Haberler

Obama ve Kent Şüpheleri

Tarih: 21 Ocak 2009 Kaynak: Gristmill Yazan: Ryan Avent Çeviren: Burcu Karabaş

Görsel, Mathias Winkelmann'ın fotoğrafı kullanılarak hazırlanmıştır.

Amerika'nın ekonomisini kurtarma çabası bugün tüm dünyanın gündeminde olsa da, dört yıldır konuşulan bir konu var. Ülkeyi aniden etkisi altına alan krizin ötesinde, ekonomik çöküşten önce ajandasını tam olarak belirlemeyen yeni başkan Barack Obama, Amerika'nın dış ilişkilerinden, enerji kullanımı ve sağlık yönetimine kadar tüm politik yaklaşımını değiştirmeyi hedefliyor.

Bu hedefler, oldukça cesaret kırıcı bir yapılacaklar listesi oluşturuyor. Ancak, Amerika'nın kentlerini inşa etme yönteminde köklü değişiklikler peşinde olan şehir plancıları, ekonomistler ve çevreciler, Obama'nın işlerinin kolaylaştırılabileceği iddiasında. Onlara göre, kentleri oluşturan yaşam alanlarını ve bu alanları birbirine bağlayan ulaşım ağlarını yeniden ele almak, enerji tasarrufu, kirliliğin azaltılması ve eş zamanlı olarak da ekonominin kalkınması için başlangıç noktası olabilir.

Honolulu'da büyüyen ve onlarca yıldır bir Chicagolu olan Obama, seçim sürecinin başından beri "metropoliten aday" olarak tanımlanıyordu. İşe gitmek, hatta Washington'da kendisi için düzenlenen merasime katılmak için dahi demiryolu ulaşımını tercih eden yeni başkan, kent plancılarının beklentisini yükseltti. Seçimlerde galip gelmesi ise bu beklentilerin heyecana dönüşmesine yol açtı. Kampanyalar sırasında sürekli demiryollarının ve ulaşım ağlarının önemini vurgulayan Obama, seçildiği günden bu yana aynı hassasiyeti sergilemeye devam ediyor. Bakanlar Kurulu seviyesinde bir Kentsel Politikalar Ofisi kuran Obama, bu konuda kararlı görünüyor.

Ancak elbette sadece görüş belirtmek ve başlangıç yapmak yeterli olmuyor. Başkanın daha iyi bir metropoliten politikaya yönelik vaatleri yeterince inandırıcı olmakla beraber, bu yaklaşımın detaylarını keskinleştirebilecek ve işleyişi hızlandırabilecek, nitelikli yardımcılara ihtiyacı olduğu bir gerçek. Alınacak yeni kararları, Konut, Kent ve Ulaşım Geliştirme Bölümü (Housing and Urban Development and Transportation - HUD) ekibi ile yeni Kentsel Politikalar Ofisi başkanı uygulamaya koyacak. Peki onlar kim ve Obama'nın kent politikaları hakkında ne düşünüyorlar?

Shaun Donovan (HUD)


Fotoğraflar: Gristmill
Kent plancıları tarafından şehir takımının en iyi üyesi olarak tanımlanan Shaun Donovan, Obama tarafından Konut, Kent ve Ulaşım Geliştirme Bölümü sekreterliğine getirildi. Bölümün görevlerine ve ciddi problemlerine kabaca bir bakış bile, Donovan'ın doğru bir seçim olduğunu gösteriyor. Ajansın Clinton döneminden kalan eski bir temsilcisi olan Donovan, federal bürokrasiye oldukça aşina ve tüm engellere rağmen etkili olmayı başarmış bir isim.

New York City Konut Koruma ve Geliştirme Departmanı başkanıyken edindiği bilgilerle sosyal konut konusunda kendini kanıtlayan Donovan, bu görevi sırasında kentsel dönüşüm projelerinde giderek tercih edilen ve başarıya ulaşan bir yöntem olan kamusal ve özel sektör ortaklığını destekledi. Yeniden bölgeleme ve yeni gelişen bölgelerin yoğunluk kapasitesini yükseltme -dolayısıyla da yatırımcıları memnun etme- gibi hedefleri içeren projeleri hayata geçirdi. "Ciddi kentsel meseleler konusunda ciddi fikirleri olan ciddi bir birey" olan Donovan, yakın tarihe ait kentsel kalkınma çalışmaları göz önüne alındığında önemli ilerlemeler kaydedecek gibi görünüyor.

