Yalınlığın, şeffaflığın ve geometrik formların dikkat çektiği SANAA'nın çalışmalarından Nishizawa'nın gösterdiği ilk örnek, bir su damlası formundan yola çıkılarak tasarlanan müze projesiydi. Bir büyük mekandan oluşan müze, eğrisel formda devam eden ince beton bir kabuktan oluşuyor.
Konut projelerinde de beyaz rengin hakim olduğuna dikkat çeken Nishizawa, Japonya'nın ılıman, nemli iklimi ve konutların dipdibe inşa edilmesi nedeniyle, tasarımlarında birimleri parçalamaya, olabildiğince yüksek ve geniş açıklıklar yaratarak gün ışığını içeriye almaya ve istendiğinde doğayla bütünleşebilen aydınlık mekanlar oluşturmaya özen gösterdiklerini anlattı. Büyük bir arsa üzerinde konumlanan Moriyama Evi'nin bu anlayışla, arsaya dağıtılmış farklı fonksiyonları içeren, birbirinden koparılmış ve aralarında açık kullanıma olanak sağlayan bahçe ya da terasların çözümlediği birimler olarak tasarlandığını belirtti.
Towada Sanat Merkezi projesinde de yine her sanatçıya ayrı bir pavyon tasarlayarak yapıyı parçaladıklarına dikkat çeken Nishizawa, ziyaretçileri ve merkezin yakınından geçenleri pavyonlara çekebilmek için, tasarımın mümkün olduğunca şeffaf tutulduğunu söyledi. Bu sayede, bir pavyondan diğerine gitmek için geçilen tamamen şeffaf koridorlarla, kente geri dahil oluyorsunuz. Ohio'da, büyük bir park içerisindeki Toledo Sanat Müzesi Cam Pavyonu ise parkın yanındaki otopark alanı üzerine inşa edilmiş ve park pavyonun etrafını saracak şekilde genişletilmiş. Kafe, resepsiyon, cam atölyesi ve sergi mekanları cam yüzeyler ve beyaz bölücülerle çevrelenmiş.
Oldukça iyi bilinen projelerinden New York Yeni Çağdaş Sanatlar Müzesi'ne de sunumunda yer veren Nishizawa, farklı program içeren katların birbirlerinin üzerinden kaydırılmasıyla, kütlelerin açıkta kalan düşey yüzeylerinin içeriye gün ışığının alındığı açıklıklar ya da dışarıya çıkılabilen teraslar olarak değerlendirildiğini anlattı. Cephede ise düz beyaz bir zeminin üzerine uygulanan ızgara dokuyla bir derinlik hissi sağlandığını belirtti.
Nishizawa'nın sunumunda yer alan son proje ise İsviçre Lozan'daki EPLF Öğrenim Merkezi'ydi. Göle bakan güzel bir manzaraya hakim arsa üzerinde konumlanan projede, tek büyük bir mekanda, farklı yükseklikler ve kütleyi birçok yerde bölen açıklıklar sayesinde farklı fonksiyonlar için özel alanlar yaratılmış. Yine yalınlığın ve açıklığın dikkat çektiği yapının strüktürünü oluşturan beton kabuk, zaman zaman yükselerek, göl manzarasını en iyi şekilde gören kendi tepeciklerini oluşturuyor.
Bütün yorumları forumda okuyun!