Haberler

Banliyöleri Ne Kurtaracak?

Tarih: 12 Şubat 2009 Kaynak: New York Times Yazan: Allison Arieff Çeviren: Gül Keskin
Uzun zamandır, banliyö ve banliyölerin dışındaki master planları yapılmış yerleşimlere ve onların nasıl daha iyi hale getirilebileceği fikrine takılmıştım. Ancak ekonomi ve mortgage krizinin giderek kötüleşmesi, benzin fiyatlarındaki düşüşün devam etmesi, konut çevresinde dönen sorunların giderek daha dramatikleşmesine neden oldu. Şimdi asıl sorun evlerin ve yerleşimlerin nasıl daha iyi tasarlanacağı değil, onun yerine geride bıraktığımız konutlar ve yerleşimlerle ne yapacağımız.


"Aerial #65″, Sarah McKenzie

Kentsel alanlarda, bu dönüşümle ya da terkedilmiş parsel ve binaların yeniden kullanılmasıyla ilgili pek çok zengin örnek bulunuyor. Boş parseller, cep otoparklarına, kamu bahçelerine ve pop-up dükkanlara (çeşitli yerlerde, geçici olarak açılan mağazalar ya da ofisler) dönüştü ya da boş kaldılar ve hevesli bir şekilde yeniden keşfedilmeyi, ardından da prestijli ofis binalarına dönüşmeyi bekliyorlar. Eski evler apartman dairelerine, eski fabrikalar loftlara, depolarsa perakende satış birimlerine dönüştü.

Manhattan'daki High Line gibi projeler, terk edilmiş tren yollarının bile canlı kamu parklarının olduğu kadar toplum için değerli şeylere dönüşebileceğinin kanıtı. San Francisco'daki bir kahverengi bölge ise gençlere yönelik bir ekolojik okur-yazarlık (eco-literacy) merkezine ev sahipliği yapması için temizlendi. Staten Adası'ndaki bir çöplük (Fresh Kill) bile etkileyici bir başkalaşımla rekreasyonel alan haline geldi.

Dikkatli bir şekilde tanımlanmış alt bölgelerde ise benzer dönüşümlerin gerçekleştirilmesi bu kadar kolay değil. Çünkü bu anlık mahalleler tasarlanmamış, esnek veya değişime uygun şekilde inşa edilmemişti.

Peki öyleyse hiçbir zaman tamamlanmamış bu konutlarla ya da bina yapılması için yerle bir edilmiş ve şu anda boş olan parsellerle ne yapılabilir?


Konut yapılması için boşaltışmış ancak sonradan kullanılmayan alanlar. (DigitalGlobe, Sanborn, GeoEye, U.S. Geological Survey, 2008 Google Imagery)

Paralel bir örnek olarak bu alanların sembiyotik eşleri olan "büyük kutu mağaza"ları ele alalım. Julia Christensen'in yeni kitabı "Büyük Kutuların Yeniden Kullanımı (Big Box Reuse)"dan edindiğim bilgiye göre, Wal-mart veya Kmart gibi büyük kutu mağazalar bulunduğu alandan daha çok büyümeye başladığında kapatılıyor. Kazmaya başlamak, renovasyon ve genişletme amacıyla kapanmasından; en başta kolayca genişletilebilecek (belki de duruma göre küçültülebilecek) bir mağaza tasarlamaya karar vermek de daha ucuza geliyor.

Bu sadece toplumların daha yeni, daha geniş büyük kutulara değil, aynı zamanda geride bıraktıkları ekonomik ve çevresel çirkinliklere sahip olmalarını sağlıyor: Perakende işletmelerinden kalma boş iskeletler, tonlarca yapı malzemesi atığı ve bir daha geri döndürülemeyecek peyzaj değişiklikleri.

Christensen'in çalışmasında ulaştığı ümit verici bulgu ise bazı toplumların geride bıraktıkları bu boş iskeletleri (20.000 - 280.000 m² büyüklüğündeki strüktürler) olası sorunlar oluşmadan önce okul, sağlık merkezi, kilise, kütüphane (ve Minnesota Austin'deki yeni Spam Müzesi) gibi yararlı başka şeylere dönüştürmüş olmaları.

Terk edilmiş büyük kutu mağazaların, farklı bir kullanım için yeniden tasarlanması daha anlaşılır: Tek bir hacim içinde (her ne kadar çok büyük de olsa) potansiyelin başka bir şeye dönüştürülmesi düşünülebilir.

Banliyö dışındaki toplulukların ise kendilerine özgü çıkmazları var. Yaşadıkları konutlar büyük ama genellikle San Francisco'daki Viktoryen malikaneleri gibi ayrı apartman dairelerine dönüştürülebilecek kadar büyük değiller. Bu yüzden de çok aileli kiralık konutlara dönüşmek için mükemmel birer aday sayılmazlar.

