Şair Abdülhak Hamid Tarhan'ın yaşadığı, yüzyıla dayanan geçmişiyle İstanbul'un simgelerinden biri olan Maçka Palas, 'Park Hyatt İstanbul-Maçka Palas' adıyla 7 Kasım 2008'de açılacak.

Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, küresel krizin yaşandığı böyle bir ortamda bile yatırımlara devam etmek gerektiğini belirterek, "Doğuş Grubu olarak özellikle turizm sektöründe küresel koşullar ne olursa olsun yatırım yapmaktan kaçınmayacağız. Bilhassa arkadaşlarımız şu anda dünyanın içinde olduğu dönemi de zannediyorum fırsat olarak kullanacaklar" dedi.

Romancı Kerime Nadir ve şair Abdülhak Hamid Tarhan'ın yaşadığı, yüzyıla dayanan geçmişiyle İstanbul'un simgelerinden biri olan Maçka Palas, "Park Hyatt İstanbul-Maçka Palas" adıyla 7 Kasım 2008'de açılacak. Doğuş Grubu'nun 55 milyon dolara malederek restore ettiği otelin tanıtım toplantısı dün yapıldı. Bu otelin ne Şahenk ailesinin, ne Doğuş Grubu'nun ne de Global Hyatt Corporation'ın olduğunu ifade eden Şahenk, "Burası Türkiye Cumhuriyeti'nindir, sizlerindir. Artık buranın sahibi sizlersiniz" dedi.

Turizm yatırımları sürecek
Şahenk, grup olarak turizmde yatırımları arttıracaklarına da işaret ederek marinalar ve bugün ellerindeki 6 otelin turizm yatırımları için yeterli olmadığını belirtti. Şahen şöyle konuştu: "Önümüzdeki dönemde turizm sektörümüzdeki yeni yatırımlarımızda marinalar ön plana çıkacaktır. Şu anda üzerinde çalıştığımız 2009'da hizmete girecek olan 1200 yat kapasiteli Didim Marina projemiz devam ediyor. Ardından D-Marin Dalaman projesini devreye sokacağız. Bir marina yatırımının bedeli 70 -80 milyon dolar. Çünkü artık marina yatırımı sadece bir iskele değil. Artık marina yatırımları kapsamında çevresinde alışveriş merkezi, otel gibi projelerin olduğu yaşam merkezleri oluşturuluyor. Daha büyük olan yerlerde bunun arkasına spa otelleri ve golf resortlar gibi birçok şey eklenebiliyor. Bizde yatırımlarımızı bu çerçevede düşünüyoruz" diye konuştu.

55 milyon dolara mal oldu
Doğuş Grubu'nun İstanbul'daki ikinci otel yatırımı olan Park Hyatt İstanbul Maçka Palas Oteli, toplam 55 milyon dolara mal olduğunu da söyleyen Şahenk, Hyatt Grubu ile başka otel projelerinde de birlikte çalışacaklarını söyledi. Şahenk. "Hem Hyatt Park'tan, hem de bu aile ile olan ilişkilerden memnunuz. Bu nedenle yeni projelerimizde de Hyatt Grubu ile ortak yapmayı düşünürüz" dedi.

Hyatt International Avrupa, Afrika ve Orta Doğu Operasyonları Başkan Yardımcısı Frank Lavey de Doğuş Grubu ile gelecekte de çalışmalarını devam ettirmek istediklerini belirterek, "Bu 25'inci Park Hyatt otelimiz. Burası, Park markasının DNA'sını göstereceğimiz bir otel olacak. Şu anda Türkiye'de resort otel konusunda da bazı hedef projelerimiz var. Bunlar henüz sonuçlanmamış projeler. Ama Doğuş Grubu ile sadece Türkiye'de değil, yurtdışında başka fırsatları da değerlendirebiliriz" dedi.

Park Hyatt İstanbul-Maçka Palas Genel Müdürü Tashi Takang ise otelde "evinizden uzaktaki ev" atmosferini yaratmaya çalıştıklarını belirterek, "Biz otelimizde lüksü konuklarımıza kişiselleştirilmiş bir hizmet olarak sunacağız. Otelde lavabolardan akan ve arıtılmış olan suyu içebileceksiniz. Böylece yılda 10 bin şişe tasarruf sağlayacağız. Restoranlarımızda da organik ürünler kullanmaya özen göstereceğiz" dedi.

İlk konuk Paris'ten müzikler Mercan Dede'den
7 Kasım 2008 tarihinde ilk konuklarını ağırlamaya başlayacak olan Park Hyatt İstanbul - Maçka Palas'ta toplam 90 oda yer alıyor. Büyüklükleri 50-250 metre kare arasında değişen odalarda Ara Güler imzalı eski İstanbul fotoğrafları bulunuyor. Ünlü parfüm tasarımcısı Blaise Mautin, Park Hyatt İstanbul-Maçka Palas için özel bir koku tasarlarken, Mercan Dede de otelin müzik altyapısını oluşturuyor. Mercan Dede'nin ayrıca otel misafirleri için hazırladığı yeni besteleri de bulunuyor. Oteldeki kral dairesinin bir gecelik fiyatının 8 bin 500 euro. Oteldeki standart oda fiyatları ise 320 euro. Otelin ilk konuğu ise 7 Kasım tarihinde Paris'ten gelecek ve 7 gece konaklayacak.

Hükümet krize yönelik üzerine düşeni yapıyor
Küresel krizin tüm dünyayı etkilemesi ile birlikte Türkiye'de hükümetin iş dünyası ile gerekli iletişimi kurduğunu belirten Ferit Şahenk, "Gerek Merkez Bankası, gerekse bürokrasi kanadı üzerine düşeni yapıyor ve bakanlarla görüşlerini paylaşıyor. Benim bu konuda üzerinde durduğum esas olarak finansal kriz atlatıldıktan sonra ekonominin durumunun ne olacağı. Dünya bir resesyona doğru gidiyor. Türkiye ise şu anda aldığı konum itibariyle güçlü. Türkiye özellikle ticaretinin büyüklüğü ile iyi bir yerde duruyor. Bundan sonra yapması gereken fırsatları olabildiğince iyi kovalaması" diye konuştu.