Haberler

32. Şehircilik Kolokyumu’ndan İzlenimler

Tarih: 11 Kasım 2008 Yazan: Burcu Öztaşkın, Deniz Boran, Gül Keskin
Türkiye’de bu yıl 32. kez düzenlen Şehircilik Kolokyumu, “Kentsel Yeniden Yapılanma: Kazananlar, Kaybedenler” ana temasıyla 6-8 Kasım 2008 tarihleri arasında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde gerçekleştirildi.

Kolokyumun ilk günü, açılış konuşmaları, "Belediyelerin ve Planlama Kurumunun Yeniden Yapılanması", "Bir Süreç Analizi: Konya’da Yeniden Yapılanma Yaklaşımlar","Kent Planlamadan Kentsel Projeciliğe: Değişimin Kamusal Alanda Yarattığı Erozyonlar", "Kentsel Planlamanın Değişimi ve Kentsel Projeler: Kentsel Mekânın ve Planlamanın Kazanımları - Kayıpları", "Belediyelerin ve Planlama Kurumunun Yeniden Yapılanması" başlıklı sunuşlarla başladı ve Basın Ödülleri Töreni’yle sona erdi. 32. Dünya Şehircilik Günü Basın Ödülleri’ne, İstanbul Dergisi, Radikal Gazetesi yazarı Pınar Öğünç ve NTV’nin Yakın Plan ekibi ile Celal Pir layık görüldü.


Fotoğraflar: Ahmetcan Alpan

32. Şehircilik Kolokyumu’nun ikinci gününde, moderatörlüğünü Prof. Dr. Güzin Konuk'un yaptığı "Kent Merkezleri ve Tarihi Dokunun Yeniden Yapılanması" adlı oturumda, "Kentte Dönüşümün Bir Süreç Olarak Tasarlanması Tarsus Tarihi Ticaret Merkezi Örneği" başlıklı sunumuyla  ilk sözü alan Mersin Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nden Yrd.Doç.Dr. Tolga Ünlü, Tarsus tarihi ticaret bölgesinin yeniden yapılandırılması üzerine üniversite ve Tarsus Belediyesi’nin ortaklaşa yapmış olduğu çalışmalarını anlattı. Bölgedeki genel sorunun değişimin yönetilememesi ve mikro ittifaklarca yaratılan parsel bazında değişikliklerin kent etkisi yaratmaktan uzak olduğuna deyinen Ünlü, çalışmalarının kentin kendine has özelliklerini ortaya çıkarmak yönünde şekillendiğin belirtti.

Tarihi kültürel mirası bir bütün olarak korumaya, tek tek parsellerle verilmiş imar haklarıyla kimliklerini zedelememeye özen gösterdiklerini vurgulayan Ünlü, aksi durumun kent merkezinde kalitenin sağlanmasına aykırı yapı yığınları olarak karşımıza çıktığına değindi.

Tarsus’ta içinde bedesteni, camisi, hamamı, Osmanlı konut dokusu olan, 1960’lı yıllara kadar gridal dokusunu koruyan tarihi ticaret merkezine yönelik niteliksel ve tasarıma dayalı bir planlama anlayışı ile hazırladıkları projede;
- Tarihi kent kimliğinin vurgulanmasını,
- Tarihi kent kimliğine güç kazandırılmasını,
- Tarihsel değeri yansıtan dokunun okunulurluğunun arttırılmasını, erişimin kolaylaştırılarak çekim merkezi haline getirilmesini,
- Kendine özgü kentsel özelliklerin sürdürülebilirliğinin sağlanmasını hedeflediklerini belirtti.

Mevcut kullanım türüne, kentsel peyzaja, yapılaşma durumuna, ulaşımına ve altyapısına ilişkin esaslar geliştirdikleri tarihi merkezin omurgasını belirleyerek müdahaleye başladıklarını anlatan Ünlü, tarihi ticaret bölgesindeki yapı stoğunu altı farklı gruba ayırarak yapı adalarına ve bazen de yapıların kendilerine yönelik farklı müdahale tipleri geliştirdiklerini belirtti. Ünlü’nün sunumunda gruplamalar;

- Doygun yapı: İmar planına uygun, hiçbir müdahale gerektirmeyen yapılar,
- Düzenlenecek yapı: İmar planı dışına çıktıkları tespit edilerek, yapılan teras, ek katların yıkılacağı yapılar,
- Korunacak yapı: Tarihi değeri olan yapılar,
- Yenilenecek yapı: Niteliksiz yapılar
- Tescilli yapı: Koruma Kurulu’nca tescil edilmiş yapılar,
- Örnek yapılar: Bulunduğu yapı adasına gerek sokak ilişkisi gerek diğer tüm cephesel özellikleri ile örnek olacak olan yapılar şeklinde sıralandı.