Geçen sene, kendi girişleriyle dört birime ayrılan McMansion'lardan oluşan, "dörtlü" bir konut yerleşimini ziyaret ettim. Yerleşim, potansiyel alıcılarına apartman dairesi rahatlığında McMansion statüsü vadediyordu ancak konsept yerleşim sakinlerinin ihtiyaçlarına hizmet etmekten çok, daha büyük komşu evlerin emlak değerlerini korumayı amaçlıyor gibi gözüküyordu.

Ülke genelinde, konutlardaki yapı malzemelerini düzgün bir şekilde birbirinden ayırarak yeniden kullanılmasını sağlayan, Planet Reuse ve Buffalo Reuse gibi şirketlerin başı çektiği dekonstrüksiyon yöntemine karşı bir eğilim var, ancak bu malzemeler, bu yerleşimlerde sıklıkla kullanılabilecek kadar kaliteli değil.

Alt bölgelerin geniş yaralarını sarmak için mükemmel bir çözümüm yok, dahası yaklaşan trajediyle ilgili pek çok konuşmaya tanıklık ettiğim halde, ne yapılabileceği hakkında tek bir söz duymadım.

Geçtiğimiz günlerde Times'da yer alan bir makale, gençlerin inşası duran konutlardaki boş havuzları geçici paten parkı olarak kullanmaya başladıklarına değiniyordu (İlginç bir şekilde, yetmişli yıllarda, "Dogtown ana Z-Boys" adlı kaykay belgeselinden de anlayabileceğiniz gibi bu oldukça önemli bir konuydu). Bu, her ne kadar giderek artan terkedilmiş, sağlıksız ve tehlikeli sokak manzaraları için kapsamlı bir çözüm olmasa da rekreasyon alanlarının olgunlaşmasına yönelik kısa vadeli mükemmel bir strateji.

Tabii peşine düşülemeyecek bazı ilginç yaklaşımlar da söz konusu. Obama'nın seçim kampanyasının bir parçası olan kitlesel kamu programlarından "temiz teknoloji ürünü altyapı" gibi. Senede bir milyon düşük gelirli konutun izolasyonunun sağlanması yani enerji verimli hale getirilmesi bu hedefler arasında.

Halihazırda yapı endüstrisindeki şirketlerin yeniden inşa etmek yerine konutları iyileştirmeye nasıl yönelebildikleri anlaşılabilir. En çok satanlar listesindeki, çevre aktivisti Van Jones tarafından kaleme alınan, Al Gore ve Nancy Pelosi tarafından da desteklenen "Yeşil Yaka Ekonomisi: En Büyük İki Problemimizin Çözümü (The Green Collar Economy: How One Solution Can Fix Our Two Biggest Problems)" başlıklı kitabın da ana konusu bu. Yeni LEED binaları ve son yeşil teknoloji uygulamalarını teşvik eden çok sayıda haber duyuyor olsak da, bu çoğunlukla tek aile konutlarının karbon ayak izini (ülkenin toplam karbon ayak izinin %18'i) azaltmak için sızıntıların ve izolasyonun tamir edilmesinden öteye gitmiyor.

İnsanlar yerlerinde kaldıkları ve evlerini daha az sattıkları için, güçlendirme stratejisi daha mantıklı bir yaklaşım. Obama'nın planında tanımladığı yalıtıma yalnızca düşük gelirlilerin değil milyonlarca konutun da ihtiyacı var. 2002 yılında kurulan, kar amacı gütmeyen Architecture 2030, küresel ısınma krizinde başı çeken inşaat sektöründe, yapı yöntemlerini; planlanmış, tasarlanmış ve inşa edilmiş yerleşimleri değiştirerek gaz salınımını azatmayı hedefliyor.

Yıllardır süre gelen renovasyon takıntısından sonra, çift taraflı pencereler ve yüksek verimli ısı kazanlarını değiştirmenin, elimizdekileri onarmanın tam zamanı. Şu anda az sayıda olmalarına rağmen, yeşil evlerin geleneksel bernzerlerine göre ikinci el fiyatları daha yüksek.

Hala büyük bir onarımın ortaya konabileceğini hayal ediyorum. Bu kendi kendine yeten, karma kullanımlı bir mahalle yaratabilir. Üç arabalık garaja sahip McMansion'lar cadde üstü kafelere, dükkanlar ve diğer yerel işletmelere yönelik kiralık birimlere dönüştürülebilir.

