
Fotoğraflar: Arkitera Mimarlık Merkezi
7 Kasım 2008 tarihinde sonuçlanan Bitlis Merkez Hükümet Konağı Binası Mimari Proje Yarışması Kolokyumu 14 Kasım 2008 tarihinde Ankara Atatürk Kültür Merkezi Toplantı Salonu'nda gerçekleşti. Kolokyumu izlemeye gelen katılımcılar, öncesinde yine aynı salonda düzenlenen proje sergisini incelediler.
Kolokyumun açılışında söz alan jüri başkanı Mustafa Aytöre jüri üyeleri adına yarışma katılımcılarını ve kazananları tebrik ederek, teşekkürlerini iletti. Salondaki elverişsiz şartlar nedeniyle jüri çalışmalarında zaman zaman çok zorlandıklarını ve buna rağmen uzun incelemeler yaptıklarını belirten Aytöre, bundan sonraki yarışmalar için de şimdiden başarılar diledi.
Daha sonra söz alan jüri üyesi Mete Öz, yarışmaya katılan tüm eserlerin bir fikri olduğunu belirterek başka bir jüri tarafından daha farklı ele alınabileceğini söyledi. Yarışmaların sadece ödül kazanan projeler üzerinden değil, katılan projelerin tamamının üzerinden tartışılması gerektiğini söyleyen Öz, yarışmaya katılan 89 projenin tamamının internet ortamındaki bir platformda yayınlanarak daha etik ve eğitime yönelik bir tartışma yapılması önerisini getirdi. Bu şekilde bundan sonraki yarışmalar için de daha iyi bir tartışma ortamı yaratılacağını söyleyen Öz, yarışma amacının da yerine geleceğini belirtti.
Konuşmasının devamında genç ve deneyimli mimarlar arasındaki çatışmaya değinen Öz, bunun çok doğal bir süreç olduğunu ancak sürecin saygı ve sevgi çerçevesi içerisinde yaşanması gerektiğini, çeşitli platformlarda etik kuralların aşılmaması gerektiği vurguladı.

Daha sonra kolokyum, salondaki katılımcılara söz verilmesiyle devam etti. İlk olarak söz alan Cemal Ercan projelerin sergilenmesindeki olumsuz şartlara değinerek, bunun hem yoğun emek harcamış katılımcılara saygısızlık olduğunu hem de incelemeyi güçleştirdiğinden jüri kararlarında bazı hatalara yol açmış olabileceğini söyledi. Ercan, daha önce de yaşandığı gibi şartnamede belirtilen bazı noktalara uymayan projelerin ödül almış olduğunu, bu yarışmada da şartnamede özellikle belirtilen yöresellik konusu için önem taşıyan çatı, yağmur, kar sorunlarının jüri seçimlerinde dikkate alınmadığını ve bu şekilde şartnameye uymaya çalışan katılımcıların ihmal edildiğini söyledi. Katılımcıların ve ödül kazananların ne kadarının Bitlis'e yer görmeye gittiğini sorgulayan Ercan, eğer gidildiyse ülke gerçeklerine bu denli uymayan projelerin burada değerlendirmeye girmesinin şaşırtıcı olduğunu belirtti.

Cemal Ercan'ın eleştirilerine cevap vermek için söz alan Mustafa Aytöre, proje seçimlerinde ihtiyaç programında belirtilen istekler çok incelenirse hiçbir projenin seçilemeyeceğini söyledi. İlk başta seçilen ve özellikle ilk üç dereceye giren projelerde çatılara çok dikkat ettiklerini belirten Aytöre, Moskova'da tüm çatıların teras çatı olması örneğine dikkat çekti. Jürinin yarışmaya katılan projeler içinden en iyi olanlarını, en kolay yoldan düzelebilecek, gelişebilecek olanlarını seçmek zorunda olduğunu söyledi. Ayrıca sunumlardaki eksikliklere değinen Aytöre bundan sonraki yarışmalar için katılımcılara önerilerde bulundu.
Faruk Eşim ise sergi ve kolokyumun düzenleneceği salon için Gazi Üniversitesi'nin başlangıçta söz vermiş olduğunu ve şartnamede de bu şekilde yer aldığını fakat daha sonra vazgeçtiklerini, aslında bu tür sergi ve kolokyumların üniversitelerde yapılması gerektiğini belirtti. Bitlis'e kendilerinin de gittiğini söyleyen Eşim, Bitlis'te çatı ve duvarın aynı malzemeden inşa edildiğini, dereceye giren projelerde de bu özelliğin olduğunu belirtti.

