Fotoğraflar: Saltanatason.org

Ankara'da birkaç aydır, yerel seçimlere yönelik yaratıcı bir kampanya sürdürülüyor. Saltanatın kaldırılmasının yıldönümü olan 1 Kasım 2008 tarihinde elektronik posta yoluyla "Hepimiz İçerdeyiz" başlıklı bir yazı dağıtılmaya başlandı. Grubun ilk kurucularının kaleme aldığı, nasıl bir şehirde yaşamak istediklerini anlatan bir metinle başlayan kampanya, "Belediye Yönetimlerinde Saltanata Son" sloganıyla Ankara'da giderek yayılıyor. Kampanya çeşitli sosyal ağ siteleri ve www.saltanatason.org sitesinin yanı sıra, düzenli olarak basılarak ücretsiz dağıtılan bildiri niteliğindeki gazeteleriyle sesini duyurmaya çalışıyor. Bir grup kentlinin kentteki tüm duyarlı vatandaşlara seslenişi olarak nitelenen kampanyanın yürütücüleri "Ankara'da yaşıyoruz, bir mesleğimiz var. Hem alaylı hem mektepliyiz. Bu kenti seviyoruz... Yıllardır süren bir saltanat var, Ankara'da, memleketimizin her yerinde... Ankara kuşatılmış bir şehir olmuştu, bu kuşatmayı kırmanın yolu elimizi taşın altına koyup bir şey yapmaktı... Bir şey yapmalı dedik ve bir araya geldik... Biz bu şehirde yaşayan insanlar olarak yukardan değil sokaktan konuşuyoruz... Hedefimiz Ankara'yı saltanattan kurtarmak," diyor.

Sitede yer alan bir listede birçok tiyatro sanatçısı, akademisyen, karikatürist, gazeteci, mimar, yönetmen ve müzisyen gibi farklı disiplinlerden gönüllünün adı "Kalbi Saltanata Son'da Atanlar" başlığı altında yer alıyor.

Kampanya çerçevesinde çok farklı ve çok renkli etkinlikler yürütülüyor. Eylemciler sokaklara, metrolara, otobüslere, okullara çıkartmalar yapıştırıyorlar ve graffiti yapıyorlar.

Meşrutiyet Caddesi'ndeki üst geçitte bir etkinlik düzenleyerek vatandaşların üst geçitleri kullanmamasına dikkat çekip, belediyenin gereksiz üst geçit yapmasını eleştiren eylemciler kullanılmayan üst geçitte kısır ve çay dağıtarak yayaları üst geçitleri kullanmaya davet ederken, belediyeyi de bu konuda daha duyarlı olmaya çağırdılar. Kentin en yoğun trafiğine sahip caddesinde bulunan 4 üst geçitten hiçbirinin gerektiği gibi kullanılmadığını kaydeden grup üyeleri, megafonla "Kullanılmayan üst geçitte gün yapıyoruz. Altın günü değil, üstün günü. Altın yok, para yok, kısır var" diyerek vatandaşları üst geçitleri kullanmaya davet etti.

Saltanata Son Platformu üyesi ve kent gönüllüsü mimar Tezcan Karakuş, Ankara'da birçok gereksiz üst geçit yapıldığını belirterek, "Hem çevreye, hem de kentin görüntüsüne yakışmayan üst geçitler yapılıyor. Çoğu gereksiz. Ayrıca gerekli olan yerlerde de vatandaşlar üst geçitleri kullanmıyor. Biz de bunlara dikkat çekmek için kullanılmayan üst geçitte kısır günü düzenliyoruz. Umarım vatandaşlarımız bir gün üst geçitleri kullanmasını öğrenir, belediyeler de gereksiz üst geçitler yapmaktan vazgeçer," dedi.

İkinci olarak, 14 Şubat'ta 14:00'de Necati Bey Caddesi'nde toplanan grup "14Şubat14" olarak sloganlaştırdıkları "Sevgilim Ankara" buluşmasını düzenlediler.

Son olarak grup, 19 Şubat'ta Eskişehir Yolu, Milli Kütüphane Kavşağı'nda bulunan "Gökkuşağı" adlı yapıyı mühürleyerek protesto ettiler. "Gökkuşağı" adlı tesisi "müsrif bir saltanatın israf projesi" olarak niteleyen gönüllüler, burada yaptıkları açıklamada, söz konusu yapıya o tarihte, 3 trilyon 610 milyar Lira harcandığı belirterek, bu paraların Ankaralı'nın vergileri ile 7 bin insanın maaşı olduğunu ifade ettiler. Açıklamada, Milli Kütüphane önünde vatandaşa ait olan bu alan üzerinde yapılan yapının "işgalden" başka bir işe yaramadığını savunan gönüllüler şunları kaydettiler: "Gökkuşağı nerde? Kavşağın içinde, paraları aldılar, kaldırımı sattılar. Yıllardır geçtiğimiz yol alışveriş alanına dönüştürüldü. Kaldırım satıldı, yol satıldı, ortaya bir beton yığını çıktı. Biz geçecek yol bulamadık. Ortada gökkuşağı vardı yandan geçelim dedik geçemedik. Ama yolunu bulanlar buldu. Yollar, tıpkı çocuk parkları gibi, kaldırımlar gibi otoparklar gibi, o bölgede oturan mülk sahiplerinden kesilen arsa payları ile oluşturulur ve başka amaçlar için kullanılamaz. Kışın çamur yazın tozdan kurtulamayacak olan gökkuşağı yapısı ve alanı ölü doğmuştur. Müsrif saltanatın keyfi için, yapılan yapı lanetlenmiştir. Kullanılmamaktadır. Bir görgüsüzlük ve bilgisizlik abidesi olarak ortada durmaktadır." "Belediye Yönetimlerinde Saltanata Son" kampanyası gönüllüleri açıklamalarının ardından, temsili olarak "Gökkuşağı"nı mühürlediler.

"Belediyelerde Saltanata Son" grubunun bir sonraki etkinliği ise "Daralan yaşam alanımızda bir nefes alalım... Kızılay'ı meydan yapalım..." sloganıyla duyurdukları, 14 Mart 2009 olarak tarihlenen eylem. Ankara'nın önemli merkezleri olan Kızılay, Ulus ve Tandoğan Meydanları'nın yayalaştırılması ve her mahalle ve semtte bölge sakinlerinin toplanabileceği, kültürel ve sosyal etkinliklerin yapılacağı, yaya alanları ve meydanların oluşturulması talebinde bulunacak olan grup üyeleri, bu eylemleriyle tüm Ankaralılar'ı, daha yaşanabilir bir Ankara için 29 Mart'ta sandıkta duyarlı olmaya çağırıyor.