Sultanahmet'te Marmara Üniversitesi'nin Rektörlük Binası, bir müzeye dönüştürülerek ziyarete açıldı. Müzenin adı; Marmara Üniversitesi Cumhuriyet Müzesi. Bu bina rektörlükten önce Yüksek Ticaret Mektebi (Okulu) olarak hizmet veriyordu, bina bir yangın geçirdi. Yıllar önce bu binanın müze yapılması için projeler hazırlandı, sanatçılardan bir çağrı üzerine toplanan eserler, "Müzesini Düşleyen Sergi" olarak nitelendirilmişti.

Salı akşamı Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necla Pur, Prof. Dr. Hüsamettin Koçan'ın katılımıyla müze tanıtıldı. Müzenin girişindeki duvar levhasında müzenin bugüne getirilişinin tarihçesi ve emek verenlerin adları yer alıyor. Necla Pur, katalogdaki yazısında şöyle diyor:

"Sultanahmet Meydanı'nda bulunan müzemizin bir yandan da, Ayasofya Müzesi, Topkapı Sarayı Müzesi, Türk İslam Eserleri Müzesi gibi komşularımızın yansıttığı o zengin kültürel geçmişin bugününe dair bir pencere açacağı kanaatindeyiz."

Müzedeki özgün baskılar nasıl toplandı
1972 yılında Cumhuriyet'in 50. yılı etkinliklerine hazırlık programı çerçevesinde Dışişleri Bakanı Kültür Dairesi Başkanı Büyükelçi Semih Günver, Mustafa Aslıer'den yurtdışında sergilenmek için bir sergi hazırlanması talebinde bulunuyor. Aslıer de, sanatçıların özgün baskı eserlerini istiyor ve sergiliyor. Aslıer, ileride açılacak bir müze için, eserlerini bağışlamalarını istiyor sanatçılardan, onlar da bu isteği onaylayıp bağışlıyorlar.

Hüsamettin Koçan, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'ne dekan olunca, Aslıer değişik yerlerde asılı olan eserlere dikkatini çekiyor, Koçan bu projeyi ısrarla izleyerek, çaba harcayarak, kendi deyimiyle bir düşün gerçekleşmesini sağlıyor. Koçan, bu koleksiyonu sanatçı dostlarının gönderdikleri yapıtlarla zenginleştiriyor. 1999 yılında bu yapıtları bir TIR'a yükleyerek, Diyarbakır, Van, Erzurum, Bayburt'ta halkın gösterimine açıyor.

Bu müzenin açılması için Koçan'ın önerisini zamanın Rektörü Ömer Faruk Baturel benimsiyor ve dönemin Kültür Bakanı İstemihan Talay da destek vereceğini belirtiyor. Rektörün ayrılması üzerine de proje rafa kalkıyor. Sonradan Necla Pur, rektörlüğe seçilince Hüsamettin Koçan'ı arıyor ve projenin gerçekleşmesini sağlıyor.

Kalıcı eserler müzesi ve galeri
Bina bir müzeye uygun bir titizlikle onarılıyor. İki bölümden oluşuyor: Birincisi, Cumhuriyet Müzesi Özgün Baskı Koleksiyonu. Diğeri de galeri.

Şimdiki serginin adı; 85 Yıl 85 Sanatçı. Cumhuriyetin 85. yılında açıldığı için bu adı vermişler. Galeri bölümünde ise Hüsamettin Koçan'ın eserleri sergileniyor. Kalıcı sergi kendi içinde değişecek, tematik sergiler açılabilecek. Galeride yer alacak sanatçıları da bir kurul seçecek, iki ay açık kalacak. Sanatçı bir eserini de müzeye bağışlayacak, bu vesileyle koleksiyon daha da genişleyecek. Türk resminin seçkin adlarını, Hüsamettin Koçan'ın eserlerini görebileceğiniz bir müze ve mekán.

Mutlaka gitmelisiniz.