Donovan'ın ülkeyi bekleyen devrimin boyutlarından hoşnut olup olmadığı ise henüz belirsizliğini koruyor. Emlak piyasasında benzerine kolay rastlanmayacak bir erimenin milyonlarca gayrimenkul sahibi için yarattığı büyük krizde alınan yüz binlerce Dolar'lık krediyi telafi etmek için, Donovan'ın diğer uzmanlarla birlikte bir yol bulması gerekiyor ki, bu sorunu çözmek için geliştirilen birçok iyi yöntemin sonuca ulaşmakta yetersiz kaldığı unutulmamalı. Bunlara ek olarak, emlak piyasasının çöküşü, aslında karşılanabilir olan birçok projeyi imkansız kılarak ve ülkenin en zengin metropoliten bütçeye sahip kentlerini dahi çalışan aileler için yaşanmaz hale getirerek kesintiye uğrattı.

Sosyal konut programları, düşük gelirli aileleri kendine çekmek ve kent merkezinin değerini arttırmak için yeterli, ancak orta gelirli ailelere de hitap eden bu projelerin sürekli olarak kesintiye uğrama ihtimali endişeleri arttırıyor. New York City gibi "yaşanabilir" kentlerde malzeme kısıtlılığı nedeniyle gerçekleştirilemeyen bu projeler nedeniyle söz konusu bölgelerin değeri, kriz esnasında bile yüksekliğini korumaya devam ediyor. Bölgelerdeki aşırı pahalılık, milyonlarca kentliyi çevreye yayılan yeni yerleşimlere itti. Bu yer değişiminin diğer sonuçları da, merkezden giderek uzaklaşan konutlara ulaşmak için aşılması gereken kilometrelerce yolun inşa edilmesi, oluşan yeni bölgelerin yatırımcılar tarafından satın alınması ve temelleri atılan yeni hava kirliliği zonları oldu.

1965 yılında kurulan HUD, her zaman hükümet, savunma ve hazinenin gerisinde kaldı, ülkede 60'lı yıllarda yaşanan sosyal konut sorunları ise kurumun güçsüzlüğünü daha da arttırdı. Ufak düzeltmelere değil, devrimsel bir bakış açısıyla uygulanan bir onarıma ihtiyaç var. Merak edilen, Donovan'ın bu sorumluluğa hazır olup olmadığı.

LaHood'u Eleştirmek
Obama'nın ulaşım ekibi için yaptığı seçimler, verdiği kararlar arasında en şaşırtıcı olanı. Ülke genelinde kullanıma açılan yeni ulaşım sistemleri, kent plancılarını büyük değişimlerin beklentisi içine soktu. Eski Illinois temsilcisi Ray LaHood, Obama tarafından, belki de Eisenhower yıllarından bu yana en kritik dönemini geçiren ulaşım yatırımlarını kontrol etmek için seçildi. Bazı çevreler, LaHood'u oldukça yakından tanıyor. Söylenenlere göre, yeni başkanla oldukça iyi ilişkileri var ve Cumhuriyetçi Parti'deki görevi sırasında kurallara çok da bağlı kalmamış. Yaya ve bisiklet yolları konusunda hırslı çalışmaları olan LaHood, en büyük desteği bisikletçiler tarafından görüyor. Amtrak raylı sistemi için ayrılan fonları da destekleyen LaHood'un en belirgin özellikleri kısaca, "iyi bir Cumhuriyetçi" olarak özetleniyor.

Her ne kadar şu anda gündeme gelen ilk konu değilse de, ülkenin 2009 sonuna doğru tamamlanması planlanan ulaşım destek fonları oldukça önem taşıyor. LaHood'un Cumhuriyetçi Parti'sinin bu konuya daha dikkatli eğilmesini sağlayabileceği düşünülüyor. Eğer böyle olursa, LaHood'un kent plancılarının -hatta ulaşımdan çok enerji verimliliği ve karbon emisyonu konularına odaklanan çevrelerin bile- gözünde bir kahramana dönüşmesi bekleniyor. Ancak yine de, planlama camiasında tanıdık olmayan bir ismin bu göreve getirilmesi, peşinen bir ihanete uğramışlık hissi yarattı.

