Haberler

Hızlı tren, santimetro, TÜBİTAK ve 2009 FitzRoy Yılı

Tarih: 12 Mart 2009 Kaynak: Hürriyet Yazan: Kanat Atkaya
Sadece "Ankara-Eskişehir arası 1.5 saat" cümlesinin gazına gelecek, ne Ankara'da ne de Eskişehir'de yapacak bir işim olmasa da bilet alıp trene binecek kadar mutluyum.

Ancak endişelenmeyin.

Bu hareketi yapmadan önce birkaç ay sabredip trenin kaza durumuna bakmayı akıl edecek kadar uzun süredir bu ülkede yaşıyorum.

Hızlı tren eleştiriye açık elbette.

Yiğit Bulut gibi mantıklı gerekçeler öne sürenler, 250 kilometre hızı beğenmeyenler, projeyi pahalı veya eksik bulanlar var.

Söylediklerini aklımda tutuyorum ama yine de seviniyorum.

İyimser tarafıma devrilip bunun bir başlangıç olacağını, gelişeceğini düşünmek istiyorum.

Vahdettin Engin'in İstanbul'daki ilk "Tünel"in inşa edilme sürecini anlatan "Tünel" kitabını hatırlayınca, geldiğimiz noktayı sevinç gözyaşlarıyla karşılıyorum.

Evlerin istimlak sürecindeki yolsuzluklar, şeyhülislamın "Günahtır!" çıkışının ardından gelen direniş, yabancı sermayenin iş yapabilmek için bürokrasiye (vezirler, vezirler ve vezirler...) verdiği rüşvetler...

Bu açıdan pek bir değişiklik yok memlekette belki. Fakat artık bir hızlı tren var!

Ve en kötümser yorumlar bile moralimi bozamaz.

Ay lav yu hızlı tren, okey?..

Kötümser yorum demişken...

Engin Ardıç'ın Star'da olduğu, Star'ın Cem Uzan'da olduğu, Cem Uzan'ın muhalif (!) olduğu, e haliyle Engin Ardıç'ın da güzel kalemini İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne batırmaktan çekinmediği zamanlar.

İstanbul'da metro açılıyor.

Taksim'den Levent'e kadar. Ama olsun, açılıyor.

Engin Ardıç o günlerde "No metro, 5 santimetro" yazısını kaleme almıştı.

Yazının başlığı, yabancısı olduğu şehirde metroyu arayan bir turistin, o sırada teşaşür pozisyonundaki adama "Metro?" diye sorması, adamın da "No metro, 5 santimetro" cevabı vermesi şeklinde gelişen fıkrayı işaret ediyordu.

Paris Metrosu'nun haritası, Moskova Metrosu'nun haritası derken bizim İstanbul Metrosu hakikaten 5 santimetro idi.

"Kah kah!" gülmüştüm, çok beğenmiştim o yazıyı.

Şimdi bir hızlı tren fıkrası varsa onu da anlatır herhalde.

Trene dönelim...

Bizim hızlı tren makinistin 30 saniyede bir okuyup üflemesiyle çalışmıyor; bilime kuvvet çiğniyor rayları.

Bilim alanında geldiğimiz (veya gittiğimiz) nokta da TÜBİTAK'ın "Bilim Teknik Dergisi"nin Darwin kapağını değiştirmesi vesilesiyle gündemde.

Bence TÜBİTAK 2009'u alternatif olarak FitzRoy Yılı ilan etsin, olsun bitsin!

Robert FitzRoy, Darwin'in çalışmalarının temelini oluşturan sefere çıktığı Beagle gemisinin kaptanıydı.

Soylu bir aileden gelen, katı ve sofu yaratılışta biriydi.

Saygın bir meteorolog olmasına rağmen kaptanlığı seçmişti.

Darwin'in 5 yılı bulan yolculukta yaşadığı değişimi yakından izlerken aralarında saygı/sevgi/korku/kıskançlık hatlarıyla bağlanan bir dostluk oluştu ama uzun sürmedi.

Darwin'in seferden döndükten sonra yazdıklarını, ürettiği fikirleri nefretle kınadı Kaptan FitzRoy.

Oxford'daki meşhur Darwin Toplantısı'ndaki halini Alan Moorehead'in "Darwin ve Beagle Serüveni" adlı harikulade kitabından okuyalım:

"...(FitzRoy) Elindeki İncil'i intikam püsküren bir nebi (peygamber) gibi havada sallıyor; 'Gerçek buradadır, buradadır ve başka hiçbir yerde değildir!' diye haykırıyordu..."

FitzRoy, 30 Nisan 1865 Pazar sabahı boğazını keserek intihar ettiğinde 59 yaşındaydı.

(NOT: Alan Moorehead'in kitabı, birkaç yıl önce kaybettiğimiz Nermin Arık'ın duru Türkçesi ile TÜBİTAK tarafından basılmıştı. Tesadüfün iğne deliğine dikiz buyurunuz!..)

YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.