Kentsel Dönüşüm Projesi ile evlerinden koparılmak istenen, birçok komşularını da uğurlamak zorunda kalan Mamaklılar, bir yandan yıllarını verdikleri evlerinden ayrılacak olmanın psikolojisi, bir yandan da hizmet götürülmemesi nedeniyle sağlık sorunlarıyla karşı karşıyalar. Ankara Tabip Odası (ATO) tarafından yapılan tespitler sonucu oluşturulan rapor da kentsel dönüşümün Mamaklıları hasta ettiğini doğruluyor.

“Kentsel Dönüşüm Projesi” kapsamında ağustos ayından itibaren gecekonduların yıkılmaya başlanması ve belediye tarafından enkazların kaldırılmaması, evlerini terk etmeyen Mamaklıları hasta etmeye başladı. Mamak halkı yaşadıkları sıkıntıları ve karşı karşıya oldukları riskleri tespit etmeleri için eylül ayı içerinde ATO’dan yardım istediler.

ATO tarafından oluşturulan bir heyet bölgede inceleme yaparak, bir rapor oluşturdu. Rapora göre, Mamak halkı hem psikolojik hem fiziki birçok hastalıkla yüz yüze. Özellikle çocukların daha fazla etkilendiğine vurgu yapılan raporda, gecekondusunu terk etmek istemeyen Mamaklının, yandaki komşusunun terk ettiği ve yıkılan evinin molozları ile yaşamak zorunda bırakılması sağlık açısından ciddi tehdit oluşturduğu vurgulanıyor. Moloz yığınları, geçişleri zorlaştırdığı gibi çıkardığı tozlardan da özellikte dışarıda oynayan çocukların sağlığını tehdit ediyor. Raporda, tozların etkisinin yanı sıra düşme ve yaralanmalara da dikkat çekiliyor.

Komşudan ayrılmak zor
Yıllarını birlikte geçirdiği komşunun gitmiş olmasının da evinde kalmakta ısrar edenlerin psikolojilerini kötü etkilediği kaydedilen raporda, sokak ortasında pis su birikintileri, yıkılan evlerden akan sular, yapılmayan kanalizasyonlar da Mamaklıları hasta eden faktörler arasında yer alıyor. Konutların yan yana olmasından dolayı, yıkılan evin, içinde insanların yaşadığı konutları da etkilediği, hasar görmesine yol açtığı da raporda vurgulanan noktalar arasında.

Raporda, evinden çıkmamanın bedeline, bir de hasarı ödemek zorunda kalarak katlanan gecekondulunun, psikolojik yıkımın yanında ekonomik yıkımla da karşılaşmak zorunda kaldığı ifade ediliyor. “Mamaklılar evlerinden ve komşularından ayrılma tedirginliği içerisinde yaşamaktadır” denilen raporda, bireyleri kültürel, sosyal yaşamdan koparma yerine, bütünleştiren uygulamalar yapılmasının, sağlık açısından da beklenen ve istenen bir yaklaşım olduğu belirtiliyor.

Bulaşıcı hastalık riski var
Raporda, “Yerleşim yerlerindeki çöpler ve atıkların, insan sağlığına zarar vermeden toplanması ve yok edilmesi gerekirken, yapılan ziyarette bölge halkı ile yapılan görüşme ve gözlemlere dayanarak belediyenin bu görevi yapmadığı tespit edilmiştir. Çöplerin zamanında toplanmaması ise bulaşıcı hastalıklar açısından önemli bir risk oluşturmaktadır” görüşüne de yer veriliyor. Ziyaret edilen bölgede bir dere yatağı bulunduğu da vurgulanan raporda, “Sağlıksız koşullar, atıklar çöpler derenin kirlenmesine neden olmuştur. Bu bölgede ağır koku yaygın olarak hissedilmektedir” deniliyor. Bölge halkı ile görüşmelere de vurgu yapılan raporda, “Bireylerin yoğun bir kaygı içerisinde olduğu gözlemlenmiş, kaygı, bireyin sosyal ve ruhsal sağlığını tehdit eden bir unsurdur” ifadesine yer veriliyor.