Kentsel Politikalar
Obama tarafından Kentsel Politika Ofisi'nin başına getirilen isim, kent plancıları diğer konular kadar gündeminde bulundurmasa da, diğerlerinden daha fazla hayal kırıklığı yarattı. Yeni başkana göre "yeni, yeşil ve metropoliten bir çerçeve oluşturmak için iskelet enstitü" anlamındaki Kentsel Politika Ofisi hakkında Obama destekçileri şu açıklamayı yapıyor:

"Günümüzün devlet politikaları, metropoliten alanları güçlendirmeye odaklanıyor. Aralarında Konut, Kent ve Ulaşım Geliştirme Bölümü ile Ulaştırma Departmanı'nın da bulunduğu kurumlar, yetersiz koordinasyon ve stratejilerle bu görevi başarmaya çalışıyor. Bundan da kötüsü, birçok federal program, desteklediği etkisiz ve maliyetli gelişim ve rekabet projeleriyle kentleri ve bölgeleri -kasıtsız da olsa- zayıflatıyor. Obama ve Biden, oluşturacakları Beyaz Saray Kentsel Politikalar Ofisi ile metropoliten Amerika için stratejiler belirleyecek ve kentsel alanlara harcanan sermayenin en etkili planlar için kullanıldığına emin olacak. Ofisin direktörü, doğrudan başkana rapor verecek ve tüm federal kent programlarını koordine edecek.

Yeni bürokrasinin potansiyellerini ne kadar kullandığı, başkanın kurum üzerinde kurduğu otoriteye ve departmanın yürütücüsüne bağlı. Bronx Borough başkanlığına getirilen Adolfo Carrion da bu anlamda pek heyecan verici görünmüyor.

Carrion'un unvanı, onu kalifiye yapan önemli etkenlerden. Tecrübeli bir kent plancısı ve eski bir New York siyaset adamı olan Carrion, Bronx'un gerektiği şekilde yararlanılmayan alanlarının geliştirilme projelerinde görev aldı. Yankee Stadyumu projesinde, eskisinin yerine inşa edilen tesisin kapasitesini azaltmasına rağmen otoparkı büyütmesi ise, birçok grup tarafından protesto edildi. Bazı projelerde cesur kararlar almış olmasına rağmen Carrion, yine de iyi niyetli bir yerel politikacı olarak tanımlanıyor. Ancak mükemmel bir idareci tanımına uymayan Carrion'un, enerji yönetimi, doğal kaynaklar ve tüm ülkenin ekonomik performansının destek noktası haline gelecek bir metropoliten politikanın yöneticisi olmaya ise hiç uygun olmadığı belirtiliyor.

Kentin Limitleri
Bir bütün olarak ele alındığında, Obama'nın takımındaki zıtlıklar birçok şeyi anlatıyor. Yeni başkan, hem sağ, hem de sol görüşlü ekonomistlerin saygı duyduğu bir ekip oluşturdu. Her ne kadar bazı liberal kesimler daha liberal yaklaşıma sahip bir ekibi yeğleseler de, seçim sonuçlarının ülkede ne gibi köklü değişimlere yol açacağı üzerine kafa yoruyor ve entelektüel bir ekip oluştuğu yönündeki fikri yok sayamıyorlar.

"Şehir takımı" söz konusu olduğunda ise, daha bulanık bir manzarayla karşılaşıyoruz. Birçok organizasyonda dinleyicilerini harekete geçirmek için altyapı harcamaları hakkında konuşan Obama'nın vaatlerinde, "demiryolu ve ulaşım" kavramları genelde telaffuz edilmiyor, aksine yeni başkanın bildirilerinde "yollar ve köprüler"e sık rastlanıyor. Obama'nın kent plancısı destekçilerini henüz yemin etmeden gözden çıkarıp çıkarmadığı, tartışılan konular arasında.

Bu, mümkün olmasına rağmen, pek akla yatkın bir çıkarım olarak görünmüyor. Her şeyden önce, enerji politikasına öncelik veren Obama, bu konuda önemli çalışmalar yapabilmek için daha iyi bir kentsel politika oluşturmak zorunda kalacak. Sonuçta Amerika'nın, Obama'nın enerji kullanımı ve kirlilik konusundaki hedeflerine sürekli yayılan konutlara ve banliyölere bir çözüm bulmadan ulaşması imkansız.

Kamuoyu araştırmalarından anlaşıldığına göre, yeni bir kent anlayışına olan yaklaşım giderek ciddileşiyor. Elbette spekülasyonlar bitmiyor. Kesin olan, Obama'nın kentsel yaklaşımının, idealizmin politik gerçeklerle kaçınılmaz bir kesişimini yansıttığı.

Yüksek beklentileri düşünüldüğünde, şehir plancılarının gerginlik ve hayal kırıklığı karışımı bir his içinde olmaları anlaşılabilir bir durum. Akıllardan çıkarılmaması gereken, Obama'nın ekonomik kalkınma için yapılması gereken öncelikli ve tek işin enerji politikasını değiştirmek olduğu konusundaki farkındalığı. Bu yöndeki yaklaşımı değişmediği sürece de, aktivist, yeşil veya liberal, tüm kentsel politikalar başkanın ajandasında yerini alacak gibi görünüyor.

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.