Haberler

Barınma, konut hakkı...

Tarih: 17 Mart 2009 Kaynak: Evrensel Yazan: Cengiz Bektaş
"İnsanın böyle bir hakkı da mı varmış? Diyecek olanların büyük bir çoğunluğu oluşturduklarını biliyorum... Öyle ya gerçekten demokratik, uygar ülkelerde böyle bir hak doğal... Ama bizim de anayasal hakkımız... Devlet, vatandaşının bu hakkı için çalışmak zorunda...

"Nasıl yani?" Basbayağı! Vatandaşını yersiz yurtsuz, çatısız, korumasız bırakamaz devlet olan devlet... "Bana ne?" diyemez...

"Gerçekten, son günlerde bizde nasıl bu iş?" "Kim kimin için konut üretiyor?" "Hükümet eliyle kurulan bir düzenek var mı?" Var: TOKİ.

Önce İmar İskan Bakanlığını ortadan kaldırdılar. Şimdilerde de Bayındırlık İskan Bakanlığının içini boşaltıyorlar. Gak deyince yağ, guk deyince bal veriliyor TOKİ' ye...Usa gelebilecek bütün olanaklar sağlanıyor... Doğrudan başbakana bağlı... Sayıştay denetiminin de dışında tutuluyor. Ne orman dinliyor, ne kıyı... Ne kent planı, ne imar planı dinliyor... Ne ülkenin dengeli kalkınması, ne bölgeler arası denge, ne kent - ne de kentsel tasarım ilgilendiriyor onu. Bir çok önemli yeri, ancak mimarlar odası, sorumluluk duygusuyla, kurtarmaya çalışıyor TOKİ' nin elinden... Adalet kurumlarının, kimi koruma kurullarının yardımıyla... Devletin kurumları, devletin kurumlarına karşı savaşım veriyor kısacası...

Her yerde konut üretiyor TOKİ... Kimin için? Bizim insanımızın gereksinimi için mi? Bizim insanımızın yaşama alışkanlıklarına, yaşama kültürüne göre mi? Hayır! Üretilen konutlar Türkiye' ye uyuyor mu? Hayır!  Türkiye 7 iklim bölgesine ayrılıyor ya... Bir yerde denize girilirken ötekinde kardan yollar kapanıyor ya... TOKİ' nin ürettiği konutlar birine uysa ötekine uymaz ki... Var mı böyle bir tasaları? Hayır!

Canım, başını sokacak bir yeri olsun da... Öyle değil işte... Yaşama biçimine uymayan bir yere soktunuz mu insanı, her yer orasına burasına çarpıyor... Tinsel bunalıma düşüyor... Bizim anlayabileceğimiz ne "aile terbiyesi" kalıyor, ne töre, ne şu, ne bu... Olsun! Çağ değişiyor, hepimiz değişiyoruz... Elbette, ama değişme dediğin ileriye doğru, iyiye, doğruya, mutluluğa, güzele doğru olmalı. Böyle herkese tek tip giysi gibi giydirilen, kimlikleri, kişilikleri yok eden konutlara yerleştirilen batılı ülkelerin insanları bile tinsel sağlıklaştırmadan geçtiler. Biz ne yapacağız?

Bir daha soruyorum: Kimin için yapılıyor bu konutlar? Gereksinimi olanlar, yoksullar, düşük gelirliler için mi?
Hayır! Satış için... Para kazanmak için... "Nasıl yani?"
Dar gelirliler için değil... Gelecek korkusundan, güvence adına, alabilecek olanlar için...

Çoğu yerde boş duruyor konutlar... Kiralık konutlar da üretilmiyor... Aylık gelirinde artış olmayacak olanlar, ancak kiralık evde oturabilecek olanlar hiç düşünülmüyor.

Üretilen konutların yakınında ancak bir cami yeri ayrılıyor. Hiçbir sosyal- kültürel donanım yok orada oturacak, oturan insanlar için... Oysa bundan iki bin yıl önce bile vardı örneğin bizim ülkemizde... Buralarda oturmak zorunda olan insan nasıl ilerleyecek, nasıl daha insanlaşacak? Öteki insanlarla ilişki kurabilecek, söyleşebilecek, sorunlarını paylaşabilecek bir yeri bile yok ki...

TOKİ ne yapıyor? Yapsatçılar gibi, davranmıyor mu? Para kazanıyor! Ne yapıyor bu paralarla? Bilmem!

Takip
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.