Ünlü, konuşmasını, plana dayalı yapılaşmanın karşısına tasarıma dayalı yapılaşmayı koyarak Tarsus Tarihi Ticaret Bölgesi’nde Türkiye planlama sisteminde etkisi olabilecek bir nokta oluşturmaya, 1/5000 ile 1/1000 ölçekli planlar arası geçişin nasıl olacağı, 1/1000 ölçekli planların sonrasındaki yapılanmanın nasıl olacağına ilişkin kararlar geliştirmeye çalıştıklarını belirterek sonlandırdı.

Oturumda, ikinci konuşmacı olarak söz alan, Süleyman Demirel Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü öğretim üyelerinden Prof.Dr. Ziya Gençel’in, “Orta-Ölçekli Kentlerde Yeniden Yapılanma: Isparta Kent Merkezi Örneği” konulu sunumunda, orta ölçekli kentlerde bütüncül bir planlama anlayışından hareketle Isparta kent merkezinde henüz yeni başlattıkları çalışmaları İstasyon Caddesi, Çarşamba Pazarı, Çümür Mahallesi’nde yoğunlaştırdıklarını belirtildi. Cumhuriyet Dönemi öncesine kadar mekansal kurgusu klasik bir Osmanlı kenti olan Isparta’nın genel olarak Erken Cumhuriyet Dönemi’nden itibaren gelişmeye başlayan yapısından söz eden Gençel, Isparta’nın gelişiminde etkili olan önemli kırılma noktalarına değinerek konuşmasını noktaladı.



Oturumun üçüncü kent örneği Antalya’ydı. TMMOB Şehir Plancıları Odası Antalya Şubesi Sekreteri Melike Gül’ün,"Tarihi Kent Merkezlerinde Kentsel Dönüşüm Uygulamaları: Antalya Örneği" üzerine yaptığı sunumda, 2007 yılında Yüksek Planlama Kurulu’nun markalaşarak turizm için çekim bölgesi haline gelmesi gereken bir şehir olarak belirlediği Antalya’nın, kent merkezi özelliği taşıyan Kaleiçi’nin Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişme Bölgesi olarak belirlenişinin kentin kentsel turizmde öne geçiş sürecini nasıl hızlandırdığına değinildi. Gül, kent merkezinin genel itibariyle yarışma projeleri ile şekillendirildiğine dikkat çekerek sunumunu sonlandırdı.

Oturumun son sunumu olan "Denizli Tarihi Bayramyeri-Kaleiçi Ticaret-Zanaat Semtinin Dönüşümü: Paydaşlar ve Projeler, Rakipler ve Rehavet, Söylemler ve Sonuçlar" adlı, Pamukkale Üniversitesi, İktidai İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nden Doç.Dr. Hüseyin Özgür’ün aktardığı çalışmada kentin 1960-1970’ler sonrası MİA (Merkezi İş Alanı) gelişiminin 1990’lardan itibaren AVM’ler (EGS Park, Pekdemir, Forum Çamlık, Teraspark) ile nasıl dönüşüm geçirdiği anlatıldı.



Prof.Dr. Haluk Gerçek’in, moderatörlüğünü üstlendiği bir diğer oturum ise "Ulaşım ve İletişim Alanının Yeniden Yapılanması" başlığını taşıyordu. Gerçek, İstanbul gibi bir metropolde ulaşımın şehircilik açısından tartışılmaz önemde olduğu vurguladığı oturuma ilk olarak ulaşım planlaması ile kent planlama ilişkisinin kurulamadığına dikkat çekilerek başlandı.

Otomobil ve motorlu araç sayısının hızla artarak sorun yarattığı İstanbul’da yeni yol, yeni kavşak, yeni tünel ve yeni köprü yapımı ile çözümüne gidilemesinin mümkün olmadığını, kışkırtılmış trafik ile bir süre sonra tüm bunların da yetersiz hale geleceğini belirterek trafikte kaybedilen zamanın ve araçlı yolculuk ortalama süresinin yaklaşık %25 arttığına değinen Haluk Gerçek, dünyayı saran ekonomik krizin dış borçlarla yapılan ulaşım yatırımlarını da etkileyeceğini belirtti. Gerçek, kredi maliyetlerinin artacağına bu nedenle eldeki kısıtlı kaynakların 3. köprüye, boğaz alt geçişine değil, öncelikleri doğru bir şekilde belirleyerek otomobili teşvik etmeyecek stratejiler geliştirilmesi gerekliliğine işaret etti. Gerçek, yatırımların motorsuz ulaşıma (bisiklet ve yaya) da yönlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak sözü Azime Tezer’e devretti.

