
Andreas Angelidakis dijital kültür ve mimari üretimin kesişiminde çalışan bir mimar. Deneysel mimari pratiği, çoğunlukla güncel sanatı bir deney ortamı, yeni teknolojileri ise düşünme alanları olarak kullanarak, fikirler ve binalar arasındaki mesafeyi kat ediyor. Second Life benzeri sanal cemaatler içerisinde mimar rolünü üstlenerek Myspace ve Facebook gibi sosyal network alanlarında büyüyen gelecek kuşak vatandaşlarının alışkanlıkları ve özelliklerine cevap veren bir mimari geliştirdi. Bu deneylerin her zaman gerçek hayatta da bir karşılığı oluyor çünkü Angelidakis’in iki dünyada da sağlam bir ayağı var ve fikirlerini internetten sergi ve yerleştirme tasarımlarına, mobilyalara, şehir planlamasına, kamusal alana ve son zamanlarda toplu konutlara aktarıyor.
Cloud House (Bulut Ev)
Cloud House bir tatil evi tasarısı. Bulutun şekli internette, Rafael Rozendaal’ın www.whywashesad.com adresli sitesinde bulunmuş fakat fikrin esas kaynağı Angelidakis’in içinde büyüdüğü, Yunanistan’daki gelişigüzel yapılmış ve neredeyse terk edilmiş beton domino iskeletleriyle dolu yaz manzaraları. Le Corbusier’nin hızlı ve esnek ev kavramından esinlenen yapılar savaş sonrası mimarisine mükemmel bir çözüm getirdi ve temel kazıkları üstüne oturtulan domino iskeletleri Güney Akdeniz topraklarının bir parçası haline geldi. Bu modernist ideal kısa sürede yozlaşarak ucuz, karlı, hızlı ve çoğunlukla imar izni almadan inşaat yapmak için bir yola dönüştü. Kanundaki bir boşluktan dolayı bu yapılar eğer yeterince hızlı yapılırlarsa legalleşebiliyordu ve böylece kırsal bölgeler henüz gerçek birer ev olmaya gücü yetmeyen plansız yapılanmış beton iskeletlerle doldu. Ortaya çıkan manzara post-modern çöküşü, anarşik yapılanmayı ve rastgele, gelişi güzel yaşamı imliyordu. İnsanlar yaz aylarında bu yapılarda, bir kayada yaşar gibi yaşıyorlardı: içeride barınabilmek için bazı yerleri plastikle kaplıyorlardı fakat aslında hava o kadar güzeldi ki fazla bir şeye ihtiyaç yoktu ve doğaya yakın yaşamak mümkündü. Cloud House basitçe açık bir iskelet olarak başlayan ve zamanla doğadan – bu durumda bir buluttan – bir eve dönüşen bir yapı fikriyle yakından ilintili.
Andreas Angelidakis Atina’da yaşıyor ve çalışıyor. Mimari üretiminin yanı sıra katıldığı sergilerden bazıları şöyle: Centre d’art Contemporain – Grenoble, MU Foundation - Eindhoven, Fargfabriken - Stockholm, National Museum of Contemporary Art - Atina, Sonar Festival - Barcelona, Venice Biennale 2000, Biennale Sao Paolo 2002, Experimenta Design Biennal Lisbon, Netherlands Architecture Institute, Rotterdam ve diğerleri. Eserleri üzerine ilk kitap bu sene başında Damdi Architectural Publishing, Kore tarafından “Internet Suburbia” (İnternet Banliyösü) başlığıyla basıldı.
Andreas Angelidakis'in Bulut Ev'i (Cloud House) 26 Temmuz – 21 Ağustos 2008 tarihleri arasında Marmara Pera Hotel üstündeki Yama ekranında izlenebilir.