlayışı her iki belediyenin hizmetlerini kıyasladığınız zaman ortaya çıkıyor. Bir yandan taraflı tarafsız bütün halkın faydalanmasını sağlayan hizmetler, öte yandan mahalle muhtarlarının tespit ettiği halkın kullanabileceği hizmet bile sayılmayan yardımlar. Madem Melih Gökçek sosyal belediyecilikten bahsediyor neden yaz sıcağında kavrulan bütün Ankara halkına karpuz vermiyor da mahalle muhtarlarına tespit için görev veriyor?

“Türkiye’nin dördüncü büyük adamı benim!” deme mütevazılığını gösteren Melih Gökçek’in söyledikleri de çoğu zaman komedi. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi baraj yapar, Melih Gökçek “orası yıkılır”; Dikili Belediyesi hizmet yapar, “onlar şov yapıyor”, Edirne’de yağmur yağar, “Biz Ankara için yağmur duasına çıkıyoruz, Edirne’de yağmur yağıyor”; Ankara halkına içinde arsenik olduğu iddia edilen Kızılırmak’ın suyunu gizlice içirdiği için eleştirilir, o “İzmir’in suyunda normal değerlerden fazla arsenik var” diye tartışmayı başka yöne kaydırır. Velhasıl herkes için söyleyeceği sözü vardır Gökçek’in. Peki ama birilerinin Gökçek’e -mesela parti başkanının- yeter sus demesi gerekmiyor mu yoksa bu da AKP belediyeciliğinin bir taktiği mi bu?

Yerel seçimlere kısa bir süre kala, yerel yönetimlerin ve belediyeciliğin ne denli öneme ve güce sahip olduğunu görmek açısından Dikili Belediyesi ve uygulamaları en güzel örnek. Demek ki bir belediye isterse ve çalışırsa Dikili Belediyesi gibi hizmetler sunabiliyor. Öte yandan Gökçek tarzı söylemlere ve kayırmacılığa dayalı belediyecilik örnekleri de ortada. Melih Gökçek de bilir ki sosyal hizmet ve yardım adı altında belediye bütçelerinden, parti bütçelerinden oy karşılığında -belli kişilere- verilen yakacak, gıda yardımları ve karpuzlar hizmet sunumunda eşitlik ilkesine uymaz. Oy karşılığı veya beklentisi ile yapılan yardımın ahlaki boyutunu da Melih Gökçek’e sormak gerek...

* Marmara Üni., Mahalli İdareler ve Yerinden Yönetim, yüksek lisans
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.