Bu proje bildiğim kadarıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sürdürülüyor. Marka Kent Projesi kapsamına bu 15 ilin dışında kalan illerde alınacak mıdır?
Yanıt: Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın sürdürdüğü Marka Kent Projesi'nde kültür turizminin canlandırılması amacıyla Adıyaman, Amasya, Bursa, Edirne, Gaziantep, Hatay, Kars, Konya, Kütahya, Manisa, Mardin, Nevşehir, Sivas, Şanlıurfa ve Trabzon şehirleri seçilmiştir. Kentlerin seçiminde kültürel ve tarihi geçmiş kıstas olarak alınmıştır. Proje kapsamında olmayan kentlerde doğal olarak bu hayal kırıklığı yaratmıştır. Marka kent projesinin kısa bir zaman dilimi içerisinde ve tüm kentlere hitap eder hale getirilmesi daha yararlı olacaktır.
Ankara marka kent olmayı öncelikle hak eden kentlerden birisidir. Ankara'yı kendi içinde güzergáhlara ayırıp güzergáhları kendi kapsamında markalaştırabiliriz.
Mesela Gar'dan itibaren Ulus'a kadar eski TBMM binaları ve Ankara Palas'la birlikte Valilik'e kadar olan bölümü Cumhuriyet, Vilayet Meydanı ve Roma Hamamı kalıntılarının olduğu bölüm Arkeolojik Ankara, Kale ve Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Samanpazarı Bölgesi Tarihi Ankara; Ulus'tan Sıhhiye'ye kadar olan bölüm Cumhuriyet Mimarisi gibi markalarla adlandırılarak yine Gar-Gençlik Parkı-Anıtkabir yanında Gençlik Parkı çevresinde yer alan Opera, Tiyatrolar ve CSO Konser Salonu da Kültür ve Sanat Güzergahı olarak düzenlenebilir.
Marka kent yaşamın fiziki ve toplumsal açıdan belli kriterlere ulaştığı, yani ziyaretçilerin ve kent halkının kentin güzelliklerini, kültürel değerlerini yaşayabildiği kent demektir. Sayın Başkan adaylarının bu yöndeki demeçleri ve propaganda çalışmalarında turizm ve kültür açısından önem arz eden arz değerlerini kullanmaları bizleri memnun etmektedir. Ancak bu projelerin dünyada kabul edilmiş ilkelere uygun olarak gerçekleşmesi için mutlaka profesyonel kişilerle paylaşılması gerekir.
Marka kentlerde yaşamak kentin bir ferdi olmaktan gurur duymaktır. Kentleri farklı kılan birbirine karşı üstünlükleri değil, kentlerin sahip olduğu ayırt edici özelliktir. Tüm karar alıcıların ve özellikle yerel yöneticilerin markalaşmanın en belirgin unsuru olan "ayırt edici özellik" konusunda kafa yormaları gerekmektedir.