Özetle, hem bu evler ve toplulukları sağlıklaştıracak hem de insanların burada yaşamalarını devam ettirecek yaratıcı çözümler geliştirilebilir.

Banliyöleri Kurtarmak (2. Bölüm)
Son yazımdan yola çıkan bazı okuyucular, banliyö yaşamının er geç Cormac McCarthy'nin açık sözlü postapoplektik romanı "Yol (The Road)"da betimlediği gibi terkedilmiş evler ve binaların bulunduğu, tüm değerli kısımlarından soyulmuş ve caddelerinde hukuksuzluğun (ve yamyamlığın) işlediği bir şeye dönüşebileceğini düşünebilir.


"Yol (The Road)" filminden bir sahne. (Macall B. Polay, 2929 Films, Dimension Films)

Diğerleri, yani arazinin devredilmeye bırakılmasını destekleyenler ise Alan Weisman'ın "Bizsiz Dünya (The World Without Us)"sında geçen parlak süreç tanımını okumaktan keyif alacaklardır: "Borular patlar, kar ve yağmur yağar, kuşların çarpmasıyla ve çöken duvarların baskısıyla pencereler kırılır... Er geç duvarlar devrilir ve sonunda çatı yıkılır." ("Sizsiz Eviniz"in yıllar içinde geçireceği değişimi www.worldwithoutus.com adresinde yer alan eğlenceli videodan da görebilirsiniz.)

"Banliyöler Nasıl Kurtulur?" hakkındaki sağlıklı yorumlardan bir kısmı kenar mahallelerin yıkılması veya doğada kendi hallerine bırakılması yönünde oldu.

Ya diğer fikirler? İşte birkaç örnek: Kendi işinize bakın, şehirliler! Bir kült başlatın. Evsizleri içine taşıyın. Tüm bu evleri okullara dönüştürün. Plancıları kovun! (Ya da ayıplamayın). Tüm bu evleri düşük gelirli konutlara dönüştürün (ya da hatta bu çılgın fikirlerden uzaklaşın). Yeniden bölgelendirin. Yüklenicileri daha iyi ve daha yeşil binalar yapmaları için teşvik edin. Bu evleri uydu hapishanelere dönüştürün. İnsanların haftada bir gün evlerinden çalışmalarına izin verin. Ve şimdi "beyaz firar" başlıyor! Araç kullanmayı bırakın ve daha çok yürüyün.

Ve benim favorilerimden biri: Tüm McMansionları daha enerji verimli, gelişim içinde hızlı yerleşimler yaratmak için terkedilmiş büyük kutu mağazaların içine koyun.

Yorumlardan ortaya çıkan beklenmedik sonuçlardan biri de kentliler ve banliyö sakinleri arasında var olan husumetin ne kadar derin olduğu. Başlıkta "kurtarmak" kelimesini kullanmak belki de hatalı. Doğru olan şey, pek çok fantastik banliyönün (içlerinden bir tanesi benim büyüdüğüm) var olduğu ancak bu, 855 lüks konuttan oluşan ve geçen yıl terkedilen, geride kademeli yolların, birkaç model evin ve önemsiz bir iki şeyin kaldığı California Rio Vista'daki "Hearth and Home at Liberty" gibi yerleşiminin yer aldığı alanları da yadsımıyor. Keşifler, uç noktadakiler -California Merced'den Florida Lake County'ye kısmen terkedilmiş, yarısı inşa edilmiş alt bölgeler- ile ne yapılabileceği, bu toplulukların nasıl daha iyi tasarlanabileceği, inşa edileceği ve deneyimleneceğini tekrar düşünmek konusunda da daha geniş hedeflere sahip.

Keşfedilmemiş bir konu değildi, pek çok iyi fikir geliştirildi ancak çoğu fikir olarak kaldı -mükemmel teori, az uygulama. Bazı banliyöler ve kentler bunu tam istenildiği şeklide gerçekleştirdi. Ancak pek çoğu, özellikle son yıllarda, bunu henüz elde edemedi.

Aralık'ta konutların %15,5'i terk edilmeye başlandı. Bu yılın sonunda veya gelecek yıl ya da ondan sonraki yıl bu normale dönse bile, inşaat sektörünün aşırı inşaat yapmaktan birbirinin aynı binalar üretmeye kadar varan hayati hataları konusunda bilinçlenmeleri çok önemli. Yeni (ve mevcut) evler ve toplumlar, ve onların içinde yaşayan insanlar Lexington Avenue ya da Quail Ridge Lane'de olsalar bile, çok sayıdaki yaratıcı fikirden, tasarımdan ve sadece "konut endüstrisi" tarafından değil arkadaşları ve komşuları tarafından da ortaya konan çabalardan faydalanabilir.

