Çevre kirliliği ve sosyal lekelenmeden ötürü, terkedilmiş veya kullanılmayan endüstriyel, askeri ve ticari alanlar (kahverengi alanlar), geliştirilebilir alanların eksikliği nedeniyle giderek yükselen bir değer haline geldi. Bu alanların yenilenmesinde tasarımı kadar, projenin sosyal ve ekonomik etkilerinin de -içinde bulunduğu toplum için satın alınabilir konut üretimi, çirkin kentsel alanların taşınması, gelişim alanlarının yakınındaki yeşil alanlar üzerindeki baskının hafifletilmesi, yayılmanın sınırlandırılmasına yardımcı olmak gibi- dikkatle ele alınması gerekiyor.
Kahverengi bölgelerin yenilenmesi ile sağlanan köklü çevresel iyileştirme, sürdürülebilir tasarım stratejileri, çevre caddeler ve kent dokusu ile entegrasyon, kamu taşımacılığına katkı, yerel pazara duyarlı karma kullanımlar, soylulaştırmanın önüne geçilmesi, uygun fiyatta konutların ve yerel mesleklerin üretimiyle, sadece yıllar boyu ihmal edilerek ince ince işlenmiş yıkımları geri döndürmekle kalmaz, aynı zamanda kentsel alanın değerini de arttırabilir.
Kaynak: Simon Doling / Feilden Clegg Bradley Studios
1. Bristol Harbourside
Bristol, Birleşik Krallık
Açık renkli modern mimari örneği konut kompleksi Point, Bristol'un tarihi limanının dönüşümünü simgeleyen çok sayıda binadan yalnızca bir tanesi. Feilden Clegg Bradley (Bath, İngiltere) tarafından tasarlanan ve 2001 yılı sonunda tamamlanan Point, 105 daire, 9 sıra ev, bir kafe ile ara boşluklarından rıhtıma doğrudan geçiş sağlayan 5 binadan; sahil ve halka açık yeni meydan boyunca uzanan geniş kamusal alanlardan oluşuyor. 26 hektarlık alan 17. ve 18. yy'da geliştirilmiş endüstriyel kullanımları ve dok alanlarını kapsıyordu, fakat 20. yy'da kullanılmaz hale geldi. Bristol Kent Konseyi, arsa sahiplerini ve geliştiricileri, iyileştirmenin çerçevesini oluşturmak amacıyla 1990'ların başında bir araya getirdi. O zamandan bu yana eski antrepolar, eğlence ve dinlenme mekanları, ofis birimleri olmak üzere yeniden düzenlendi, yeni ve aktif kamu alanları oluşturuldu, bilim ve keşif merkezi gibi turistik çekim alanları yaratıldı.
Kaynak: Canary Wharf Group
2. Canary Wharf
Londra, Birleşik Krallık
Canary Wharf (Kanarya İskelesi)'ın ekonomik başarısı, bu listedeki çoğu projede kullanılan yöntemle elde edildi. 1980 yılında, London Docklands Development Corporation 39 hektar büyüklüğündeki, kullanılmayan Londra Liman Alanları'nın yeniden canlandırılması için tesisler oluşturdu: İlk iki hafif raylı sistem istasyonu 1987 yılında, Jubilee Hattı Hızlı Tren İstasyonu ise 1999 yılında açıldı. Canary Wharf'ın sahibi, Canary Wharf Group, ilk ofis binasının yapımından beri alanı geliştirmeye devam ediyor. One Canada Square 1991 yılında açıldı. Canary Wharf, 1.309.932 m²'lik ofis ve perakende satış alanı, 93.000'in üzerinde çalışanı ile dünyanın en büyük finans merkezlerinden biri haline geldi. Wood Wharf Limited Partnership ise Canary Wharf'ın bitişiğindeki perakende satış ve dinlenme alanları ile 1.400 konutu kapsayan 603.870 m²'lik Wood Wharf'ın yenileme planı üzerinde çalışıyor. Ayrıca Canary Wharf Group, Birleşik Devletler bankası JP Morgan Chase'in, yeni 92.903 m²'lik Avrupa Merkez Ofisi'ni Londra'da planlanan yerinden uzağa taşımak için gözünü çevirdiği Riverside South'da iki ofis kulesinin çalışmalarını sürdürüyor.