İstanbul Teknik Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü öğretim üyelerinden, Doç.Dr. Azime Tezer "İstanbul Boğaz Köprüleri ve Kentsel Biçimlenme Üzerindeki Etkiler: Kazananlar - Kaybedenler" konulu sunumunda, İstanbul’daki mevcut iki köprüyü öncesiyle sonrasıyla değerlendirirken, 3. köprünün mekansal yapılaşmaya nasıl etkileyeceğine de değindi. Köprülerin yolcu değil araç hareketliliğini arttırdığını vurgulayan Tezer, toplu taşıma politikaları ile aynı anda ve onu desteklemez biçimde geliştirilen bu tarz ulaşım politikalarına 2008 Ulaşım Ana Planı’na yönelik İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan raporda, özel otomobil sahipliliğini arttırdığına, özel otomobil kullanımını arttırmaya devam ettiğine, yolcu ulaşım türlerinin dağılımına bakıldığında toplu taşım kullanımı çok önemli oranlarda olsa da özel otomobil sayısının da çok fazla olduğunun vurgulandığını belirtti.

Tezer, kazanan ve kaybedenler sorgusunda köprü yatırımlarının uzun vadede özel otomobil sahiplerini de olumsuz olarak etkileyeceğini, tüm bunların bir çevresel maliyete dönüşeceğini, yaratacağı sağlık sorunları ile toplumsal maliyet de oluşturacağını belirtti. Sonuç olarak kentsel alanlarda sürdürülebilir politikaların daha etkin ve yaygın olmak zorunda olduğunu, Sürdürülebilir Kalkınma ve BM Konvansiyonu’ndaki rapordaki ilk maddelerden birinin şehir planlama ve kent ulaşım sistemleri ile ilgili olduğunu belirterek ulaşım kararlarının çevresel perspektiften de bakılması gereken bir konu olduğunu vurgulayan Tezer, sunumunu sürdürülebilir ulaşım sisteminin tanımı ile noktalandırdı.



"Yeni Bir Tünel, Yeni Trafik Sorunları - İstanbul Boğazı Karayolu Tüp Geçişi Projesi" konulu çalışması ile Marmaray projesiyle karıştırıldığından kamuoyunda çok tartışılmayan ve bugün ihale aşamasına kadar gelen tüp geçiş projesi hakkında keyifli bir sunum yapan Orhan Demir, Kazlıçeşme’den başlayarak, Küçük Ayasofya, Cankurtaran’a kadar gelen oradan 5,5 km tünelle E-5 asfaltına, Selimiye ve ardından Göztepe’ye bağlanan ve yalnız küçük otomobillerin geçişine izin tanınacak olan projeyi anlattı.

Tünelin 2014 ve 2023 yılları arasındaki yolculuk talebi tahminleri ve geçiş ücretleri hakkında bilgi veren Demir, yapılan hesaplara göre tünelin açıldığı gün dahi kapasitesinin üzerinde yolculuk talebi ile karşılaşacağını belirtti. Demir sonuç olarak, “Tüm dünyada şehir merkezlerine araç girişi dahi yasaklanırken, Tarihi Yarımada’nın kalbine hem de amacına hizmet etmeyecek olan böyle bir projeyi saplamak durdurulmalıdır” diyerek konuşmasını tamamladı.

Ulaşım Plancısı Erhan Öncü’nün yaptığı "Alışveriş Merkezlerinin Kent Ulaşım Sistemine Etkileri: Kazananlar ve Kaybedenler" konulu ve 5-6 yıl önce ortaya çıkan AVM’lerin tarihsel gelişmesini, çeşitlerini, ulaşım sistemine etkilerini değerlendirdiği sunumuna ilk olarak 1947 yılında ULI (Urban Land Institute) tarafından yapılan AVM tanımıyla başlandı. Kent merkezlerinin de bilinen en eski AVM’ler olduğuna değinen Öncü, bizdeki Kapalıçarşı tarzı merkezlerin Rusya, İngiltere ve İtalya’da da hala hizmet verdiğini ekledi. Sunumda, AVM’lerin ilk ortaya çıkışlarının banliyölere yerleşme ile olduğunu belirten ve kent merkezine gelemeyen bu insanların alışveriş ihtiyaçlarını karşılamak üzere olduğunu belirtildi.

Öncü, ilk 1920’lerde Amerikan toplumunun karşısına içinde her türlü hizmeti barındıran, etrafındaki otopark alanları ile Big Box’ı andıran AVM’lerin işlev ve sayısının her geçen gün artarak 1950’lere gelindiğinde mühendislik araştırmaları, eşgüdüm ile desteklenen yapılar haline geldiğini, 1960’larda insana daha çok önem veren, sosyal faaliyet alanları da barındıran duyarlı mekanlar halini aldığını, 1980’lere gelindiğinde ise pazarın doygunluğa ulaşmasını, alışveriş trafiğinin durmasının, iflas ve kapanmaların ard arda gelmesinin izlediğini belirtti. Bu durumun da AVM’lerde işlevsel dönüşüm programlarının başlatılmasını (kültür merkezi, depo, konser salonu vb.) ya da ihtisaslaşmaya gidilmesini tetiklediğini anlatan Öncü, günümüzde ise kent merkezine geri dönüşlerin başladığını (İzmir Forum Bornova AVM örneğinde olduğu gibi) ve AVM’lere artık karma kullanım özelliklerinin de eklendiğini (otel, ofis, konut) belirtti.

