İzmir'in geleceği ile ilgili önemli çalışmalar yapılıyor. Yapılıyor da rakamlar pek de umut verici değil. Özellikle de "turizm kenti İzmir" kimliğinde. Evet, İzmir turizm kenti de. Bu anlamda her şansı var da kullanılamıyor. Turizmin artıları bir türlü yaşama geçirilemiyor. Konu geliyor, dayanıyor; tanıtıma. Tabi tanıtımla birlikte kent vizyonuna.

Kent vizyonundaki yetersizlik, sonuçta "turizm kenti İzmir" için bir atılım sürecini başlatamıyor. Yani... İzmir jeotermal kaynakları olmasına rağmen bunu doğru değerlendirip bir türlü "Sağlık turizminin başkenti İzmir" sloganını yaşama geçiremiyor. Yıllık 800 milyon dolar düzeyinde bir turizm geliri. Bazılarına göre "çok yetersiz", isyanları oynayan bazılarına göre ise "komik".

Neyse ki İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş'ın girişimleri ve İZTO'nun desteği ile Kurvaziyer turizminde ciddi adımlar atıldı da. Günübirlik de olsa 200 binin üzerinde turist İzmir'i görme ve bir ölçüde de olsa tanıma olanağı buldu.
Bir ölçüde. Çünkü gelen turistlere özel bir program da yapılmadı... Özel bazı turlar da. Keşke o insanlar için özel görevliler, hatta her seferinde İzmir'in sıcaklığını yansıtan kısa, küçük, ama hoş gösteriler yapılsaydı...

Ekrem Demirtaş, "Kurvaziyer turizmi konusundaki çabalarımız sürecek. İzmir'in turizm kenti olması için elele vermeli, yeni projeler üretmeliyiz" diyor. İZTO'nun kasım ve aralık aylarında bu konuda yurtdışında da önemli bazı temasları olacak.
Ne güzel! Her şey İzmir için. Unutmamalı ki; İzmir kazındıkça Ege ve Türkiye'de kazanıyor. Bu anlamda "İzmir şansı"nı daha iyi ve etkili değerlendirmeliyiz! Herkes bu görüşte hemfikir de... Adımlar yetersiz. İş geliyor; tanıtım ve vizyonsuzluk da tıkanıyor!

Yazık! Geçenlerde İzmir Kalkınma Ajansı "İzmir atılımı" için bir toplantı düzenledi. Toplantıda İzmir için yeni hedefler belirlendi. Özellikle de uluslararası açılım. İzmir Valisi Cahit Kıraç, "İzmir'in uluslararası tanınılırlığını artırmak için elimizden geleni yapacağız. Bu çabalar İzmir'i belli bir noktaya getirecek. Biz İstanbul dışında kendimize rakip tanımıyoruz. Tüm uluslararası organizasyonlara adayız" diyor. İddialı hedef, umutlu olmak güzel de... Daha yüreğimizi dağlayan "EXPO acısı" var.

Göz göre göre kaçan bir uluslararası organizasyon. Vizyonsuzluk, çatışma ve koordinasyon eksikliği nedeniyle. Sanırım; dersini alan almıştır! İzmirliler de dahil bu sözlerime! Dedim ya; turizmden nasibini alamıyor İzmir. İzmir Kalkınma Ajansı toplantısında da bu gerçek dillendirildi. Biraz moral bozucu ama... İzmir'in Türkiye turizm gelirlerindeki payı yüzde 9'dan yüzde 5'e inmiş durumda. Aslında irdelenmesi, tartışılması gereken bu! Ve nüfus yaşlanıyor. Türkiye ortalamasının üzerinde. 28 yaştan, 32 yaşa gelmişiz! "Emekli kenti" olunabilir de... Turizm kenti, enerji üssü, lojistik, fuarlar ve kongreler, eğitim merkezi de olunmalı! Önemli olan herkesin mutlu, huzurlu olabileceği bir kenti yaşama... Genci, yaşlısı ile. Bunun içinde "turizme önem".

İzmir Kalkınma Ajansı toplantısında da bu hedefte anlaşıldı: "Daha iyi tanıtım, daha çok turist, daha çok gelir". İyi de... Biraz vizyon, biraz uzlaşı, biraz da sevgiyi eklemek gerekmez mi bunlara!