Asi Nehri'nin, ejderhanın kafasını Lübnan Dağlarına çarpması sonucu çıktığı; Harbiye şelalelerinin ejderhanın gözyaşları olduğu, Defne ağacının güzeller güzeli su perisi Daphne'nin bedeninden çıktığı; Habib-i Neccar Dağı'nda olanlar ve diğerleri... Antakya, MS. 630 yılında Hazreti Ömer'in komutanlarından Ebu Ubeyde Bin Cerrah Hazretleri tarafından İslam coğrafyasına, 1516 yılında Yavuz Sultan Selim Han tarafından da Osmanlı İmparatorlu'ğuna katılır. Şehrin medeniyeti de bu fetihler sonucu yeni bir şekil alır, zirveye ulaşır. Hatay, tarihten gelen önemini günümüzde de korumasını bilmiş; şimdi dünya çapında bir sanayi, enerji, tarım ve turizm merkezi olmak için seferber olmuş. Hatay Valisi Nusret Miroğlu, heyecan verici projelerini bir çırpıda anlatıyor. Hepsi dünya çapında projeler. İskenderun Demir Çelik Fabrikaları'nın önemi ortada. Benzer projeler için yerli-yabancı girişimcilerden büyük çaplı yatırım talepleri var, hem de bu kriz ortamında. Bu bölge, enerji koridoru olarak, stratejik önemini de günden güne artırıyor. Bakü-Ceyhan, Kerkük-Yumurtalık petrol boru hatları, bu körfezin bütün dünya için önemli olmasını sağlıyor. Vali Nusret Miroğlu, ilgili bakanlıkların, belediyelerin, kuruluşların ve sınır ülkelerinin katılımı ile yeni bir plan yapılacağını; Hatay'ın, Türkiye'nin en önemli liman ve sanayi şehirlerinden biri olacağını söylüyor. Arsuz'da turizm yatırımlarının canlandırılacağını, Güzel Yayla'da 3 bölgenin turizm bölgesi ilan edildiğini, şehrin tarihi ve tabii güzelliklerinin daha çok tanıtılacağını belirten Vali Nusret Miroğlu; yayla, deniz, kültür turizmiyle, Hatay'ın Türk turizmi için en cazip illerin başında geleceğini açıklıyor.
Tır Sayısı Oldukça Fazla
Reyhanlı ve Dostluk Barajlarının bitirilmesiyle, verimli Amik Ovası'nın sulanması için problem kalmayacak, bu bereketli topraklarda narenciye, zeytin, pamuk mısır, buğday ve diğer ürünler daha verimli olacak. Hatay'da 12 milyon civarında zeytin ağacı bulunduğunu, hemen hemen en fazla zeytinyağı üretiminin bu bölgede olduğunu belirten Vali Miroğlu, sebze ihracatının da büyük kısmının Hatay'dan yapıldığını anlatıyor. "Burada ticaret çok güçlü. İstanbul'dan sonra en fazla TIR burada bulunmakta. Suriye ile ilişkilerimiz ve iş birliğimiz de çok iyi seviyede" diyen Vali Miroğlu; büyük bir müze yapılacağını, yeni sağlık kompleksi ve ihtiyaç olan olan derslikler yapılacağını, duble yolların tamamlanacağını ve Hatay'ın her bakımdan Türkiye'nin en gelişmiş, en cazip illerinden, marka şehirlerinden biri olacağını ilave ediyor...
3 defa yıkıldı, 4 defa kuruldu
Antakya birçok medeniyete ev sahipliği yapmış. Şehrin ortasından geçen Asi Nehri'nin hayat veren suyu, bereketli Amik Ovası ve şehre iyi bir koruma sağlayan Habib-i Neccar Dağı... İnsanoğlu'nun yerleşmesi için daha ne istenir? Bu güzellikler ve avantajlar tarihin eski çağlarından bu yana; Hatay'ı, il merkezi Antakya'yı vazgeçilmez kılmış. Mısır Kraliçesi Kleopatra ile Roma İmparatoru Marcus Antonius'un evliliğine ev sahipliği yapar, Agatha Cristie'nin yazdığı romanlara esin kaynağı, Evliya Çelebi ve diğer seyyahların uğrak yeri olur... Antakya, Roma döneminde dünyanın en büyük üçüncü şehri; turizm, ticaret ve kültür merkezidir. Depremler sonucu bugün yeraltında kalmış Herod Caddesi'ndeki ihtişam anlatılır gibi değil! Bugünkü Kurtuluş Caddesi'nin yerinde bulunan Herod Caddesi, iki buçuk kilometre uzunlukta, 10 metre genişlikte, mermerle kaplı, bronz heykellerle süslü; cadde boyunca 3200'den fazla sütun kullanılmış. Sütunlar üzerine yerleştirilen meşalelerle dünyada ilk aydınlatılan caddenin bu olduğu söylenir. Roma, Bizans ve başka ülke zenginlerinin sık geldiği yer olması hasebiyle, ilk turizm hareketinin de burada başladığı anlatılır. Antakya'nın çeşitli sebeplerle 3 defa yıkıldığı, şimdikinin 4. Antakya olduğu söylenir. Bu kadar medeniyet ve debdebenin yaşandığı bu şehirde; her dağın, taşın, bitkinin, eserin, nehrin bir hikayesi, efsanesi vardır...