Kaynak: Enrico Dagostini
3. Dockside Green
Victoria, Britanya Kolumbiyası, Kanada
Kahverengi endüstriyel alanları yeşile dönüştüren, Dockside Green'in Synergy olarak anılan ilk konut etabı, Birleşik Devletler Yeşil Yapı Konseyi (USGBC's)'nin Leadership in Energy and Environmental Design (LEED - Enerji ve Çevresel Tasarımda Liderlik) oylama sisteminde en yüksek puanı alarak Platin Sertifika kazandı. Bu yıl tamamlanan, Dockside Green'in master planlamacısı Kanada, Vancouverlı Busby Perkins+Will ofisi tarafından tasarlanan bu 4 bina, sıraevler, condominiumlar ve zemin katta da ticari alanları kapsıyor. Gelecek 10 yıl içinde Victoria'nın merkezindeki, 6 hektarlık Dockside Green üzerinde 26 binanın yer alacağı öngörülüyor. Vancouver kökenli Vancity Enterprises ve Victoria kökenli Windmill West'in ortaklaşa ürünü Dockside Green'in 1.000 konut birimi ve 46.450 m²'lik ticaret ve perakende satış alanına -tümü LEED Platin Sertifika derecelendirmesinde- sahip olması bekleniyor. Su kenarı yerleşiminin sürdürülebilirlik stratejileri arasında, yerel ahşap atıklarından ısı ve sıcak su sağlayan biyokütle gazlaştırma tesisi, bölge sakinleri için hibrit ve akıllı arabalar ile bir araç kooperatifi, atık su arıtım tesisi, yağmur suyu toplama havuzları ve çeşitli enerji tasarrufu önlemleri bulunuyor.
![]() Kaynak: ©Tim Crocker 2007 |
Dublin, İrlanda
Londra kökenli peyzaj mimarlığı firması Martha Schwartz Partners Ltd. tarafından tasarlanan Grand Canal Square'in açılı, kırmızı kutbunda yer alan 1880'lerin gazhanesi, Dublin'in O'Mahony Pike Architects firması tarafından -tesisin orjinal dökme demir iskeleti kullanılarak- 210 birimli konut binasına dönüştürüldü. Bunlar, Liffey Nehri boyunca büyük bir bölümü terkedilmiş 100 hektarlık liman bölgesini de içeren Dublin'in doğu bölümündeki 526 hektarlık dönüşüm alanını simgeleyen yapılardan yalnızca ikisi. İrlanda Parlementosu, 1997 yılında Dublin Docklands Development Authority (Dublin Kıyı Alanları Geliştirme Teşkilatı)'yi oluşturduğunda, alanın 17.500 kişilik nüfusu yüksek işsizlikle karşı karşıyaydı. O dönemden bu yana, bölgede ikamet edenlerin sayısı 25.000'e yükseldi (2010 yılında ise bu rakamın 42.500'e ulaşması bekleniyor) ve bu gelişim, yerleşimi bir finansal iş merkezine dönüştürdü: 75.000 m²'lik PricewaterhouseCoopers gibi büyük işverenlerin bulunduğu rezidanslar tarafından işgal edilen ofis gelişimi 2007 yılında tamamlandı. 1997-2007 yılları arasında, Docklands'de çalışan kişi sayısı 20.000'den 40.000'e yükseldi. Bununla birlikte, konut ve perakende satış gelişimi de oldukça büyüdü.

Kaynak: Robert Canfield
5. Birleşmiş Milletler Çevre Koruma Ajansı Bölge 8 Merkez Ofisi
Denver, Kolorado
Birleşmiş Milletler Çevre Koruma Ajansı, Bölge 8 Merkez Ofisi'nin, Denver'ın aşağı şehir merkezi bölgesindeki tarihi binalar ile uyumlu olmasını, insan sağlığını ve çevreyi koruma misyonlarını temsil etmesini istedi. Minneapolis kökenli geliştirici Opus Northwest LLC tarafından 2007 yılında tamamlanan ve Zimmer Gunsul Frasca Architects (Portland, Oregon) tarafından tasarlanan 9 katlı, 27.128 m²'lik ofis binası Altın LEED kazandı. Daha önce Birleşik Devletler Postanesi Ek Binası olarak kullanılan kahverengi alan üzerinden inşa edilen yapı, çoğu kamu taşıma sistemine oldukça yakın. Binanın yeşil çatısı, yağmur suyunu emiyor. Kapsamlı enerji simülasyonu da binanın biçimi ve yerleşimi üzerinde belirleyici oldu: İki L şeklindeki kanat, merkez atriumu yanlardan kuşatıyor. Cam perde duvar sistemi, güney cepheli yatay güneşlikler ile güneş ışığı girişini azaltan iç ışık panellerini birleştirirken, kırmızı tuğlalı alt kısım ve zemin kat perakende satış mağazalarının önü, tarihi dokuyu yansıtıyor. Günışığı yayılımını maksimize etmek, güneş ışığını ofis katına yansıtmak ve parlamayı kontrol etmek için, atriumun üzerine, düşük maliyetli, parabol şeklinde kumaş yelkenler asıldı.
