Ekonomist Prof. Dr. José Villaverde Castro Türkiye'nin doğrudan yabancı yatırım çekmek için İspanya modelinden yararlanabileceğini söyledi. Castro, yabancı yatırımı cezbetmek için iyi eğitimli ve İngilizce konuşan bir iş ekibinin, aktif bir vergi politikasının ve kapsamlı indirimlerin önemli olduğunu kaydetti.

Kalkınma Vakfı'nın (İKV) "Türkiye ve AB: Geçmişten Geleceğe" başlıklı konferansı için Türkiye'ye gelen ekonomi profesörü Prof. José Villaverde Castro hareketli ve dinamik bir ekonomiye sahip olma yolunda ilerleyen ve göreceli olarak istikrarlı bir büyüme oranına sahip olan Türkiye'ye siyasi ve kurumsal reformları tamamlamadan gelecek yabancı yatırım üretken olamayacağını belirtti.

Castro, "Yabancı gelse bile istikrarsızlık kaçmasına sebep olabiliyor. Doğrudan yabancı yatırımcılar riske aşırı duyarlıdır ve korkarlar. Siyasi ve ekonomik istikrarsızlığın kokusunu alırlarsa o ülkeden kaçmak isterler. Yüksek nitelikli işgücü özellikle eğitim bakımından etkili olunca yabancı yatırım gelmek için istekli oluyor" dedi. Yabancıların İspanya'ya yönelmesinde yabancı dil bilgisinin çok önemli olduğunu anlatan Castro, özellikle Amerikan sermayesi için bunun çok önemli olduğunu vurguladı.

Önce hükümetler hevesli olmalı
Türkiye'nin, İspanya örneğindeki yönetim mahareti ve know-how ve yabancı yatırım çekme gibi maharetlerini örnek alması gerektiğini belirten Castro, Türkiye'nin finansal sistem, hizmet pazarı, özelleştirmelerini sağlamlaştırması gerektiğini ifade etti.

İspanya'nın liberal ve güler yüzlü tavrının da yabancı yatırımı çekmede etkili olduğunu anlatan Castro, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu süreçte İspanyol hükümetleri de yabancı yatırım çekmek için oldukça hevesliydi, hükümetler limanlar ve havalimanlarının kullanılmasında yabancı yatırımcılara yeterince yardımcı oldu. İspanyol deneyimleri gösteriyor ki, gelişmiş bir finansal sisteme, ekonomik ve politik dengeye, geniş ve büyüyen bir iç pazara, gittikçe liberalleşen bir ekonomiye, güvenilir kurumsal sisteme sahip olan bir ülkenin yabancı yatırımı cezbetmemesi imkansız."