Alışveriş merkezlerinin türlerine (şerit, big box, mall) ve ülkemizde içeriklerine göre hedef kitlelerinin, giren çıkan yük miktarının değiştiğine, AVM’lerin sunduğu yemek, eğlence gibi hizmetler ile alım gücü düşük olan kesimi de cezbeder hale geldiğine de değinilen sunumda AVM’lerin yarattığı olumsuz ulaşım etkileri de değerlendirildi.

Ülkemizde sayıları hızla artan ve birbirlerine yakın konumlanan AVM’lerin ortaya çıkışında en büyük kaybedenin geleneksel kent merkezi, toplu taşıma ve yaya ulaşımı olduğu sonucuna varılan oturumda, AVM’lerin ölçeklerinin küçültülmesi, raylı sistem ve toplu taşıma ile entegre olacak tasarımların geliştirilmesi gerekliliği ortaya çıktı.


Fotoğraflar: Arkitera Mimarlık Merkezi

“Çalışma Alanlarının Yeniden Yapılanması” konulu oturum ise Prof.Dr. Mehmet Ocakçı’nın moderatörlüğünde Konferans Salonu’nda başladı. Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü’nden Mehmet Penpecioğlu ve Elçin Barın’ın “Kentsel Endüstriyel Yeniden Yapılanma ve Denizli: Kazananlar ve Kaybedenler Üzerinden Bir Yerel Kalkınma Öyküsünü Yorumlamak” sunuşunun ardından, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi doktora öğrencisi Ayşe Orbay Kaya’nın “İstanbul’da Kadınların İşgücüne Katılımında Sektörel ve Mekansal Dönüşüm” sunuşuna geçildi.

Yeditepe Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nde Yard.Doç.Dr. Dilek Özdemir yükselen sektör olarak görülen Lojistik sektörü ile ilgili olarak “Uluslararası Bir Lojistik Merkez Olarak İstanbul: Fırsatlar ve Tehditler” konulu bir sunuş gerçekleştirdi. Özdemir, lojistik sektörünün gelişimi ile ilgili olarak Türkiye’de yetki karmaşası ve kaynak israfı gibi sıkıntılar yaşadığını ve yasaların yeniden düzenlemesi gerektiğini vurguladı. İstanbul Teknik Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nden Yrd.Doç.Dr. Şevkiye Şence Türk ve Delft Teknik Üniversitesi’nden Dr.Tuna Taşan-Kök’ün, “Şişli'nin Finans ve Emlak Piyasası Dinamikleri Açısından İstanbul’un Küresel Ağlara Eklemlenmesindeki Rolü” konulu sunuşu ile oturum sona erdi.



Oditoryum’da başlayan “Kamusal Kullanım Alanları ve Kamu Mülklerinin Yeniden Yapılanması” konulu oturumun moderatörlüğünü Doç.Dr. Adalet Alada yaptı. Pamukkale Üniversitesi, Kamu Yönetimi Bölümü Araştırma Görevlisi Pınar Savaş Yavuzçehre “Denizli’de Bir Alışveriş Merkezi Arazisinin Dönüşüm Öyküsü” konulu sunuşunda Multi Turkmall’un yatırımcısı olduğu Forum Denizli’nin 1990’lardan bu güne kadar olan hikayesini anlattı. “Alışveriş Mekânlarındaki Değişimin Sosyal Sürdürülebilirliğe Etkisi: Ankara-Yenimahalle ve Eryaman Örnekleri” konulu sunuşu ise Gazi Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nde Araştırma Görevlisi Burcu Çıngı Özüduru ve Aysu Uğurlar gerçekleştirdi. Sunuşta alışveriş faaliyetinin gerçekleştiği alışveriş merkezi ve ana cadde mekanlarına örnek teşkil eden iki örnek alan incelendi. Ferda Özparlak’ın “Değişen Mekân Anlayışına Direnemeyenler; Konya Kentinden Sokak Örnekleri” konulu sunuşunun ardından oturumun son konuşmacısı Nazlı Budan, “Kültür Endüstrisi Çerçevesinde santralistanbul Örneği” konulu sunuşunu gerçekleştirdi. Soru-cevap bölümünün ardından Şehircilik Yemeği’ne geçildi.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.