Kültür ve Turizm Bakanlığı, 1 Ekim 2004'te Dalaman Çiftliği'nin de bulunduğu bazı yerlerin kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgesi olarak ilan edilmesini talep etti. Talep kabinede kabul edildi. İçerisinde Dalaman TİGEM'in de bulunduğu Türkiye'nin en değerli tarım arazilerinden birinin turizme açılacak olması, Tarım-İş Sendikasını harekete geçirdi. Kararın yürütmesinin durdurulması için Danıştay'a dava açtı.
Danıştay karşı
Danıştay 6. Dairesi, 19 Ocak 2009'da girişimin 'Tarım topraklarının yitirilmesine sebep olacağını, istihdam yapısını bozacağını ve çam ormanlarının ortadan kalkmasına yol açacağını' belirterek kararın iptaline hükmetti.
Bunun üzerine Bakanlık yeni bir formül üzerinde çalışmaya başladı. Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan formüle göre, arazi parçalara ayrılarak verimlilik niteliği yüksek tarım ve ormanlık alanlara dokunmayacak, tarımsal kullanım alanları muhafaza edilecek. Verimliliği görece düşük alanlar ise eko-turizme açılacak. Yeniden belirlenecek sınırlar içindeki alanlar doğa ve sağlık turizmine tahsis edilecek.
100 yıldır tarım arazisi
Dalaman Çiftliği olarak anılan bölge, Mısır Hıdivi Abbas Paşa tarafından 1905'te tarıma açıldı. İçinde Dalaman TİGEM'i de barındıran arazi, dünyanın en değerli tarım arazilerinden biri olarak kabul ediliyor. TİGEM, her yıl 400 aileye iş imkanı sağlıyor.
Talanın karşısındayız
TÜROFED ( Türkiye Otelciler Federasyonu) Başkanı Ahmet Barut, 'Şezlong Yasası' olarak bilinen değişikliği desteklediklerini söyledi. Ancak Barut bu desteğin çerçevesini şöyle çizdi: 'Tesislerinin önüne, sahile şezlong ve güneşlik koyanlar, TCK 154. madde ile yargılandılar ve hapis cezası aldılar. Bu bir haksızlıktır. Bizim turizmciler olarak talebimiz sadece bununla sınırlıdır. Bunun dışında talan, kaçak yapılaşma gibi fırsatçılığa yol açacak talepler bize ait değildir. Her türlü kaçak yapıya, talana karşı olduğumuz kadar uğradığımız haksızlıklara da karşıyız.'