Haberler

2009'da riskten kaçınma dalgası yükselecek, IMF TL için kalkan olur

Tarih: 25 Aralık 2008 Kaynak: Referans Yazan: Sıla Özçelik
2008'i yüzde 40'a varan kayıplarla kapatan gelişmekte olan piyasalara ait para birimleri, riskten kaçınma dalgasının yükselmesi ile FED ve BoJ'un sıfır faizinin tadını çıkaramayacak. IMF ile anlaşmaya varılması dalganın YTL'ye vereceği zararı azaltabilir.

2008 yılı sadece gelişmiş piyasalardaki krizin gelişmekte olan piyasaları da vurabileceğini ve küresel ekonomide "ayrışma"nın olmadığını kanıtlamakla kalmadı, tüm para birimleri için de sancılı bir dönem oldu. ABD Doları, merkez bankası FED'in faiz indirimleri ile dipleri gördü, yen Japonya'nın 10 yıl aradan sonra yeniden resesyonun uçurumuna gelmesi ile çekiciliğini kaybetti, krizin başında dolardan kaçanların sığındığı euro ile sterlin ise krizin Euro Bölgesi ve İngiltere'ye sıçraması ile sert çakılmalar yaşadı. Bir ara dolar karşısında 1.60 seviyelerine düşen euro kadar, dolar karşısında 120 seviyelerine gerileyen yen de küresel yatırımcının gözlerini yuvalarından fırlattı. Ekonomisi Latin Amerika gibi ağırlıklı olarak emtia ihracatına dayayan gelişen piyasaların para birimleri de bu yıl içinde kan banyosu yaptı. Gelişmekte olan piyasaların en büyük sıcak para kaynağı olan carry trade işlemlerinde bir dönem yüksek faizi için tercih edilen Avustralya Doları ABD Doları karşısında yüzde 20, yen karşısında ise yüzde 37 değer kaybetti. Yeni Zelanda Doları da 2008 yılı içinde dolar karşısında yüzde 23, yen karşısında yüzde 40 geriledi. Yani carry trade bir sene içinde yüzde 40 daha az getirili hale geldi. Şimdi ise gözler 2009'da.

2009'da kriz oyununda sahne gelişmekte olan piyasaların olacak. Bir çok yatırım bankası 2009 yılında gelişmekte olan piyasalar için uyarı raporları geçiyor, Nouriel Roubini gibi ünlü ekonomistler aralarında Türkiye'nin de bulunduğu gelişmekte olan piyasalar için "yıldızı kayacak" yorumları yapıyor.

Dolar kısa vadede güvenli liman olur
Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in bir raporuna göre Hint Rupisi ve Güney Kore Wonu 2009'da yıldızı parlayan para birimleri olacak. Buna karşılık 2009'da en fazla kaybeden para birimleri ise merkez bankaları tarafından yeni faiz indirimlerinin beklendiği ve bu indirimler sonrası carry trade işlemlerinde kullanılmak için eskisi gibi cazibesi kalmayacak olan Avustralya ve Yeni Zelanda Doları olabilir. 2009'da ise ABD Doları ve Japon Yeni sadece kısa vadede "güvenli liman" olabilecek. Bu ülkelerde izlenen "sıfır faiz" politikaları ve ekonomiyi canlandırmak adına yapılacak harcamalar ülke bütçelerini kemirdikçe, resesyona girmiş bir küresel ekonomide ihracat açıkları derinleştikçe doların da yenin de tadı kaçacak. Goldman Sachs bankası da geçen hafta FED'in faiz indiriminin ardından 12 aylık euro/dolar parite beklentisini 1.30'dan 1.45'e çekerek dolarda kan kaybı beklediğini ortaya koydu.

YTL'nin geleceği IMF ile anlaşmaya bağlı
Türk Lirası 2008'in ilk günlerinde dolar karşısında 1.150 seviyesine kadar düştükten sonra ağustos ayında bir ara 1.151 seviyelerini görmüştü. YTL şu sıralar dolar karşısında 1.51 seviyelerinde bulunuyor. Uzmanlara göre ise YTL'nin 2009 falını Uluslararası Para Fonu (IMF) ile varılacak bir anlaşma çizecek. Referans'a konuşan Finansbank ekonomistlerinden İnan Demir, IMF ile anlaşmanın 2009'da YTL için belirleyici olacağını, olası bir anlaşmanın YTL'yi de vuracak olan "riskten kaçınma dalgası"nın boyunu kısaltacağını, hatta YTL'nin değerlenmesi için önünün açılacağını öngörüyor. "Riskten kaçınmadan muaf olmak ya da diğer piyasalardan ayrışmak mümkün değil. IMF ile fazla gecikmeden anlaşmaya varılmalı" diyen Demir şu sözleri ekledi; "Aksi takdirde YTL risk iştahından olumsuz etkilenecek."

Ayrışmayı dış finansman ihtiyacı belirleyecek

Demir'e göre; 2009 yılında FED ve BoJ gibi büyük merkez bankalarının sert indirimlerinin gelişmekte olan ülkeler üzerindeki etkisi iki şekilde hissedilecek. Normal şartlar altında bu faiz indirimlerinin yüksek faizli gelişmekte olan piyasalar için avantaj olduğunu ancak risk algısının bozuk olduğu normal dışı bir dönemde olduğumuzu söyleyen Demir, bu sene gelişmekte olan piyasalar için risk algılamasının olumsuz etkisinin, en azından 2009'un ilk yarısına kadar FED ve BoJ indirimlerinin olumlu etkisinden daha ağır basacağını vurguluyor. "Gelişmekte olan ülkelerin para birimleri de bu yıl dış finansman ihtiyacına göre ayrışacak." diyen Demir'e göre yeni yılda IMF gibi küresel yatırımcıya güven verecek bir çıpaya geçen ve cari açığını azaltan gelişmekte olan piyasaların para birimleri beklenen "riskten kaçınma eğilimi"nden daha az etkilenecek.

Won ve Rupi 2009'da çıkış yaşayabilir
Bu yıl yatırımcılar 37 milyar dolarlık Güney Kore hissesi sattı, Kospi endeksi yüzde 39 geriledi. Hindistan'dan da 13 milyar dolarlık yabancı çıkışı oldu. Won dolar karşısında yüzde 30 değer kaybetti. 2009'da yüzde 12 değer kazanması bekleniyor. Güney Kore geçen aylarda ABD Merkez Bankası (FED) ile döviz swap anlaşması yaparak likidite sıkışıklığını hafifletmeye çalışan gelişmekte olan piyasalar arasındaydı. Wonun 2009 ortasına kadar dolar karşısında yüzde 7,7 yükselerek 1.242 seviyelerine kadar çıkması, 2009 sonunda ise yüzde 12 yükselmiş olarak 1.185 seviyesini bulması bekleniyor. Hint Rupisi ise 2009'un ilk yarısında dolar karşısında 49 seviyesine yükselebilir. Endonezya'nın para birimi rupiah da bu yıl değerlenmesi beklenen para birimleri arasında. Beklenti 2009 sonuna kadar rupiahın dolar karşısında yüzde 10 yükseleceği ve şu andaki 11 bin seviyesinden 10 bine yükseleceği yönünde.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.