Özbay'ın eleştirilerine cevap olarak söz alan Mete Öz, projelere yöresellik konusunda ön yargılarla yaklaşmadıklarını, binanın Bitlis'e katkısı noktasında çok beklentili olduklarını belirtti. Mustafa Aytöre ise birinci olan projenin geliştirilebilir olduğunu, raporlarında da belirttikleri sıkıntılar giderildiğinde Bitlis'e yakışır bir bina olacağını düşündüğünü söyleyerek ekibi tekrar tebrik etti.
Salondan gelen “Üçüncü olan projenin Bitlis'e katkısı nedir?” sorusunu, bu projenin kesitinin ve arayışının kendilerini etkilediğini belirterek yanıtlayan Mete Öz, amaçlarının projelerle ilgili olarak gelişen bir yola gitmek olduğunu, bitmiş projelerde aynı heyecanın olmadığını söyledi.
Salondan Cemal Ercan'ın söz alarak tekrar yöresellik ve çatı konusuna değinmesi üzerine şartnameden bu konuyla ilgili madde okunarak sınırlayıcılığı tartışıldı.
Daha sonra söz alan Cem Açıkkol ise ödül alanları tebrik etti ve Bayındırlık Bakanlığı'na teşekkür ederek yarışmaların devamını diledi. Hükümet Konakları yarışmalarıyla ilgili kendi deneyimlerini aktaran Açıkkol, uzun bir aradan sonra Bitlis Hükümet Konağı Yarışması'nın kendilerini heyecanlandırdığını belirtti. Açıkkol, sergileme konusunda daha kötü örnekler gördüğünü söylerek, kolokyum ve serginin yapıldığı Atatürk Kültür Merkezi'nin mevcut durumuyla ilgili üzüntülerini ileterek, yarışmayla yapılan projelerin bu şekilde kötü kullanılmasına değindi. Açıkkol, yarışmada üç boyut istenmemesi gibi bir kısıtlama getirilmesi durumunda bu şekilde sunum yapanların elenmesi gerektiğini söylerek aynı şekilde metrekareyle ilgili kısıtlamalara da tam uyulması gerektiğini belirtti. Projelerin genelini değerlendiren Açıkkol, çoğunlukla avlulu projeler olduğunu ve bu tip projelerin artık çok sıkıcı geldiği için jürinin değerlendirmesinde yeni arayışlara gittiğini düşündüğünü söyledi.

Salondan üçüncü olan projeyle ilgili gelen eleştiriyle ilgili olarak Mustafa Aytöre yarışmalarda birinci ve ikinci projelerde çok dikkat edildiğini ancak üçüncü seçilenlerin daha cesur, ileriye yönelik olanlardan seçildiğini belirterek bu eleştirilere katılmadığını belirtti.
Tekrar söz alan Hasan Özbay'ın internet ortamında teslim tarihiyle ilgili yapılan tartışmaları hatırlatması üzerine Mete Öz bu konudaki geçmiş deneyimlerini paylaşarak, aynı gün yapılacak teslimlerde dakiklik konusunda çok fazla katı olmadıklarını, şehirdışından olan katılımlar için de kargo teslimi aldıklarını belirtti.
Dereceye giren projelerle ilgili eleştirilerin tartışılmasına bir süre daha devam edildikten sonra üçüncü ödülü alan ekipten Fatih Erduman söz alarak, gelen eleştirileri doğal karşıladığını ancak doğru bulmadığını belirterek çeşitli mecralarda projeyi anlatmaya devam edeceğini bildirdi.
Birinci ödülü alan ekipten Abdullah Erdoğan yarışmaları teşvik eden herkese teşekkür ederek, projelerinin bazı eksiklikleri olabileceğini ama bunların düzeltilebilir olduğunu, projelerinin genel olarak sade, net ve istenenleri karşılayan kompakt bir kütle olduğunu düşündüklerini söyledi. Aynı ekipten Evrim İşlek, yarışma ortamını sevdirdikleri için ayrıca Gazi Üniversitesi'ndeki hocalarına teşekkür etti.
Jürinin yarışmaların devamı konusundaki dilekleriyle kapatılan kolokyumun ardından tartışma bir süre daha sergi alanında devam etti.
Konuyla İlgili Linkler
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamış
Bütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!