![]() Kaynak: Anton Grassl |
Cambridge, Massachusetts
Yaklaşık bir asırdır, Kendall Meydanı'nda yer alan kömür gazlaştırma tesisi ve yakınındaki kömür katranıyla kirlenmiş alan, Massachusetts, Cambridge'in doğu yakasındaki birincil konumu, Massachusetts Institute of Technology'nin kampüsü ve Charles Nehri'yle sınırlı arazisine rağmen geliştirilmesi konusunda oldukça caydırıcı bir etkiye sahipti. 1998 yılında, Hanover, New Hampshire kökenli geliştirici Lyme Properties, 4 hektarlık alanı satın aldı, çevre ıslahından sonra, 120.774 m²'lik karma kullanımlı projesine başladı. En dikkat çekici bina -biyoteknoloji firması Genzyme Corporation'ın Dünya Merkez Binası- Almanya, Stuttgart kökenli Behnisch Architekten tarafından tasarlandı ve 2003 yılında inşaatı tamamlandı. Platin LEED derecelendirmesine sahip, 32.000 m²'lik yapı, oldukça iyi yalıtılmış cam perde duvarlardan ve tüm katları birbirine bağlayan, doğal havalandırmayı kolaylaştıran, sıcak havanın yükselerek dışarıya çıkmasını sağlayan merkez atriumdan süzülen bol gün ışığını içine alıyor.
Kaynak: Dianne Snape
7. Melbourne Docklands
Melbourne, Victoria, Avustralya
Aslında bataklık bir arazi olan, Melbourne Docklands 1880'lerin sonlarına doğru şehrin ulaşım merkeziydi, ardından 1970'lerde kullanılmaz hale geldi. 1990'larda Victoria Eyaleti Hükümeti, özel sektörün gelişmesine yardımcı olmak amacıyla bir çerçeve oluşturmaya başladı. Alanın sahibi olan eyalet, alanın gelişimini yöneten, ulaşım altyapısını inşa eden kentsel gelişim ajansı VicUrban için de sermaye sağlıyor. Melbourne'un şehir merkezine bitişik, Yarra Nehri ve Victoria Limanı'nda konumlanan Melbourne Docklands, 7 km uzunluğundaki sahil boyunca uzanan 200 hektarlık alanı kapsıyor. Proje, konut, ticaret, perakende satış, eğlence, dinlenme kullanımlarını birleştiren, kıyı boyunca geniş açık alanların bulunduğu 9 bölgeden oluşuyor. Perakende satış bölgesi Merchant Caddesi ve Gauge, güçlü su tasarrufu önlemleriyle 6 katlı ofis binası ve yerinde kojenerasyon sisteminin de dahil olduğu projeler bu yıl tamamlandı. Yaklaşık 1/3'ünün bitirildiği Melbourne Dockslands'de, 3.200 lüks daire inşa edildi veya inşa halinde: Şu anda bölge 6.000 sakin, 10.000 çalışan ve yılda 8 milyon ziyaretçiye sahip. Projenin, 2020 yılında tamamlanması planlanıyor.
