Sergiyi gezdikten sonra Hasan Kuruyazıcı'nın hazırladığı Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Bir Mimar-Arif Hikmet Koyunoğlu. Anılar, Yazılar, Mektuplar, Belgeler kitabını da okudum. Her serginin bu kapsamda ve ciddiyette kitaplarının olmasını çok olumlu bir sergicilik ve yayıncılık anlayışı olarak nitelendiriyorum. Yapı Kredi, Enis Batur döneminde başlayan bu anlayışı bozmadan sürdürüyor. Bu açıdan Rait Çavaş'ı, sergiyi hazırlayan Veysel Batmaz'ı da doğrusu destekliyorum. Kitabın başında hazırlanış serüvenini okuduğumda, benim dikkatimi çeken husus, ailenin Arif Hikmet Koyunoğlu'na gösterdiği sevgi, saygı ve sorumluluktur. Aile o belgeleri korumasaydı bugün böyle bir kitap ortaya çıkamazdı. Anıları, mektupları, mimarlık yazılarını elbette ilgiyle okuyacaksınız. Ama mimarlık dışında birçok kimse, o kimdir, sorusunun yanıtını ararken, yaptığı binaları anımsayacaktır.
Anılarını bir edebiyat lezzeti alarak okudum. Çünkü bir kuşağın üzüntüsünden zevkine, eğlenmesinden hüzünlenmesine kadar belgesel özelliği beni çekti. Áyin-i Cem, Keçiören Geceleri bölümünü özellikle okuyun. Vasiyeti üzerine Ziya Gökalp'in mezarını yapan Koyunoğlu'nun imzası bulunan bir diğer yapı da Ankara'daki Türk Ocağı Binası. Kitapta, Ahmet Haşım'in İkdam'da yayımlanan Türk Ocağı yazısı, size bu konuda yeterli fikri verecektir. Bursa Tayyare Sineması da onun eseridir.
Mimarlık tarihimiz üzerine yazıları, meslek yaşamı içinde yer aldığı akımlar konusunda bilgileri bu çalışmada bulabilirsiniz. Arif Hikmet Koyunoğlu gibi kişilerin yaptıkları binalar, tanıdıkları kişiler hakkında bilgiler, mimarlık üzerine düşünceleri, bugüne ışık tutuyor. Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Bir Mimar'la ilgili belgeler, bilgiler gerçekten önemli bir başvuru niteliği taşımaktadır.
(Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Bir Mimar-Arif Hikmet Koyunoğu. Anılar, Yazılar, Mektuplar, Belgeler, Hazırlayan: Hasan Kuruyazıcı, YKY)