Türk Beşleri'nden Ahmed Adnan Saygun, 7 Eylül 1907'de İzmir'de doğdu, 6 Ocak 1991'de İstanbul'da öldü. Müziğin senfoniden operaya kadar çeşitli türlerinde önemli besteler yaptı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir'de doğan bestecinin anısını bu merkezle yaşatmayı amaçlıyor.
Açılış gecesinde, Saygun'un çok tanınmış ve çok önemli yapıtı Yunus Emre Oratoryosu seslendirilecek. Değişik orkestraların elemanlarından oluşan, Onursal Senfoni Orkestra ve Korosu'nu Rengim Gökmen yönetecek. Koro Şefi Ali Hoca, solistler: Bengi İspir (soprano), Aylin Ateş (mezzosoprano), Hüseyin Likos (tenor), Tevfik Rodos (bas). Sergi mekánında da, "İstanbul Modern Sanat Müzesi'nden Seçmeler" sergisi açılacak.
Yirmi dört bin üç yüz metrekarelik merkez
Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nin toplam inşaat alanı, 24372 metrekare.
Bölümleme, kullanılan alanlar şöyle:
Giriş, fuaye, Büyük Salon, Büyük Salon'la ilgili mekánlar, Küçük Salon, çalışma odaları, sanatçı bölümü, sahne çevresi, idare, teknik bakım bölümü, teknik servisler, kapalı garaj, otopark.
Salonların büyüklüğü konusunda bir fikir edinmeniz için metrekarelerini yazacağım.
Büyük Salon 3375 metrekare, Küçük Salon 627 metrekare.
Merkez esas olarak, senfonik konserlerin verileceği düşünülerek projelendirilmiş, bunun yanı sıra oda müziği ve toplantılar için de bir alan ayrılmış. Ayrıca, büyük, kapsamlı, resim, heykel, proje, tasarım gibi güzel sanatlar sergilerinin düzenlenebileceği sergi salonu da bulunuyor.
Merkez'in yapımı 1999 yılında Büyükşehir Belediyesi'nce Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina zamanında kararlaştırılmış, temeli onun ölümünden sonra atılmış. Şimdi de Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu zamanında bitirildi.
1999-2000 yılları arasında mimarî yarışma sonucunda ön proje seçilmiş. Yetkililerin verdiği bilgiye göre, Türkiye'nin şu anda konser salonu olarak tasarlanıp uygulaması yapılan en büyük salonu.
Ahmet Adnan Saygun'un, büyük bir Türk bestecisinin adına sanat merkezi yapan belediyeye teşekkür etmeliyiz. Kültürel sorumluluklarını unutmayan yerel yönetimleri desteklemeliyiz. İstanbul'da birçok yerde artık belediye başkanları bu sorumluluğu taşıyorlar. Kalıcı işler yapıyor hepsi de. Önerim, salonlara, yapılan merkezlere Türk kültürüne, sanatına, bilimine hizmet edenlerin adları konsun.