Haberler

İstanbul’daki sergiler ve kadınlar

Tarih: 15 Eylül 2008 Kaynak: Milliyet Yazan: Meral Tamer
İstanbul, Eylül'le birlikte sergilere hızlı ve iddialı bir giriş yaptı. Ve bu sergilerde kadınlar, ilginç bir biçimde ağırlıktaydı.

Hafta içinde ilk durağım, Beyoğlu'nda Borusan'ın çağdaş sanat platformu ArtCenter / İstanbul'du.

Yeni açılan bu merkezde, bir jüri tarafından seçilmiş 10 genç sanatçı, kendilerine ayrılan müstakil mekânlarda, ayda 25 dolar gibi cüzi bir ücret karşılığında 2 yıl süreyle çalışabileceklerdi. 35 yaşından genç, sanat okulu mezunu ve Türkiye'de çalışıyor olmanın yanı sıra tek koşul, haftada en az 30 saat o mekânı kullanmak ve bu arada merkezi ziyaret eden sanatseverlerin sorularını yanıtlamaktı.

Sünnet odasına maşallah
İlk ziyaretçilerden biri olarak girdiğim bu merkezde karşıma ilk çıkan, duvarlarında resimler asılı olan odanın ortasında, üzerinde maşallah yazan süslü bir sünnet yatağıydı. Odadaki genç delikanlı, hem yeni bir serginin, hem de merkezde tek erkek sanatçı olmanın stresiyle bir sabah uyanır uyanmaz kendi kendine "maşallah" dediğini ve bu sünnet yatağı fikrinin o stresten doğduğunu anlattı.

Zemin katındaki tek atölye onunkiydi. 5 katlı binanın merdivenlerini çıktıkça, her odadan bize genç bir kadın sanatçı merhaba dedi. Başvuranların mı çoğu kadındı, jüri tarafından seçilenlerin mi? Sormadım.

Feminist avangard
İkinci durağım İstanbul Modern'di. Sabancı Holding'in EnerjiSa şirketine ortak olan Avusturya'nın en büyük elektrik şirketi Verbund'un koleksiyonundan seçmelerin yer aldığı serginin odağında ünlü feminist sanatçılar vardı.

70'li yıllarda ortaya çıkan feminist avangard hareketinin Cindy Sherman, Valie Export, Sarah Lucas, Eleanor Antin gibi ünlü isimlerinin erken dönem yapıtlarını bir arada görme imkânını bulduk.

"Erkek sanatçı miti"nin yıkılmasına yönelik olarak, Batı sanatında yerleşmiş erkek egemen bakışı eleştiren işler; "güzel" tanımını yeniden tartışmaya açan çalışmalar. 40 yıl önce kadın sanatçıların kendi bedenlerini keşfetmeleri, kimlik meselesi üzerine düşünmeleri ve feminist başkaldırıya yönelmeleri...

Politik, toplumsal, kültürel olarak, kadın bedenine ve kimliğine uygun görülen, dayatılan rollere karşı eleştiriler.

Sanatçılar genelde fotoğrafı tercih etmiş; kamera karşısında roller sahneleyip, bedenlerini kişisel bir malzeme olarak kullanmışlar. Mesela Sherman'ı, feminist sanatın efsane isimlerinden biri haline getiren İsimsiz Film Kareleri adlı fotoğraf çalışmaları.

Sosyokültürel olarak kadına uygun görülen rolleri protesto eden Sherman'ın, farklı makyaj ve kıyafetlerle hınzır bir genç kız, inatçı öğrenci, maden işçisi, salon hanımefendisi gibi, değişik rollere büründüğü bu çalışma, ateşli bir kimlik tartışmasının açılmasına da vesile olur.

Apel'de 33 kadın
Galeri Apel'in 10. yıl kutlamalarının ilk ayağında önceki gün yine bir kadının, Canan Pak'ın kişisel sergisinin açılışı vardı. Apel'in dün Fransız Kültür Merkezi'nde açılan, bugün Tütün Deposu'nda açılacak olan 10. yıl sergilerine de kadın sanatçılar damgalarını vurmuşlar. Üşenmeyip saydım; 33 kadın sanatçıya karşılık sadece 17 erkek var. Nuran Terzioğlu'nu kutluyorum.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.