Aynı Zamanda Osmanlı Şehri
1516 yılında Yavuz Sultan Selim Han tarafından Osmanlı İmparatorluğu'na katılan Hatay'da, İslâm medeniyeti önemli bir yere sahip. Eski mîmariyi andıran camileri şehrin her yerinde görmek mümkün...
Belediye Başkanı Yeloğlu: Marka olmak için çalışıyoruz
"Verimli araziler, yağışlı ve ılık iklim tarih boyunca ilgi çekmiş, göçler ve istilalar olmuş, farklı ırk ve inançtan insanlar birikmiş" diyerek sözlerine başlayan Antakya Belediye Başkanı Mehmet Yeloğlu; dünyanın ikinci büyük mozaik müzesinin burada bulunduğunu, ilk mağara kilisesinin (Sen Piyer Kilisesi), Anadolu topraklarındaki ilk caminin (Habib-i Neccar camisi) şehirlerinde yer aldığını anlatıyor. Romalılar döneminde orta büyüklükteki gemilerin Asi nehrinden Antakya'ya kadar geldiğini, buradan baharat ve diğer malları yüklediklerini açıklayan Başkan Yeloğlu, bu önemli şehri geleceğe taşıyacak projelere imza attıklarını belirtti. Arıtma tesisini çalıştırdıklarını, AB standartlarında bulunan katı atık tesislerini tamamladıklarını söyleyen Başkan Mehmet Yeloğlu, bu nehir üzerinde tamamlanan "lastik bent" aracılığıyla berrak ve temiz suyun tutulmasının sağlandığını açıkladı. Asi Nehri çevresinde peyzaj çalışmaları yapılmış. Nehir üzerindeki 5. köprü de yakında hizmete girecek. Tarihî şehri koruma amaçlı imar projesi yapılmış. Şehrin sağlıklı büyümesi için 700 hektarlık Batı Antakya'nın imar planları yapılmış. Taşınması gereken tarihî bölgedeki resmi kurumlar için yer ayrılmış. TOKİ ile iş birliği yapılarak toplu konut projeleri gerçekleştirilmiş. Dağ eteğindeki binaların beyaza boyanması sağlanmış. Fakir için aşevi, gıda bankası faaliyete geçirilmiş, mezarlık hizmetleri ücretsiz yapılıyor. Antakya'nın marka şehir olması için başkan ve ekibi elinden geleni yapıyor...
Sanayiciler Umutlu, Yatırım için 100 şirket bekliyor
Teşvik kapsamına alınan 49 il arasında, Hatay'ın olmamasına üzüldüğünü söyleyen Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hikmet Çinçin; Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın başlattığı yeni sanayi envanteri çalışmaları ve illere göre belirlenecek olan yeni teşvik yasasının inşa edileceği konusundaki açıklamaları da memnuniyetle karşılıyor. Hatay'da 3 adet organize sanayi bölgesi 6 adet küçük sanayi sitesi bulunuyor. Hataylı girişimci, kendi öz kaynaklarıyla ihracat, nakliye ve tarımda önemli bir yere gelmiş... Amik Ovası'nı besleyen 2 önemli su kaynağından biri olan Afrin Çayı ve Asi Nehrinin, "Uluslararası Su" niteliğinde müzakere edilmesi gerektiğini belirten Çinçin; su sıkıntıları yaşanmaya başlandığını söylüyor ve ilgili barajların biran önce yapılmasını istiyor. "Trabzon-Batum arasında olduğu gibi, Antakya ile Suriye'nin Halep ve Lazkiye kentleri arasında, vizesiz ve harçsız geçiş uygulaması getirilmelidir" diyen Çinçin; her gün binlerce kişiyi taşıyabileceğimizi belirtiyor ve şunları ilave ediyor: "Yayladağı-Samandağ-Çevlik-Arsuz sahil yolunun bir an önce bitirilmesi gerekmektedir. İskenderun Limanı özelleştirilmelidir. Yeni sanayi yatırımları için arsa bulunamaması, yatırımcıları zor durumda bırakmaktadır. Şu anda bölgemize yatırım yapmak için bekleyen 100 civarında büyük sanayi kuruluşumuz var."
Defne Sabunu Çok Faydalı
Hatay'da yapılan Defne Sabunu, il için büyük önem taşımakta. Bölgede yaygın olarak bulunan Defne ağacının meyvesi toplanarak kazanlarda kaynatılır. Üste çıkan yağ alınır. Defne yağı ve zeytinyağı ile sabun yapılıyor. 158 yıllık Sabun fabrikası Verdaa'nın ihracat sorumlusu Murat Gül; şunları söyledi: "Hiçbir katkı maddesi kullanılmayan Defne Sabunu, antiseptik ve antibaktriyel özelliğe sahip. Bu sabun, cildin nem düzenini dengeliyor, saçları güçlendiriyor, saç dökülmelerini önlüyor, kepek problemlerini bitiriyor. Çeşitli yan ürünleri yapılan, birçok ülkeye ihraç edilen Defne Sabunu, evlerde de yapılıyor..."