Richard Register, yeniden tasarlanmış ekolojik kentler (ve banliyöler) üzerine çalışmalar yürütüyor. "Ekokentler (Ecocities)"in yazarı ve Ecocity Builders'ın kurucusu olan Register, sağlıklı biyoçeşitliliğin, tarımın kentlere geri dönmesini; yürüyüş, bisiklet ve ulaşımın zevk verecek, uygun olduğu şekilde tasarlanmasını destekliyor. Şimdi gelişmelerin yer değiştirmesi üzerine düşünmemiz gerektiğini ise şu sözlerle açıklıyor: "Bu alanlardan aşamalı olarak geri çekilmenin tam zamanı. Bu varsayılan haliyle ya da tasarımla gerçekleştirilebilir. Varsayılan haliyle gerçekleştirilse bir felaketle de sonuçlanabilir."

Akademisyen ve mimar Ellen Dunham-Jones ile June Williamson, yeni kitapları "Retrofitting Suburbia: Urban Design Solutions for Redesigning Suburbs"te aynı görüşleri dile getiriyor. Banliyöleri, kusurlu alanlar olarak görüyor ve Register gibi banliyö sorunlarını çözüme kavuşturacak kentsel stratejiler öneriyor.

Kitapta yer alan çok sayıda örnek çalışma bu stratejilerin ortaya çıkmasını sağlamış. Artan yoğunluk, ulaşım ve yürümeye uygunluk, 69 evin, ulaşıma yönelik 2.250 konuta dönüştüğü (banliyölerin yenilenmesi yoğunluk ihtiyacına yönelik ciddi bir bilgi sahibi olmadan olası gözükmüyor) Viyana MetroWest, bir alışveriş merkezinden Yeni Kent stilinde çeşitli evlerin ve açık hava dükkanlarının yer aldığı bir yerleşime dönüşen Massachusetts Mashpee'deki Mashpee Commons gibi can çekişen bölgelerin yeniden canlanmasına yardımcı oluyor.

Çoğu geliştirme/yapı/inşaat şirketleri sürdürülebilir gelişimin ekonomik anlamda olanaksızlığını tartışmaya ve müşterilerin sürdürülebilir konutlarla çok da ilgilenmediği konusunda ısrar etmeye devam ederken, Teksas Austin'den KRDB Mimarlık, yoluna devam ederek, SOL (Çözüme Yönelik Yaşam) Austin ile bunun yanlış olduğunu kanıtladı. Bu 38 konutluk sıfır enerji yerleşimi, 16 düşük maliyetli modüler konut birimi (kültürel ve eknomik çeşitlilik için), ağaç dikimi ve halka açık parklar, müşterek girişli araç yolu (sert zeminleri azaltmak için) ve çeşitli çekmelerden oluşuyor. Mimarlar, ekonomik ve çevresel sebeplerden ötürü büyük ev trendinden uzaklaşıldığını göz önünde tutarak en büyüğü 169 m², en küçüğü 101 m² büyüklüğünde birimler tasarladı.


Massachusetts'teki Mashpee Commons'un modellemesi

Free Green, çok sayıda gelişticiye uymayacak öneriler sunan bir hizmet: Konut alıcılarına yeşil ev planları. Bağımsız yeşil konut planları "Konforlu Burun (Comfortable Cape)"dan "Banliyö Loftu (Suburban Loft)"na kadar uzanıyor ve onlara bu konutları inşa ettirebilecekleri kişileri bulmaları konusunda da yardımcı oluyor. Müşterilerin daha yeşil konutlara olan ilgisi endüstride bu anlamda bir değişime doğru gidileceğini gösteriyor. İstediğiniz konutu sağlayabilecek bir alt bölge bulamazsanız bile Free Green proaktif seçeneklerle size yardımcı oluyor.

Bu yeni kişisel sorumluluk çağına ayak uyduran Buckminster Fuller olmaya aday ve yeşil tasarım laboratuvarının kurucusu Ecoshack, eski bir fikre yeni bir şekil veriyor, çıkmaz sokak oluşturan konutlar veya kat mülkiyetli daireler, kaynakları ortak kullanmaları için mahalleler şeklinde bir araya getiriliyor. Ortak atık depolama, haftalık toplantılar, mahalle geri dönüştürme programları, değiş tokuş hizmetleri ve ortak çocuk yuvalarının önerildiği pilot proje, Çıkmaz Sokak Komünleri, halen yapım aşamasında.

Bu eğilim -hadi uç noktadaki komşuluk diyelim- yenilikçi görünüme göre çok eski moda. Şaşırtıcı bir biçimde basit ve tamamen uygulanabilir, karanlık dönemin başarı noktası.

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.