Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, "2010 yılında 30 milyon turist alan İstanbul düşünüyorum. İstanbul 30 milyon olduğu zaman Türkiye 60 milyon olmaz. Türkiye de 35-40 milyon olur" dedi.
Koç, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği’ne (TÜRSAB) üye ve ağırlıkla "incoming" (yurtdışından Türkiye’ye turist getiren)
faaliyeti yapan seyahat acenteleri temsilcileriyle Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda biraraya geldi. Bakan Koç konuşmasının başında, "Incoming konunun ismi. ’Bunu yapanlara ne diyeceğim?’ dedim. Başaran Ulusoy da, ’incomingci’ dedi. Kısa yoldan yeni bir tabir kazandık. Incoming kulağa hoş geliyor da ’outcoming’ biraz..." dedi. Turizmcilerin sevinçlerinde de, endişelerinde de haklı olduklarını dile getiren Koç, toplum olarak daha dengenin bulunamadığını ve dengeyi kaybetmemek gerektiğini söyledi. Koç, sektör temsilcilerine yönelik olarak, "Umutlarınızda da haklısınız, umutsuzluklarınızda da... Ben Kültür ve Turizm Bakanı olarak ’umutsuzluğa kulağımı tıkamadan, fazla da önem vermeden umudun insanı oldum" diye konuştu. "Her şey Dahil" sisteminin "Turist dışarı çıkmıyor, esnaf bundan zarar görüyor" diye lanse edildiğine işaret eden Koç, Türkiye’nin et üretiminin yüzde 35, sebze üretiminin yüzde 40 ve içki üretiminin de yüzde 70’inin buralarda tüketildiğini, makro ekonomi açısından bakıldığında bu konuda söylenecek söz olmadığını ifade etti. Bakan olarak "mass turizm" (kitle turizmli) ile ilgili yaptığı bazı açıklamaların, "Bu bakan turizmi bilmiyor" diye nitelendirildiğini dile getiren Koç, "Ben bu işin anasını biliyorum. Mass turizm sayesinde dış ticaret açığı kapanıyor. Bunu inkar etmeden alternatif turizm yollarını aramak mecburiyetindeyiz" dedi. Ulaşım ağı olmayan, temiz konaklama tesisi olmayan bölgelerin turizme açılamayacağını belirten Koç, pek çok yerde festivaller yapıldığına da dikkat çekerek, "Bir bakıyorsunuz kanalizasyon yok, arıtma tesisi yok" dedi. Bir sosyoloji uzmanının "Türklerin evleri temizdir ama sokakları pis" lafına da dikkat çeken Koç, bunun doğru bir tespit olduğunu ancak mutlaka düzeltilmesi gerektiğini söyledi. Bir turizm bölgesinde 300 yataklı tesis izni verildiğini ama belediyesinin kanalizasyon yapacak gücünün bile olmadığını ve buna rağmen 450 yatak yapıldığını ve buna da devletin turizm için göz yumduğunu anlatan Koç, "Sen affettin ama tabiat seni affetmiyor. İşte bu handikap teröristlerin bombası kadar tehlikeli. 4 aydır bütün bölgelerin kanalizasyon meseleleri için kaynak aktarmaktayım. Bunlarda hepimiz kusurlu değil miyiz. Yanlışları affetmeyen ilahi bir denge var" diye konuştu.
AKM Yıkılacak
Bakan Koç, Atatürk Kültür Merkezi’nin yıkılıp, yeniden yapılacağını belirterek, "İnşallah engel olanlar olmaz" dedi.
Bu işlemin en kısa sürede yapılacağını ifade eden Koç, tarihi yarımadada da çalışmaların hızla devam ettiğini anlattı.
Koç, Üsküdar’daki Tekel binasının bir kültür ve sanat merkezi olarak yeniden düzenleneceğini de kaydetti.
Tüm turizmcilerin birer antiterör uzmanı gibi çalışması gerektiğine işaret eden Koç, "Terör bir tehdittir ve fazla söylemek de yararlı değildir. Her gün yatarken, kalkarken içim cız ederek kalkıyorum. Terör kadar trafik ve kanalizasyon meselemizde de var" diye konuştu.
Koç, Kasım ayında ABD’de Türk öğrencilerin yoğun bulunduğu yerlere gideceklerini ve bu öğrencileri ABD’lilere Türkiye’yi tanıtmak için elçi gibi kullanacaklarını söyledi.
Bakan Koç, turizm ve tanıtma açısından Çin ve İran’a da önem verdiklerini ifade ederek, Japonya’da da tanıtım çalışmaları gerçekleştireceklerini anlattı.
Turistleri mass turizm için önce İstanbul’a çekmek gerektiğine dikkat çeken Koç, İstanbul’un denizi ve plajının kalmadığını, kongre merkezi olması için 50-60 otele daha ihtiyaç bulunduğunu ifade etti.
Koç, bakanlığı süresince bir tek turizm operatörüne teşvik vermediğini de dile getirerek, ayrıca kış turizmi, Mersin ve Adana gibi yerlere de yaz turizmi için teşvik vereceklerini anlattı.
Bakan Koç, sektör temsilcilerine "Buna da mı haksız rekabet diyeceksiniz?’ şeklindeki konuştu.
Bir temsilcinin "Yatak arzını kısıtlayın. Boş yataklar dolsun ki bu kadar ucuza satılmasın. Teşvik vermeyin" sözleri üzerine Bakan Koç, "Ben yatak kısıntısı yapmam fiili olarak yatırım yapıyorlarsa.
İstisnai olarak turizme teşvik yapılmıyor" dedi.
Bakan Koç, sektörde teşvik isteyen kesimlerin bulunduğuna da dikkat çekerek, "Teşvik etme diyorsunuz. Benim yatak sayım turizm çeşitleriyle en aşağı 2 milyon olmalı" dedi.
Paris’e yılda 50 milyon turist geldiğini anımsatan Koç, "2010 yılında 30 milyon turist alan İstanbul düşünüyorum. İstanbul 30 milyon olduğu zaman Türkiye 60 milyon olmaz. Türkiye de 35-40 milyon olur.
İstanbul’da en az 50 tane 5 yıldız otele ihtiyaç var. Yatağa ihtiyaç var" diye konuştu.
Konuşmasının ardından Bakan Koç’a, fincan takımı hediye edildi.
Koç, çıkışta bir gazetecinin "İstanbul’un plajlarındaki görüntüleri nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine, "Ben hayatta hiç magazinci olmadım. Ben büyük düşünüyorum. Sizler de büyük düşünün. O zaman büyük tiraj alırsınız" dedi.
TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy da, sektörün sıkıntılarına işaret ederek, bazı turizm bölgelerinde yaşanan münferit olayların kamuoyuna yansıması konusunda basından destek beklediklerini söyledi.
Ulusoy, terör ve terör uzantılarının kendilerini rahatsız ettiğini ancak en büyük sıkıntının atık sorunları olduğunu dile getirdi.
Takip
Bütün yorumları forumda okuyun!Bütün yorumları forumda okuyun!