Kaynak: Steve Allwine
8. Rainier Court
Seattle, Washington
Rainier Vadisi'nin merkezi, Seattle'ın en fakir mahallelerinden bir tanesi, yasadışı çöp döküm alanı olarak kullanılan harap antrepolar ve yabani otlara bürünmüş arazi, endüstriyel atıklar ve imalat pislikleriyle uzun bir süre çöküntü bölgesiydi. 1990'larda eyalet yetkilileri ve Seattle Belediyesi, yerel kâr amacı gütmeyen yerleşim geliştirme birliği SouthEast Effective Development (SEED)'e destek oldu. SEED, Birleşmiş Milletler Çevre Koruma Ajansı tarafından sağlanan güvenli düşük faizli krediler yardımıyla, 3 hektarlık alanın mülkiyetini aldı ve bölgeyi temizledi. Kâr amacı gütmeyen Senior Housing Assistance Group of Puyallup, Washington ve Seattle kökenli mimarlık firması Johnson Braund Design Group, Inc. ile SEED birlikte çalışarak, alanın yeniden canlanmasını tetikleyecek karma kullanımlı konut ve perakende alanlarını planladı ve tasarladı. 4 etabın ilkinde Courtland Place -iki iç avlunun etrafında düzenlenen, 7 katlı, yaşlılara yönelik düşük gelirli konutlar- 2004 yılında tamamlandı. 2 yıl sonra tamamlanan Dakota ise aileler için iki ayrı binada, 178 uygun fiyatlı konut biriminden oluşuyor. Courtland Place ve Dakota'nın zemin katında otopark ve ticari kiralık alanlar bulunuyor.
Kaynak: Europolis Real Estate Asset Management GMBH
9. River City
Prag, Çek Cumhuriyeti
Prag'ın oldukça yakınındaki Vltava Nehri boyunca, yasadışı atık boşaltımının da yapıldığı, karma kullanımlı yarımadanın üzerindeki River City, Karlfn banliyösünü eski demiryolu istasyonuna kadar uzatıyor. Prag'ın Europolis bürosu tarafından geliştirilen River City'de, ofis yapıları, bir otel, perakende satış alanları, park alanları ve tasarlanmış açık alanlar birarada bulunuyor. River City'nin ilk binası, Londra merkezli Kohn Pedersen Fox Associates (KPF) tarafından tasarlanan Danube Evi, 2003 yılında tamamlandı. Otopark olarak tasarlanan 2 bodrum katın üstünde yükselen 11 katlı yapının 19.800 m²'sinde ofisler, 1.200 m²'sinde ise restoran ve satış birimleri bulunuyor. İki yıl sonra, KPF ile birlikte Prag merkezli ofis Atrea tarafından tasarlanan 7 katlı Nile Evi'nde ise 17.650 m² ofis alanı, 1.700 m² satış birimleri ve iki kat otopark bulunuyor. Her iki yapı da, doğal havalandırması ve yaygınlaştırılmış verimli enerji kullanımıyla, sürdürülebilirlik politikasını vurguluyor. River City'de bundan sonra, karma kullanımlı, kısa ve orta süreli konaklamalar için, 210 odalı bir otel ve 100 odalı bir apart otel yapılması planlanıyor.
Kaynak: Janson + Wolfrum
10. Scharnhauser Park
Ostfildern, Almanya
Berlin Duvarı 1989 yılında yıkıldıktan sonra, Amerikan askerleri Almanya'nın Ostfildem şehrinden çekilmeye başladılar. Şehir merkezinde boşaltılan 140 hektarlık alan, konut sıkıntısı yaşayan kent için iyi şansın işaretiydi. Belediye bölgenin üçte ikisini Almanlar'dan satın aldı ve alanın kalanının sahibi, Ostfildem'den HofkammerWurttemberg ile birlikte çalışarak, master planları hazırlaması için Münih'ten Janson + Wolfrum'u getirdiler. Böylece okulları, bir ticaret merkezi, bir spor merkezi, kent meydanı ve bitişik nizam, teraslı, kent tipi, lüks konutlar ve apartmanlar gibi 3.500 birimlik konut alanıyla, karma kullanımlı bir gelişim planı ortaya çıktı. Şimdiden 6.000'e ulaşan nüfusun, 2012 yılında 9.000'e yükselmesi bekleniyor. Konut bölgeleri ve kamusal alanlarda verimli enerji kullanımı oldukça yaygın ve bölgede ısıtma sistemi olarak atık ahşap ürünleri kullanılıyor. Hafif raylı sistemle 20 dakikada Stuttgart kent merkezine varılıyor. Park alanında her konut için özel park alanı ayrılmış. Zengin açık alanları, bol ağaçları ve yaya dostu sirkülasyon sistemiyle, yerleşim kentin doğal güzelliklerini vurguluyor.