Yanıt: Yatırım ve işletme aşamasında Yerine Yenilerini Koyamayacağımız Değerleri Kaybetmeyelim prensibini kendine ilke edinen turizm sektörü enerjinin tasarruflu kullanımında da gereken özeni her zaman göstermiştir.
Enerjinin gereği kadar ve bilinçli olarak kullanılmasını sağlamak için her yıl Ocak ayının ikinci haftası itibariyle Enerji Tasarrufu Haftası kutlanır. Enerji tasarrufu bir haftaya mahsus bir konu olmaktan çıkarılmalı, yaşamın tüm alanlarında sürekli bir olguya dönüşmeli, bu anlamda bir kamuoyu oluşturulmalıdır.
Enerjinin insanın günlük yaşantısında çok büyük bir yer tuttuğu muhakkaktır. Bu önemli ihtiyacın bilinçsiz kullanılması, geleceğimiz açısından bir çok olumsuz etkiyi beraberinde getirecektir.
Enerji tasarrufu üretimden, konfordan kısıntı değil, ayni üretim ve konfor düzeyinin daha az enerji tüketerek sağlanmasıdır. Enerji tasarrufu yalnızca ödenen enerji faturalarında maddi bir tasarruf olarak algılanmamalı, doğal kaynakların en verimli kullanımı ve gelecek nesillere aktarılması olarak algılanmalıdır. Kriz dönemlerinden edinilen deneyimlere göre işgücünü, doğal kaynaklarını, teknoloji ve enerjisini iyi kullanabilen ülkeler kriz sonrası dönemlere daha hazırlıklı olarak girmektedir.
Ülkemizde genel enerji tüketiminin yüzde 42'si sanayide, yüzde 30'u konut ve ticarethanelerde, yüzde 20'si ulaşımda gerçekleşmektedir. Elektrik enerjisi tüketiminde de durum genel enerji alanıyla benzerlik göstermektedir. Tüketimin yüzde 46'si sanayide, yüzde 13'u ticarethanelerde ve yüzde 23'u konutlarda gerçekleşmektedir. Bu alanların her birinde ve bunların alt sektörlerindeki tüketicilerin üretim süreçlerindeki farklılıklardan ötürü çok kesin rakamlar verilememekle birlikte ülkemizdeki genel enerji tasarruf potansiyelinin en az yüzde 25 düzeyinde olduğunu söyleyebiliriz.
Yalnızca bilinçli kullanımla elektrik enerjisi tüketiminde gerçekleştirilecek yüzde 5 düzeyinde bir tasarruf, milyarlarca dolara mal olacak 1500 MVA'LİK bir nükleer santralin sağlayacağı elektrik enerjisini sağlayacaktır.
Enerjinin verimli kullanımı planlamayla başlamalıdır. Yüksek verimli enerji teknolojilerinin seçiminden ekipman ve malzeme seçimine, doğal olanakların değerlendirilmesine olanak veren yapısal çözümlerden üretim süreçlerinin planlanmasına kadar etkin bir tasarım oluşturulmalıdır.
Enerjinin verimli kullanımı bir devlet politikası olmalı, okulları da kapsayan, kitle iletişim araçlarının tüm olanaklarını kullanan bir toplumsal eğitim süreci başlatılmalıdır.
Bu bağlamda geleceğin turizmindeki önemli tespitlerden biri de çevre dostu otellerin ve destinasyon seçiminde de sürdürülebilir turizmi önemseyen turların tercih edileceğini ortaya koymaktadır. Konuklarımız artık kalacakları otelin enerji tasarrufuna, yenilenebilir enerjilere yatırım yapıp yapmadığına, ne kadar çevre dostu olduğuna da dikkat ediyor. Bu açıdan Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) tarafından başlatılan "Beyaz Yıldız" uygulaması konaklama tesisi seçiminde etkili olan enerji dostu otellerin artışı yoluyla Türk turizmine de olumlu katkılar yapacaktır.
Unutmayalım ki ; "Tasarruf edilen enerji en ucuz enerjidir."